SAHİH-İ MÜSLİM

ORUÇ

 

12- ORUÇLU İKEN ÖPMENİN ŞEHVETİ HAREKETE GEÇMEYECEK OLAN KİMSELERE HARAM OLMADIĞININ BEYANI BABI

 

Şafii ve mezhep alimlerimiz dedi ki: Oruçlu iken öpmek eğer öpenin şehvetini tahrik etmiyorsa haram değildir. Ama daha uygunu onu terk etmektir. Bununla birlikte böyle birisi için öpmek mekruhtur denilemez. Çünkü ilim adamlarının söyledikleri onun hakkında daha uygun olana (evla olana) muhaliftir demekten ibarettir. Bununla birlikte Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bunu yapbğı da sabittir. Çünkü onun öpmenin sınırını aşmayacağından emin olunmuştur. Fakat başkasının ise bu sınırı aşmasından korkulur. Nitekim Aişe (r.anha): "O aranızda arzusuna en çok hakim olandı" demiştir.

Şehveti tahrik olana gelince; mezhep alimlerimize göre daha sahih olan kanaat Bunun hakkında haram olduğudur. Tenzihen mekruh olduğu da S9Ylenmiştir.

Kadı lyaz dedi ki: Ashab ve tabiinden bir topluluk ile Ahmed, İshak ve Davud (ez-Zahiri) oruç tutan için öpmenin kayıtsız şartsız mübah olduğunu söylemiş olup Malik mutlak olarak mekruh olduğunu kabul etmiş, İbn Abbas, Ebu Hanife, Sevri, Evzai ve Şafii ise genç için mekruhtur, yaşlı ihtiyar için değildir demişlerdir. Aynı zamanda bu Malik'ten gelen bir rivayettir. İbn Vehb de Malik'ten -yüce Allah'ın rahmeti ona- farzda değil de Nafile oruçta mübah olduğunu rivayet etmiştir. Bununla birlikte öpme sebebi ile menisinin nazil olması hali dışında orucu babl olmadığında görüş ayrılığı yoktur.

 

Bu görüşün lehine de Sünen de meşhur olan hadis delil gösterilmiştir. O da Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Ne dersin? Ağzını çalkalasan (durum ne olur)" buyruğudur. Hadisin anlamı da şudur: Ağzı çalkalamak su içmenin bir öncesidir. Siz de biliyorsunuz ki ağzı çalkalamak orucu bozmaz. Aynı şekilde öpmek de cimanın bir mukaddimesidir, o da orucu bozmaz.

Hattabi ve başkaları İbn Mesud ve Said b. el-Müseyyeb'den öpen bir kimsenin o öptüğü günün yerine başka günü kaza edeceğini söylediklerini nakletmektedir.

 

 

 

2568- Bize Ali b. Hucr tahdis etti, bize Süfyan, Hişam b. Urve'den tahdis etti, o babasından, o Aişe (r.anha)'dan: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oruçlu olduğu halde hanımlarından birisini öperdi, dedi. Sonra da gülerdi.

 

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

AÇIKLAMA:          "Aişe {r.anha)'dan: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ... sonra gülerdi." Kadi İyaz dedi ki: Denildiğine göre onun gülmesi bu hususta muhalefet eden kimselere hayret ettiğinden dolayı olabilir. Bir diğer görüşe göre kendi kendisine hayret ettiğinden dolayıdır. Çünkü o söylenmesinden dolayı utanılan böyle bir hadisi nakletmiştir. Özellikle kadının bunu erkeklere kendisi hakkında nakletmesi böyle bir şeydir. Ama hadisi tebliğ etmek ve ilmi aktarmak için onu zikretmek zorunda kalmış, böylelikle kendisini buna mecbur eden o zorunluluk halinden ötürü hayret etmiş oldu.

 

Bir diğer açıklamaya göre; Aişe (r.anha) Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in nezdindeki yerini hatırlayarak onunla birlikte yaşadıklarını, Allah Resulü'nün ona karşı olan yumuşak davranışlarını hatırlayıp sevindiğinden dolayı gülmüştür.

 

Kadi İyaz dedi ki: Rivayet ettiği hadise daha çox güvenilmesi için olayın kendi başından geçtiğine dikkat çekmek (ızere gülmÜş olma ihtimali de vardır.

 

 

 

 

2569- Bize Ali b. Hucr es-Sa'di ve İbn Ebu Ömer tahdis edip dedi ki: Bize Stifyan tahdis edip dedi ki: Abdurrahman b. el-Kasım'a: Sen babanı, Aişe (r.anha)'dan Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oruçlu olduğu halde kendisini öptüğünü tahdis ederken dinledin mi? dedim. Bir süre sustuktan sonra, evet dedi.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

2570- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe tahdis etti ... Aişe (r.anha) dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oruçlu olduğu halde beni öperdi. Hanginiz Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kendi arzusuna hakim olduğu gibi kendisini tutabilir ki?

