SAHİH-İ MÜSLİM |
HAC |
67- VEDA TAVAFININ VACİB
OLMAKLA BİRLİKTE AY HALİ OLANDAN VÜCUBUNUN DÜŞTÜĞÜ BABI
3206-379/1- Bize Said b. Mansur ve Zuheyr b. Harb da tahdis edip dediler ki: Bize Süfyan,
Süleyman el-Ahvel'den tahdis
etti, o Tavus'dan, o İbn Abbas'dan şöyle dediğini rivayet etti: İnsanlar her bir
tarafa dağılıp gidiyorlardı. Bunun üzerine Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Son varacağı yer Beyt olmadıkça kesinlikle
kimse ayrılıp gitmesin" buyurdu.
Zuheyr: "Her tarafa dağılıyorlardı" anlamındaki ibareyi zikr ederken ''fi'' -lafzını kullanmadı.
Diğer tahric: Ebu Davud,
2002; İbn Mace, 3070
AÇIKLAMA: "Hiç
kimsenin son varacağı yer Beyt olmadan kesinlikle ayrılmsın'' Bu buyrukta Veda tavafının vacip olduğunu ve
onu terk etmesi haline de kurban kesmesi gerektiğini söyleyenlerin lehine delil
vardır. Mezhebimizde sahih görüş de budur. İlim adamlarının çoğunluğu da böyle
demiştir. Hasen-i Basri,
Hakem, Hammad, Sevri, Ebu Hanife, Ahmed, İshak ve Ebu Sevr Bunar arasındadır. Malik, Davud
ve İbnu'l-Munzir ise Veda
tavafı sünnettir, onu terk etmekten dolayı bir şey gerekmez demişlerdir. Mücahid'den ise bu husustaki iki görüşe uygun iki rivayet
nakledilmektedir.
3207-380/2- Bize Said b. Mansur ve Ebu Bekir b. Ebu Şeybe -lafız Said'e ait olmak
üzere- tahdis edip dediler ki: Bize Süfyan, İbn Tavus'dan
tahdis etti, o babasından, o İbn
Abbas'dan şöyle dediğini rivayet etti: İnsanlara son
varacakları yerin Beyt olması emrolundu.
Şu kadar var ki hali olan kadından bu sorumluluk hafifletildi.
Diğer tahric: Buhari, 329 -buna yakın-,
1755, 1760 -buna yakın-
AÇIKLAMA: "İnsanlara
son varacakları yerin Beyt olması emrolundu
... " Bu da ay hali olan kadından başkaları hakkında Veda tavafının vacip
olduğunun ve ay hali olandan da vücubunun düştüğünün,
onu terk ettiği için kendisine ayrıca kurban kesmek gerekmediğinin delilidir.
Şafii, Malik, Ebu Hanife, Ahmed
ve genel olarak bütün ilim adamlarının görüşü de budur.
Ancak İbnu'l-Munzir'in, Ömer, İbn Ömer ve Zeyd b. Sabit
(r.a.)'dan nakletmiş olduğu şu görüşleri bundan müstesnadır: Onlar bu durumdaki
kadına Veda tavafı için kalmasını emrederler.
Cumhurun delili bu hadis
ile bundan sonra gelecek olan Safiye (r.anha) hadisidir.
3208-381/3- Bana
Muhammed b. Hatim tahdis etti, bize Yahya b. Sabit, İbn Cureyc'den tahdis etti, bana Hasan b. Müslim, Tavus'dan
şöyle dediğini haber verdi: İbn Abbas ile birlikte
idim. Derken Zeyd b. Sabit: Sen ay hali olanın son
olarak Beyt'e uğramadan önce ayrılıp gideceğine fetva
veriyormuşsun, dedi.
İbn Abbas ona: Eğer hayır diyorsan o zaman sen Ensar kadınlarından filan kadına, Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
kendisine bunu emretti mi? diye sor, dedi.
Tavus dedi ki: Sonra Zeyd b. Sabit, İbn Abbas'a
gülerek geri döndü ve bu arada: Gördüm ki sen gerçekten doğru söylüyormuşsun,
diyordu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: "İbn Abbas dedi ki: Madem kabul etmiyorsun o halde Ensar kadınlarından filan kadına sor dedi."
O halde bunun manası:
Şayet başkasını yapmıyorsan o zaman bunu yap demek olur ... Eğer bunu
yapmıyorsan o zaman bu olsun anlamındadır. Allah en iyi bilendir.
