SAHİH-İ MÜSLİM |
HAC |
16- LOHUSANIN İHRAMI VE
İHRAM SEBEBİ İLE KENDİSİNİN DE -AYNI ŞEKİLDE- AY HALİ KADININ DA GUSLETMESİNİN
MÜSTEHAB OLDUĞU BABI
2900- Bize Hennad es-Serri, Züheyr b. Harb ve Osman b. Ebu Şeybe de tahdis etti. Hepsi Abde'den rivayet etti. Züheyr
dedi ki: Bize Abde b. Süleyman, UbeyduIlah
b. Ömer'den tahdis etti, o Abdurrahman
b. elKasım'dan, o babasından, o Aişe
(r.anha)'dan şöyle dediğini rivayet etti: Umeys kızı Esma, Şecere denilen mevkide Ebu
Bekir oğlu Muhammed'i doğurarak lohusa oldu. ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Bekir'e (Esma'ya}
gusledip ihrama girmesini emretmesini emir buyurdu.
Diğer tahric: Ebu Davud,
ı 743; İbn Mace, 2911
2901- Bize Ebu Gassan, Muhammed b. Amr tahdis etti, bize Cerir b. Abdülhamid, Yahya b. Said'den tahdis etti, o Cafer b.
Muhammed'den, o babasından, o Cabir b. Abdullah (r.anhuma)'dan
Umeys kızı Esma' nın Zülhuleyfe de lohusa olduğu zaman
ile ilgili naklettiği hadisinde: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Bekr (r.anh)
verdiği emir üzerine o da Esma'ya gusledip ihrama girmesini emretti dediğini
rivayet etti.
Diğer tahric: Nesai, 214, 390, 2760,
2761; İbn Mace, 2913
AÇIKLAMA: Bu babta Aişe (r.anha)'nın: Umeys kızı Esma, Şecere denilen mevkide Muhammed b. Ebu Bekir'i doğurmakla lohusa
oldu ... " hadisi yer almaktadır. Aişe
(r.anha)'nın: "Nefiset" sözü doğurdu demektir. Fe
harfi kesrelidir 'başka türlü olamaz. Nun harfi ise
iki türlü telaffuz edilir, meşhur olan ötreli okunuşudur. İkincisi ise fethalı
okuyuştur. Lohusalığa "nifas"
deniliş sebebi ise doğanın ve aynı zamanda kanın adı olan "nefesilin çıkışından dolayıdır. Kadi
İyaz dedi ki: Her iki söyleyiş bu lafzın ay hali
hakkında kullanılması halinde de geçerlidir. Bunun için nun
harfi fethalı ve aynı zamanda ötreli olarak nefiset
ve nüfiset ay hali oldu anlamında kullanılır. Bu iki
söyleyişi el-Elfal müellifi zikretmiş bulunmaktadır.
Ama bir topluluk ay hali anlamında nun harfinin
ötreli söyleyişini kabul etmemektedir.
Hadisten anlaşılan
hükümlere gelince:
1. Lohusa
ve ay hali olan kadının ihrama girmesi sahihtir.
2. İhrama girmek için
gusletmeleri müstehabtır. Bunun emredildiği hususunda
icma olmakla birlikte bizim Malik, Ebu Hanife ve cumhurun mezhebine göre bu (emir ile) müstehabtır. Hasan ve Zahiri mezhebi mensubları
ise bu vaciptir demişlerdir.
3. Ay hali ve lohusa kadının, tavaf ve iki rekatlik
tavaf namazı dışında haccın bütün fiillerini yapmaları sahihtir. Çünkü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Haccedenin yaptığı her bir işi yap ancak
tava! etme" buyruğu bunu gerektirmektedir.
4. İhrama girmek sebebi
ile kılınan iki rekat namaz haccın sıhhati için şart olmayıp sünnettir. Çünkü
Esma (r.anhfı) bu iki rekat namazı kılmamıştır.
"Şecere denilen
mevkide lahusa oldu" bir rivayette "Zülhuleyfe de" başka bir rivayette de "el-Beyda' da" denilmektedir. Bu üç yer birbirine
yakındır. Şecere Zülhuleyfe dedir. Beyda ise Zülhuleyfe'nin
kıyısında bir yerdir.
Kadi İyaz dedi ki: Bu, onun
insanlardan uzak durmak için Beyda'nın bir tarafında
konakladığı şeklinde yorumlanır. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ise gerçek anlamda Zülhuleyfe de konaklamış, orada gecelemiş ve ihrama
girmişti. Bundan dolayı bütün insanların konakladıkları yere onların imamı olan
zatın konakladığı yerin adı ile adlandırılmış oldu.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: