İBNÜ’L-ESİR el-Kamil fi’t-Tarih |
|
MUHTAR'IN ZAFER
DİLEMEK İÇİN KULLANDIĞI KÜRSÜNÜN DURUMU
ÇEŞİTLİ OLAYLAR
HİCRİ
66.YIL
Tufayl
bin Ca'de bin Hubeyre anlatıyor: "Oldukça şiddetli bir sıkıntıya
düşmüştük. Bir gün dışarı çıktığımda zeytinyağı ticareti yapan bir komşumun
yanında son derece kirlenmiş bir sandalye gördüm. Kendi kendime şöyle dedim:
Ben bu konuda Muhtar'a bir şeyler uydurup söylesem ne olur?
Ondan
sonra o sandalyeyi zeytinciden aldım, yıkadım. Sandalyenin ahşabı oldukça
parlak çıktı; çünkü içine pek çok yağ çekmişti, pırıl pırıl olmuştu."
Tufayl
anlatmasına devam ediyor: Muhtar'a dedim ki: "Ben senden bir şey
gizliyordum, şimdi bundan sana söz etmeyi uygun görüyorum. Benim babam Ca'de
bizde bulunan bir sandalye üzerinde oturur ve bu sandalyede Hz. Ali'den bazı
izler bulunduğunu söylerdi." Muhtar bana şöyle dedi: "Allah Allah!
Sen bu zamana kadar bunu bizden gizledin demek, haydi onu bize gönderiver."
Bunun üzerine kalktım, üzeri örtülü olduğu halde onun yanına getirttim. Bana on
iki bin dirhem verilmesini emrettikten sonra topluca namaza gelinmesi için
seslenilmesini söyledi. Herkes toplanınca Muhtar şöyle söyledi:
"Bundan
önce geçmiş bulunan ümmetlerde her ne var idiyse bu ümmette de onun benzeri
olur. Şunu biliniz ki İsrailoğulları'nın bir tabutu vardı. Bizim aramızda da bu
tabutun benzeri vardır." Bu sefer sandalyenin üzerindeki örtüleri
kaldırdılar, bunu gören Sebeiler ayağa kalkıp tekbir getirdiler.
Daha
sonra fazla bir süre geçmeden Muhtar İbn Ziyad ile çarpışmak üzere askerler
gönderdi. Örtülü olarak bir katırın üstünde bu sandalye de çıkartıldı. Şamlılar
görülmemiş bir şekilde öldürüldü. Bu ise onların bu konudaki fitne ve
aldanışlarını daha da artırdı. O kadar ileri gittiler ki, küfre bile düştüler.
Bu bakımdan yaptığımdan pişman oldum.
Tufayl'ın
bu yaptıklarından halk söz etmeğe ve onu ayıplamağa başlamışlardı.
Denildiğine
göre Muhtar, Ca'de bin Hübeyre'nin ailesiyle bu konuda konuşmuştu; çünkü
Ca'de'nin annesi olan Ummu Hani, Ali bin Ebi Talib'in ana-baba bir kız kardeşi
idi. Onlara: "Bana Ali'nin sandalyesini getiriniz." demiş, onlar:
"Allah'a yemin ederiz ki o bizim yanımızda değildir." diye karşılık
verince Muhtar şöyle çıkışMıştı: "O zaman sizler ahmaksınız, haydi gidin
bana bu sandalyeyi getirin."
Taberi
der ki: Bunlar her hangi bir sandalye getirseler bile, "Tamam, bu
odur." diyeceğini ve kabul edeceğini anladılar. Gittiler, her hangi bir
sandalye getirip teslim ettiler. O da bu sandalyeyi onların ellerinden aldı.
Şibamlılar, Şakirliler ve Muhtar'ın arkadaşlarının ileri gelenleri bu
sandalyenin üzerini ipeklilerle örttüler. Bu sandalyenin ilk muhafızı Ebu Musa
el-Eş'ari'nin oğlu Musa olmuştu. Musa, Muhtar'ın yanında bulunuyordu; çünkü
Musa'nın annesi Hz. Abbas'ın oğlu olan Fadl'ın kızı Ummu Külsum idi. Ancak
zamanla halk Musa'yı kınamaya başlayınca bu sefer Musa sandalyeyi korumayı
bıraktı ve onun bakımını Muhtar ölünceye kadar Havşeb el-Bersemi üzerine aldı.
Hemdanlı A'şa bu konuda şöyle der:
''Ben
şahitlik ediyorum, sizler Sebeiyesiniz, Ey şirkin polisleri, sizleri iyi
tanıyorum. Yemin ederim, kürsünüz "Sekine" değildir, İstediğiniz
kadar sarıp sarmalasanız da. Ve yok bizde Tabut gibi bir şey, Şibam, Nehd ve
Harifliler etrafında dönse de. Ben Muhammed'in soyunu seven birisiyim, Ve
Mushaflardaki vahye uyarım. Abdullah'a bey'at ettim ben, Kureyşliler büyük
küçük O'na uyunca.''
Leysli
Mütevekkil de bu konuda şöyle der:
''Yanına
gidersen Ebu İshak'a de ki: Ben sizin kürsünüzün münkiriyim. Şibamlıları
görürsün, tahtaları etrafında, Şakirlilerse ona vahyi (!) taşıyor. Gözleri
kızarmış onun çevresinde, Dışarı fırlamış nohut gibidir.''
ÇEŞİTLİ
OLAYLAR
Bu
yıl hac emirliğini Abdullah bin ez-Zübeyr yaptı.
Medine
valisi Mus'ab bin ez-Zübeyr olup bu görevi kardeşi Abdullah adına yapıyordu.
Basra'da da Mahzumlu Abdullah bin Ebi Rabi'a aynı şekilde İbn ez-Zübeyr'in
valisi olarak görev yapıyordu. Muhtar ise Kufe valiliğini tegallüp yoluyla
elinde tutuyordu. Horasan'da da Abdullah bin Hazim vardı.
Bu
yıl içerisinde vefat edenlerden birisi sahabi ve Suffa ashabından olan Eslemli
Esma bin Harise'dir. O'nun Basra'da İbn Ziyad'ın emirliği sırasında öldüğü de
söylenmiştir.
Sa'ad
bin Ebi Vakkas'ın kız kardeşinin oğlu olan Cabir bin Semura da bu yıl vefat
etti. O'nun Bişr bin Harun'un emirliği sırasında vefat ettiği de söylenmiştir.
Kavminin
efendisi olan Fezareli Esma bin Harice bin Hısn bin Huzeyfe bin
Bedr
de bu yıl vefat etmiştir.
BİR SONRAKİ
SAYFA İLE DEVAM ETMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ İSME TIKLA
HİCRETİN ALTMIŞ
YEDİNCİ YILI OLAYLARI (M. 686 - 687)