3209-382/4- Bize Kuteybe b. Said tahdis etti, bize Leys tahdis etti. (H.) Bize Muhammed b. Rumh
da tahdis etti, bize Leys, İbn Şihab'dan tahdis
etti o Ebu Seleme ve Urve'den
rivayet ettiğine göre Aişe dedi ki: Huyey kızı Safiyye İfada
tavafından sonra ay hali oldu. Aişe dedi ki: Onun ay
hali olduğunu Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e söyledim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bizi (yola çıkmaktan) alıkoyacak mı o"
buyurdu. (Aişe) dedi ki: Ben: Ey Allah'ın Rasulü! O ifadada bulunup Beyfi tavaf etti. İfada’dan sonra
ay hali oldu, dedim. Bu sefer Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"O halde yola çıksın" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari, 4401, İbn Mace, 3072
AÇIKLAMA: "Huyey kızı Safiyye" "Huyey" ha harfi ötreli ve kesreli de söylenmekle
birlikte ötreli söyleyiş daha meşhurdur.
Bu hadiste ay hali
olandan Veda tavafının düştüğüne ve İfada tavafının da vazgeçilemez bir rükün
olduğuna, ay halinden de başkasından da düşmediğine, ay hali olanın
temizleninceye kadar İfada tavafı için kalacağına delil vardır. Şayet İfada
tavafını yapmadan yurduna geri dönecek olursa o taktirde ihramlı kalmaya devam
eder. Safiyye (r.anha) ile alakalı bu hadis ve i'rabı, zaptı, manası ve rükünleri ile alakalı açıklamalar Hacc Kitabının baş taraflarında Hacc
İçin İhrama Giriş Şekillerinin Beyanı Babı'nda geçmiş bulunmaktadır.
3210-383/5- Bana Ebu't-Tahir, Harmele b. Yahya ve Ahmed b. İsa tahdis etti. Ahmed bize İbn Vehb tahdis etti derken diğer
ikisi bize haber verdi. dedi. (İbn Vehb dedi ki) Bana Yunus, İbn Şihab'dan bu isnad ile haber
verdi ve: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Huyey kızı Safiyye Veda Haccında temiz olarak İfada tavafını yaptıktan
sonra ay hali oldu, deyip hadisi Leys'in hadisi ile
aynı şekilde rivayet etti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3211- .. ./6- Bize Kuteybe -yani b. Said- de tahdis etti, bize Leys tahdis etti (H.) Bize Zuheyr b. Harb da tahdis etti, bize Süfyan tahdis etti (H.) Bana
Muhammed b. el-Müsenna da tahdis
etti, bize Abdülvehhab tahdis
etti, bize Eyyub tahdis
etti, hepsi Abdurrahman b. el-Kasım'dan, o
babasından, o Aişe'den rivayet ettiğine göre Aişe, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Safiyye ay hali oldu dedi ve hadisi Zühri'nin
hadisi ile aynı manada rivayet etti.
Diğer tahric: Kuteybe'nin hadisi
rivayetini Tirmizi, 943; Zuheyr
b. Harb ile Muhammed b. el-Müsenna'nın
rivayetini yalnızca Müslim rivayet etmiştir
3212-38417- Bize
Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb
de tahdis etti, Aişe
(r.anha) dedi ki: Bizler Safiyye İfada tavafı
yapmadan önce ay hali olur diye korkuyorduk. Derken Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yanımıza elerek: "Safiyye
bizi (yolumuzdan) alıkoyacak mı?" buyurdu. Biz: O İfada tavafını yaptı dedik.
Allah Rasulü: "O halde alıkoymayacak"
buyurdu.
Diğer tahric: Buhari, 1733 -muallak
olarak-
3213-385/8- Bize Yahya
b. Yahya da tahdis edip dedi ki: Malik'e, Abdullah b.
Ebi Bekir'in rivayetini okudum. O babasından, o Abdurrahman kızı Amre'den, o Aişe'den rivayet ettiğine göre Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e:
Ey Allah'ın Rasulü! Huyey
kızı Safiyye ay hali oldu, dedi.
Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Belki o bizi alıkoyacaktır. Peki sizinle
birlikte Beyt'i tava! etmemiş miydi?" buyurdu.
