DEVAM: 11. RESUL-İ
EKREM S.A.V.'İN ASHABININ FAZİLETİ - OSMAN R.A.
حَدَّثَنَا
أَبُو
مَرْوَانَ،
مُحَمَّدُ بْنُ
عُثُمَان
العُثْمَانِيُّ.
حَدَّثَنَا أَبِي،
عُثُمَان
بْنُ خَالِد،
عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ
بْنُ أَبِي
الزِّنَادِ
عَنْ الأَعْرَجِ،
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ؛ - أَن
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسلَّمْ
لَقِيَ
عُثُمَان
عِنْدَ بَابِ
الْمَسْجِدِ
فَقَالَ: ((يا
عُثُمَان!
هَذَا
جِبْرِيلُ
أَخْبَرَنِي
أَن اللَّه
قَدْ زَوَّجَكَ
أُمَّ
كُلْثُومٍ، بِمِثْلِ
صَدَاقِ
رُقَيَّةَ،
عَلَى مِثْلِ صُحْبَتِهَا)).
فِي
الْزَوَائِدِ:
إسناد هَذَا
الحديث كالذي
قبله.
Ebu Hureyre
r.a.’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir: Nebi sallallahu aleyhi
ve sellem Mescid’in kapısı yanında Osman r.a.’a rastladı ve: ‘’Ya Osman! Bu,
Cebrail’dir. Kızım Rukiyye’nin mihri misli ile ve onunla yaptığın hayat
arkadaşlığı gibi bir arkadaşlık yapmak üzere Allah’ın (kızım) Ümmü Gülsüm’ün
nikahını sana kıydığını bana haber verdi.’’ buyurdu.
Not: Zevaid de:
Bu hadis’in isnadı’nın önceki 109 nolu hadis gibi olduğu bildirilmiştir.
AÇIKLAMA: Sindi diyor ki: Ahzab suresinin 37'nci ayeti, Resul-i Ekrem'in annemiz
Zeyneb (r.a.) ile nikah akdinin Allah tarafından yapıldığını bildirdiği gibi bu
hadisin zahirine göre Ümmü Gülsüm'ün nikah akdi de aynı şekilde Allah
tarafından yapılmıştır.
Sindi daha
sonra bu hadisin isnadı, bir önceki hadisin isnadındaki nedenle zayıftır; der.
Miftahü'l-Hace
müellifi diyor ki: Nebi s.a.v. 33 yaşında iken kızı Rukiyye doğdu. En kuvvetli
rivayete göre Zeyneb'den sonra en büyük kerimesi Rukiyye idi.:Bu kerime-i
Muhtereme Ebu Leheb'in oğlu Utbe 'nin nikahı altında idi. Kardeşi Ümmü Gülsüm
de Utbe'nin kardeşi Uteybe'nin nikahlısı idi. Ebu Leheb hakkında «Tebbet yeda
Ebi leheb,. suresi nazil olunca, Ebu Leheb oğullarına: ''Eğer Muhammed
(s.a.v.)'in kızlarını boşamazsanız sizlerle ilişkimi keserim,. dedi. Bunun
üzerine boşadılar. Zaten ikisi de duhül yapmamış idi. Osman r.a. bundan sonra
Rukiyye r.anha ile Mekke'de evlendi. Birlikte Habeşis tan'a hicret ettiler.
Resül-i Ekrem, Bedir savaşında iken Rukiyye r.anha vefat etti.
Ümmü Gülsürn'e
gelince, rivayeta göre Utbe onu boşadıktan sonra Nebi (s.a.v.)'in yanına
vararak: Ben senin dinini inl{ar ettim; kızını da boşadım. Ne sen beni sev, ne
de ben seni seveyim dedi ve saygısızlıkta bulundu. Hatta mübarek gömleğini
yırttı. Resül-iEkrem de Allah'ın ona bir canavarı musallat etmesi yolunda bed
duada bulundu. Kısa bir zaman sonra Şam seferine çıkan bu hain, bir arslan
tarafından kervan arasından seçilerek alınıp parçalandı ve böylece cezasını
buldu.
Hz. Rukiyye'nin
vefatından sonra Resulullah bu hadiste belirttiği gibi Allah'ın emri ile Ümmü
Gülsüm'ü Hz. Osman'a verdi. Ümmü Gülsüm de hicretin 9. yılı vefat otti. Resul-i
Ekrem (s.a.v.) bizzat cenaze namazını kıldırdı.