 

 

Diğer tahric: İbn Mace, 1684

 

AÇIKLAMA:          (2569) "Bir süre sustu" yani onun söylediğini hatırlamak için sustu. (2570) "Hanginiz Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kendi arzusuna hakim olduğu kadar kendisini tutabilir ki?" Bu lafız (irb lafzını) iki şekilde . fivayet etmişlerdir. Bunların en meşhuru ve çoğunluğun rivayeti kesreli hem., ze ve sakin re ile "irb" şeklidir. Hattabi ve Kadi İyaz da çoğunluğun rivayeti olarak böylece nakletmişlerdir. İkincisi ise hemze ve ra harfi fethalı olarak (ereb)' dir. Kesreli manası arzu ve isteğidir. Fethalı okuyuşun manası da böyle olmakla birlikte yine fethalı okuyuş aletin kendisi hakkında da kullanılır. Hattabi, Mealimu's-Sünen'de der ki: Bu lafız fethalı ve kesreli olmak üzere iki şekilde rivayet edilir. Her ikisinin de anlamı birdir. Bu da nefsin ihtiyacı ve. arzusu demektir. Mesela filan kişinin filana irbi, erbi var denilir. Yine Hattabi dedi ki: "Ereb" aym'zamanda uzvun kendisine de denilir.

 

İlim adamları der ki: Aişe (r.anha)'nın sözlerinin anlamı şudur:

Sizin öpmekten kendinizi korumanız gerekir. Sakın sizin öpmenin mübah görülmesi hususunda Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gibi kendinize hakim olacağınız vehmine kapılmayın. Çünkü o kendi nefsine hakimdi ve öpmesi halinde bundan dolayı inzalin sözkonusu olmayacağından yahut arzusunun uyanmayacağından ya da nefsinin heyecana gelmeyeceğinden ve benzeri hallerden emindi. Sizler ise bundan yana emin değilsiniz. O halde sizin izlemeniz gereken yol, bu işten kendinizi alıkoymanızdır.

 

Bu hadisten genellikle eşler arasında cereyan eden bu gibi hususları zaruret sebebi ile haber vermenin caiz olduğu hükmü anlaşılmaktadır. Zaruret halleri dışında ise bunları söylemek nehyedilmiştir.

 

 

 

 

2571- Bana Yahya b. Yahya, Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ve Kureyb tahdis etti. Yahya, bize Ebu Muaviye A'meş'den haber verdi derken, diğer ikisi tahdis etti dedi. (A'meş) İbrahim'den, o Esved ve Alkame'den, onlar Aişe (r.anha)'dan rivayet etti (H.) Bize Şüca' b. Mahled de tahdis etti, bize Yahya b. Ebu Zaide tahdis etti, bize A'meş, Müslim'den tahdis etti, o Mesruk'dan, o Aişe (r.anha)'dan şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oruçlu olduğu halde öper, oruçlu olduğu halde ten temasında bulunurdu. Ama o hepinizden daha çok kendisine hakimdi.

 

Diğer tahric: Yahya b. Yahya'nın rivayet ettiği hadisi Ebu Davud, 2382; Tirmizi, 729; Şuca b. Mahled'in rivayet ettiği hadisi ise yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

2572- Bana Ali b. Hucr ve Zuheyr b. Harb da tahdis edip dediler ki: ... Aişe (r.anha)'dan rivayete göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oruçlu olduğu halde öperdi ama o kendi nefsine hepinizden daha çok hakimdi.

 

 

 

2573- Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşar da tahdis edip dedi ki: ... Aişe (r.anha)'dan rivayete göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oruçlu olduğu halde ten temasında bulunurdu.

 

 

 

2574- Bize Muhammed b. el-Müsenna da tahdis etti, bize Ebu Asım tahdis edip dedi ki: İbn Avn'ı İbrahim'den naklederken dinledim, o Esved'den şöyle dediğini rivayet etti: Mesruk ile birlikte Aişe (r.anha)'ya gittik: Ona: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oruçlu iken ten temasında bulunur muydu? dedik. O: Evet ama o hepinizden daha çok kendisine hakimdi yahut aranızda kendisine en hakim olanlardandı dedi -şüphe eden Ebu Asım'dır-.

 

Diğer tahric: İbn Mace, 1678;

 

 

 

2575- Bunu bana Yakub ed-Devraki de tahdis etti, bize İsmail, İbn Avn'dan tahdis etti, o İbrahim'den, o el-Esved ve Mesruk'dan rivayet ettiğine göre her ikisi müminlerin annesi Aişe'nin huzuruna ona ... sormak için girdiler deyip hadisi buna yakın olarak zikretti.

 

 

AÇIKLAMA:          (2571) "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oruçlu olduğu halde öper, oruçlu olduğu halde ten temasında bulunurdu." Burada mübaşeret {ten teması)'ten kasıt el ile dokunmaktır. Mübaşeret lafzı (ten anlamına gelen) iki beşere'nin bir birine temas etmesi, değmesinden gelmektedir.