Onlar: Etmişti, deyince Allah Rasulü: "O halde
(yola) çıkın" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari, 328; Nesai, 389
3214-386/9- Bana
el-Hakem b. Musa da tahdis etti, bize Yahya b. Hamza,
el-Evzai'den tahdis etti
-muhtemelen o dedi ki- Yahya b. Ebu Kesir'derden o Muhammed b. İbrahim et-Teymi'den,
o Ebu Seleme'den, o Aişe'den rivayet ettiğine göre Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem):
Bir erkeğin zevcesinden istediği bazı hususları Safiyye'den
istedi. O ay halidir ey Allah'ın Rasulü dediler.
Allah Rasulü: "Yoksa o bizi (yolumuzdan)
alıkoyacak mı?" buyurdu. Onlar: Ey Allah'ın Rasulü!
O Nahr (kurban bayramı birinci) günü Ziyaret (tavafı)
yapmıştı, dediler. Allah Rasulü: "O halde
sizinle birlikte yola çıksın'' buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
AÇIKLAMA: "Bana
el-Hakem b. Musa tahdis etti. .. Ebu
Seleme'den, o Aişe'den"
senet nüshalarm bir çoğunda bu şekilde olup Kadı Iyaz da nüshaların Çoğunluğundan bunu böylece nakletmiştir.
Ayrıca: Taberi'de de "belki de o: Yahya b. Ebi Kesir'den dedi" ibaresi düştüğü halde İbnu'l-Hazza da sadece "belki de dedi" kısmı
düşmüştür. Kadı Iyaz dedi ki: Zannederim bazılarının
kitaplarından ismin tamamı düşmüş yahut bu hususta şüphe ettiğinden mahfuz olan
doğru şekle katmış ve kenarda "belkide o'' lafzı
ile dikkat çekmiştir.
"Ey Allah'ın Rasulü! O Nahr günü Ziyaret (tavafmı) yapmıştı dediler.'' Bu ifadelerde Şafii, Ebu Hanife ve Iraklılarm İfada tavafma, ziyaret tavafı demenin mekruh olmadığı şeklindeki
görüşlerinin lehine delil bulunmaktadır. İmam Malik ise oraya ziyaret tavafı
denilmesinin mekruh olacağını söylemiştir. Mekruh olacağını söylemenin
güvenilir bir delili bulunmamaktadır.
"Feltenfir: o halde yola çıksın" lafzında (ikinci) fe harfi kesreli ve dammeli
okunabilmekle birlikte kesreli söyleyiş daha fasihtir. Kur'an-ı
Kerim'de de böyle gelmiştir. Allah en iyi bilendir.
3215-387/10- Bize
Muhammed b. el-Müsenna ve İbn
Beşşar tahdis edip dedi ki:
Bize Muhammed b. Cafer tahdis etti, bize Şu'be tahdis etti. (H.) Bize Ubeydullah b. Muaz da -ki lafız
ona aittir- tahdis etti, bize babam tahdis etti, bize Şu'be,
el-Hakem'den tahdis etti, o İbrahim'den, o el-Esved'den, o Aişe'den şöyle
dediğini rivayet etti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (Mekke'den) ayrılmak isteyince Safiyye
çadırının kapısında üzüntülü ve kederli duruyordu. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hay Allah hayrını versin! Sen bizi
yolumuzdan alıkoyacaksın (galiba)" buyurdu. Sonra da ona: ''Nahr günü ifada (tavafı) yapmış mıydın?" buyurdu. Safiyye: Evet deyince. Allah Resulü: "O halde sen de
yola çık" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari, 5329, 6157
3216- .. ./11- Bize
Yahya b. Yahya, Ebu Bekr b.
Ebu Şeybe ve Ebu Kureyb, Ebu
Muaviye'den tahdis etti. O A'meş'den rivayet etti. (H.) Bize Zuheyr
b. Harb da tahdis etti,
bize Cerir, Mansur’DAN tahdis
etti. Hepsi birlikte İbrahim'den, o el-Esved'den, o Aişe'den, o Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'den el-Hakem'in hadisine yakın
olarak hadisi rivayet etti. Ancak ikisi de: üzüntülü ve kederli"
lafızlarını zikretmediler.
Diğer tahric: Yahya b. Yahya'nın rivayetini Buhari,
1771; İbn Mace, 3073; Zuheyr b. Harb'ın rivayetini
yalnız Müslim rivayet etmiştir
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: