SAHİH-İ MÜSLİM |
NİKAH |
6- DİN KARDEŞİNİN TALİB
OLDUĞUNA -KENDİSİNE İZİN VERMEDİKÇE YAHUT VAZGEÇMEDİKÇE- TALİB OLMANIN HARAM
KILINDIĞI BABI
3440-49/1- Bize Kuteybe b. Said de tahdis etti, bize Leys tahdis
etti, (H.) Bize Muhammed b. Rumh da tahdis etti, bize Leys, Nafi'den haber
verdi, o İbn Ömer'den, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den:
"Birbirinizin alışverişi üstüne alışveriş yapmayın, birbirinizin üstüne
birisine talib olmayın" buyurdu.
Diğer tahric: Buhari,
2139, 2165; Müslim, 3790, 3799; Ebu Davud, 3436; Tirmizi, 1292; Nesai. 3238
-muhtasar-, 4515 -muhtasar-; İbn Mace, 2171 -muhtasar-
3441-50/2- Bana Zuheyr
b. Harb ve Muhammed b. el-Müsenna birlikte Yahya el-Kattan’DAN tahdis etti:
Zuheyr dedi ki bize Yahya b. Ubeydullah tahdis etti, bana Nafi', İbn Ömer'den
haber verdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Bir kimse kardeşinin alışverişi üzerine alışveriş yapmasın, kardeşinin
talib olduğu kimseye -ona izin vermesi hali dışında- talib olmasın. "
Diğer tahric: Müslim,
3791; İbn Mace, 1868 -muhtasar-;
3442-,../3- Bunu bize
Ebu Bekr b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Ali b. Mushir, Ubeydullah’DAN bu
isnad ile tahdis etti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3443-,../4- Bunu bana
Ebu Kamil el-Cahderi de tahdis etti, bize Hammad tahdis etti, bize Eyyub,
Nafi'den bu isnad ile tahdis etti.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3444-51/5- Bana Amr
en-Nakid, Zuheyr b. Harb ve İbn Ebu Ömer de tahdis etti, Zuheyr dedi ki: Bize
Süfyan b, Uyeyne, Zühri'den tahdis etti, o Said'den, o Ebu Hureyre'den rivayet
ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), şehirlinin köylü adına
satmasını yahut fiyat kızıştırmalarını yahut bir kimsenin kardeşinin talib
olduğuna talib olmasını yahut kardeşinin satışı üzerine satış yapmasını yasakladı.
Ayrıca kadın, kızkardeşinin kabındakini döküp boşaltmak için (kocası
tarafından) boşanmasını istemesin.
Amr rivayetinde: Ve adam
kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlık yapmasın ibaresini de ekledi.
Diğer tahric: Buhari,
2140; Müslim, 3803; Ebu Davud, 2080 -muhtasar-, 3438; Tirmizi, 113-:,
-muhtasar-, 1190, 1222, 1304; Nesai, 3239; İbn Mace, 1867 -muhtasar- 2172,
2174, 2175;
3445-52/2- Bana Harmele
b, Yahya da tahdis etti. Said b. el-Müseyyeb'in tahdis ettiğine göre Ebu
Hureyre dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Pazarlık
yaparak alışverişi kızıştırmayın. Kişi kardeşinin alışverişi üzerine alışveriş
yapmasın. Şehirli bir kimse köylü kimse adına satış yapmasın. Kişi kardeşinin
talib olduğu kimseye (o vazgeçmeden) talib olmasın. Kadın de onun kabında
bulunanları boşaltmak için bir başka kadının (kocası tarafından) boşanmasını da
istemesin" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
3446-53/7- Bize Ebu Bekr
b. Ebu Şeybe de tahdis etti, bize Abdü'l-A'la tahdis etti, (H.) Bana Muhammed
b. Rafi'de tahdis etti, bize Abdurrezzak tahdis etti, hepsi birlikte
Ma'mer'den, o ez-Zührı'den aynısını rivayet etti an cak Ma'mer'in hadisinde:
"ve kişi kardeşinin satın almak istediği malın fiyarını artırmasın"
ibaresi vardır.
Diğer tahric: Buhari,
1723 -buna yakın-; Nesai, 4514, 4519
3447-54/8- Bize Yahya b.
Eyyub, Kuteybe ve İbn Hucr birlikte İsmail b.
Cafer'den tahdis etti.
İbn Eyyub dedi ki: Bize İsmail tahdis etti, bize el-Ala babasından haber verdi,
o Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Müslüman, kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlık yapmasın, onun
talib olduğu kimseye talib olmasın" buyurdu.
Diğer tahric: Müslim,
2792
3448-55/9- Bana Ahmed b.
İbrahim ed-Devraki de tahdis etti, bize Abdussamed tahdis etti, bize Şu'be,
el-Ala ve Suheyl'den tahdis etti, her ikisi babalarından, o Ebu Hureyre'den, o
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den rivayet etti (H.) Bunu bize Muhammed b.
el-Müsenna da tahdis etti, bize Abdüssamed tahdis etti, bize Şu'be, A'meş'den
tahdis etti, o Ebu Salih'den, o Ebu Hureyre (radıyallahu anh)'dan, o Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den diye rivayet etti. Ancak onlar
"kardeşinin pazarlığı ve kardeşinin talib olduğu üzerine"
demişlerdir.
Diğer tahric: Müslim,
3793
3449-56/10- Bana
Ebu't-Tahir de tahdis etti... Ukbe b. Amir minber üzerinde dedi ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Mümin, müminin kardeşidir. Bu
sebeple mümin bir kimsenin kardeşinin alışverişi üzerine alışveriş yapması da
kardeşinin talib olduğu birisine -o vaçgeçinceye kadar talib olması da helal
değildir. "
Diğer tahric: İbn
Mace, 4246 -buna yakın muhtasar olarak-
AÇIKLAMA: (3440)
"Kişi kardeşinin alışverişi üzerine alışveriş yapmasın ... " Diğer
rivayette (3441): "Adam, kardeşinin alışverişi üzerine alışveriş yapmasın
... " bir diğer rivayette (3449) "Mümin, müminin kardeşidir. ..
" buyurmaktadır.
Bu hadis-i şerifler bir
kimsenin kardeşinin talib olduğu birisine talib olmanın haram kılındığı
hususunda gayet açıktır. İlim adamlarının icma ettikleri üzere haram oluşu ilk
talib olana kız tarafının açıkça olumlu cevap vermesi ve talib olanın da
başkası tarafından talib olunması için izin vermemesi ve vazgeçmemesi halinde
sözkonusudur. Eğer bu durumda kardeşinin talib olduğuna kendisi de talib olup
durum bu iken onunla evlenecek olursa günahkar olur, nikah ise sahih olup fesh
edilmez. Bizim de cumhurun da görüşü budur. Davud ez-Zahiri ise nikah fesh olur
demiştir. Malik'den ise bu hususta belirttiğimiz iki görüş gibi iki ayrı
rivayet gelmiştir. Malik'in mezhebine mensup fukahadan bir topluluk ise
duhulden önce nikah fesh edilir, ondan sonra ise edilmez demişlerdir. Şayet ilk
talib olana üstü kapalı olumlu cevap verilmiş olmakla birlikte bu açıkça
bildirilmemiş ise onun talib olduğuna talib olmanın haram olup olmadığı
hususunda Şafii'nin iki görüşü vardır, sahih olan görüşüne göre haram değildir.