 

(2575) "Müminlerin annesi Aişe (r.anha)'nın huzuruna ... sormak için girdiler." Asıl nüshaların bir çoğunda bu şekilde "liyes'elaniha: her ikisi ona sormak için" şeklinde lam ve nun ile yazılmıştır. Ama bu az kullanılan bir söyleyiştir. Asıl nüshaların bir çoğunda ise lam harfi getirilmeksizin "yes'elaniha" şeklindedir. Bunun böyle olması gerektiği açıktır. Arap dilinde meşhur olan söyleyişe de uygundur.

 

 

 

 

2576- Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe tahdis etti... Ebu Seleme'den rivayete göre Ömer b. Abdülaziz kendisine haber verdi: Urve ez-Zübeyr'in kendisine haber verdiğine göre müminlerin annesi Aişe (r.anha) kendisine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oruçlu olduğu halde kendisini öperdi, diye haber vermiştir.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

2577- Bize Yahya b. Bişr el-Harırı de tahdi etti, bize Muaviye -yani b. Sellam- Yahya b. Ebu Kesir'den bu isnad ile aynısını tahdis etti.

 

Yalnız Müslim rivayet etmiştir

 

 

 

2578- Bize Yahya b. Yahya, Kuteybe b. Said, Ebu Bekr b. Ebi Şeybe tahdis etti. Yahya, bize Ebu'l-Ahvas, Ziyad b. İlaka'dan haber verdi, derken diğer ikisi tahdis etti dedi. (Ziyad) Amr b. Meymun'dan, o Aişe (r.anha)'dan şöyle dediğini rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oruç ayında öperdi.

 

 

AÇIKLAMA:          "Oruç ayında" yani oruçlu iken.

 

 

 

 

2579- Bana Muhammed b. Hatim de tahdis etti... Aişe (r.anha): Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ramazan ayında oruçlu olduğu halde öperdi dedi.

 

 

 

2580- Bize Muhammed b. Beşşar da tahdis etti... Aişe (radıyallalm anha)'dan rivayete göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oruçlu olduğu halde öperdi.

 

 

 

2581- Bize Yahya b. Yahya, Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ve Ebu Kureyb tahdis etti. Yahya, bize Ebu Muaviye, A:meş'den haber verdi derken diğer ikisi tahdis etti dedi. (A:meş) Müslim'den, o Şuteyr b. Şekel'den, o Hafsa (r.anha)'dan Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oruçlu olduğu halde öperdi dediğini rivayet etti.

 

 

Diğer tahric: İbn Mace, 1685

 

AÇIKLAMA:          "Şuteyr b. Şekel" babasının ismini kef harfi sakin olarak "Şekl" diyenler de vardır. Ama meşhur olan fethalı (Şekel) olduğudur.

 

 

 

 

2582- Bize Ebu'r-Rabi'ez-Zehrani de tahdis etti, bize Ebu Avane tahdis etti (H.) Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe ve İshak b. İbrahim de Cerir'den tahdis etti. (Ebu Avane ile) ikisi Mansur'dan, o Müslim'den, o Şuteyr b. Şekel'den, o Hafsa (r.anha)'dan o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den aynısını rivayet etti.

 

 

 

2583- Bana Harun b. Said el-Eyli de tahdis etti... Ömer b. Ebu Seleme'den rivayete göre o Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) 'e: Oruçlu olan öpebilir mi? diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona -Um Seleme'yi kastederek-: "Buna sor" diye cevap verdi. Ümmü Seleme de kendisine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bunu yaptığını haber verdi. Bu sefer Ömer: Ey Allah'ın Resulü! Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlamıştır, deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ama Allah'a yemin ederim ki aranızda Allah'a karşı en takvalınız ve O'ndan en çok korkanınız da benim" buyurdu.

 

 

AÇIKLAMA:          "Ey Allah'ın Resulü! Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlamıştır ... Ve O'ndan en çok korkanınız da benim." Burada sahabenin: Allah senin günahlarını bağışlamıştır, demesinin sebebi oruçlunun öpmesinin caiz oluşunun Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in özelliklerinden olduğunu ve yaptıklarından dolayı onun için bir vebal bulunmayıp günahlarının bağışlanmış olduğunu düşünmüş olmasıdır.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise onun bu şekildeki kanaatini kabul etmeyerek: "Aranızda yüce Allah'a en takvalınız ve O'ndan en çok korkanınız da benim" buyurdu. O halde yasaklanmış ve benzeri bir şeyi benim işleyebileceğimi nasıl düşünebilir ya da bunu benim için mümkün kabul edebilirsiniz?

 

Bu hadis-i şerif Müslim'den başka kaynaklarda Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bu sözü söylemesi üzerine kızdığı belirtilmektedir. Muvatta'da ise: "Allah, Resulü'ne dilediğini helal kılar" ibaresi de yer almaktadır. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

13- CÜNÜB OLDUĞU HALDE ÜZERİNE FECRİN DOĞDUĞU KİMSENİN ORUCUNUN SAHİH OLDUĞU BABI