Kimi Maliki alimi: Koca adayını kabul etmedikleri ve mehir tayin edilmediği
sürece haram olmaz demişler ve naklettiğimiz görüşlerine haram kılmak ancak ona
olumlu cevap verilmiş olması halinde sahih olur diyerek Kays kızı Fatıma ile
ilgili hadisi delil göstermişlerdir. Buna göre Fatıma şöyle demiştir: Ebu Cehm
ile Muaviye bana talib oldu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise onların
birbirleri üstüne (arka arkaya) talib olmalarına karşı çıkmadığı gibi kendisi
onu Üsame'ye istedi. Bu delile itiraz edilerek şöyle denilebilir: Muhtemelen
ikincisi birincisinin talib olduğunu bilmiyordu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ise Üsame'ye işarette bulunmuştur. Yoksa Üsame adına ona talib
olmamıştır. Diğer taraftan ittifakla kabul ettiklerine göre eğer bir kimse
talib olduğunu bırakıp vazgeçecek olup başkasının talib olmasına izin verecek
olursa artık onun talib oluşundan sonra talib olmak caizdir. Bu hadis-i şerifle
de bunu açıkça ifade etmiş olmaktadır.
"Kardeşinin talib
olduğuna talib olması" Hattabı ve başkaları dedi ki: Bu ifadenin
zahirinden anlaşıldığı üzere haramlık talib olanın müslüman olması halinde
sözkonusudur. Eğer talib olan kişi kMirse haram oluş sözkonusu değildir. Evzai
de böyle demiştir. İlim adamlarının çoğunluğu ise şöyle demektedir: Kafirin
talib olduğuna da talib olmak aynı şekilde haramdır. Ayrıca bu kanaat sahipleri
hadise bu hadiste "kardeşi" kaydının sözkonusu edilmesinin çoğunlukla
görülen durum dolayısıyla kullanıldığını bundan dolayı da kendisi ile am el
etmeyi gerektirecek bir mefhumu olmadığını söyleyip cevap verebilirler. Nitekim
yüce Allah'ın: "Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin" (En'am,
151) buyruğu ile yüce Allah'ın: "Himayenizde bulunan hanımlarınızın (başka
kocadan) kız çocukları da ... " (Nisa, 32) buyruğu ve benzerlerinde de
olduğu gibi.
Şunu bilelim ki, bu
hadislerin ve hadislerdeki genel ifadelerin gerektirdiği talib olanın fasık
olup olmaması arasında bir fark yoktur. Maliki mezhebine mensup İbnu'l-Kasım
dedi ki: Fasığın talib olduğuna talib olmak caizdir.
Bütün bu hususlarda
talib olmak (anlamındaki hıtbe) lafzı hı harfi kesreli söylenir. Cuma, bayram,
hacc ve başka münasebetlerle yapılan konuşmalar ile nikah akdinden önceki
konuşmalara hı harfi ötreli olarak "hutbe" denilir.
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in: (3440) "Kiminiz kiminizin alışverişi üzerine
alışveriş yapmasın ... " buyruğunun şerhi yüce Allah'ın izni ile Buyu
(alışveriş) Kitabında gelecektir.
(3448) "Bize Şu'be,
el-A'la ve Suheyl'den tahdis etti, onlar babalarından" bütün nüshalarda bu
şekildedir. Halbuki el-A'la'nın babası Süheyl'in babasından ayrıdır. Dolayısı
ile babalarından denilmesi caiz olmaz. Doğrusu her biri kendi babasından
anlamını verecek şekilde "ebeveyhima" denilmesidir. Kadı Iyaz ve
başkaları ise şöyle demektedir: Bununla birlikte "baba" anlamındaki
"eb" lafzınin ikilini -(el anlamındaki) yed kelimesinin tesniyesinin "yedani"
diye gelmesi gibi- "ebani" söyleyenlerin söyleyişine göre be harfi
fethalı olarak "ebeyhima" denilmesi doğrudur. Bu durumda rivayet
sahih olur ama o taktirde be harfi fethalı söylenmelidir. Allah en iyi
bilendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
7- ŞiĞAR NİKAHININ
HARAM KILINMASI VE BATIL OLDUĞU BABI