SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

MUKADDİME

<< 119 >>

DEVAM: 11. RESUL-İ EKREM S.A.V.'İN ASHABININ FAZİLETİ  -  ALİ R.A.

 

حَدَّثَنَا أَبُو بَكْر بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَسُوَيْدُ بْنُ سَعِيْد، وَإِسْمَاعِيلَ بْنُ مُوْسَى، قَالَوا: حَدَّثَنَا شَرِيكٌ، عَنْ أَبِي إِسْحَاق، عَنْ حُبْشِيِّ بْنُ جِنَادَةَ، قَالَ:

 - سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ يَقُولُ: ((عَلِيّ مِنِّي وَأَنَا مِنُهُ. وَلاَ يُؤَدِّي عَنِّي إِلاَّ عَلِيّ)).

 

Hubyiş bin Cenade r.a.’den rivayet edildiğine göre kendisi demiştir ki: Resulullah Sallallahu aleyhi ve Sellem’den şöyle buyurduğunu işittim: ‘’Ali bana bağlıdır. Ben de O’na bağlıyım. Ali’den başka hiç kimse (yapmak durumunda olduğum bir şeyi) benim yerime eda edemez.’’

 

 

AÇIKLAMA:     Metinde geçen «Min» cer harfi olup iki şeyin birbirine bağlılığını ifade ettiği için buna «İttisal Min'i» denilir. Hadiste belirtilen bağlılık akrabalık anlamına yorumlanmıştır. Hadisin eda etmekle ilgili ikinci fıkrası bu yorumu teyid eder.

 

Sindi'nin beyanına göre, Hac ibadeti farz kılınınca ResüI-İ Ekrem s.a.v. Ebu Bekir r.a.'in başkanlığında halkın hacca gitmelerini emretti. Bunlar yola çıktıktan sonra, müşriklerle yapılmış olan andıaşmaların ta'dil edilmiş oldUğunu ilgililere bildirmek ve inen Beraat süresini halka duyurmak üzere Nebi s.a.v., Hz. Ali r.a.'i hacı adaylarının arkasından yola çıkardı. Arabların ör! ve adetlerine göre, aralarında her hangi bir hususta antlaşma yapmak, yapılan antlaşmayı değiştirmek, antlaşma gereğini uygulamak, ahitleri bozmak veya yürürlükten kaldırmak görev ve yetkisi yalnız kavrnin başkanına veya görevlendireceği bir yakın akrabasına aittir. Bu yetki sahasında başkası kabul edilmezdi. Nebi s.a.v. ile müşrikler arasında yapılmış olan antlaşmalar hakkında nazil olan Beraat suresinin müşriklere okunması ve dolayısı ile yapılmış olan antlaşmaları ta'dil edilmiş olduğunu arapların adeti veçhile ya bizzat Nebi s.a.v. veyahut en yakın bir akrabası vasıtası ile bildirmesi icap ediyordu. İşte bu nedenle Ali r.a. görevlendiriliyor.

 

Sindi'nin verdiği bu açıklama ile Ebu Bekir r.a. eliyle bu görevin ifa edilmeyişinin sebebi de belirtilmiş oluyor.

 

Beraa suresinin ilk ayetlerinin tefsiri bahsinde Medarik müellifi şöyle nakleder: Mekke müşrikleri ve antlaşmalara katılan diğer müşriklerin çoğu antlaşma hükümlerini ihlal etmişler idi. Yalnız Beni Kinane ve Beni Damire kabileleri ahitlerini bozmamışlar idi. İnen ayetler, ahitlerini bozmuş olan müşriklerin serbestçe dolaşmaları için 4 aylık bir süre tanıyor ve Haram olan bu 4 ay bitince müşriklerle savaşma emrini veriyor. Bu ayetler Mekke fethinden bir yıl sonra, hicretin 9. yılı nazil oldu. Bu yıl Ebu Bekir r.a.'in riyasetinde müslümanların hac yapmaları emrini veren Resülullah s.a.v. Ebu Bekir r.a.'in hareketinden sonra bu ayetleri Hac mevsimi dolayısı ile Mekke'de toplanacak halka okumak ve duyurmak üzere Ali r.a.'i görevlendirdi ve O'nu

 

«Adba» adlı devesine bindirerek yolcu etti. Bu esnada Nebi s.a.v.'e:

 

«Bu görevin ifası Ebu Bekir r.a.'e bırakılsaydı ... ?» denilince Resül-i Ekrem hadisin ikinci fıkrasını buyurdu. Hz. Ali, r.a. Ebu Bekir ve arkadaşları r.a.'a iltihak etti. Terviye (Arefeden bir önceki) günü Ebu Bekir r.a. hac ibadeti konusunda halk'a hitap etti. Ali r.a. de Bayram günü Mina'da Akabe cemre'si yanında halk'a Berae suresinin 30 veya 40 ayetini okudu. Sonra Ben şu dört hususu tebliğe memur edildim, dedi.

 

1. Bu yıldan sonra hiç bir müşrik Kabe'ye yaklaşamaz.

2. Hiç kimse çıplak olarak Kabe'yi tavaf edemez.

3. İmanlı olanlardan başka kimse Cennet'e giremez.

4. Antlaşmasını bozmamış olan kabileler, antlaşma süresini doldurabilider.

 

Tefsiru'l-Hazin müellifi de Berae (Tevbe) suresinin ilk ayetlerinin açıklaması bahsinde,Ebu Bekir r.a.'in başkanlığında müslümanların yaptığı hac seferine geniş yer vermiştir. Hz. Ali r.a.'in Mekke'ye gönderilmesi hususunu da Medarik tefsirinde beyan edilen ve yukarıya alınan şekilde izah etmiştir: Bu arada:

 

«Hz. Ali'nin Berae suresini okumakla görevlendirilmesinden Hz. Ebu Bekir'in Emirlikten uzaklaştırılması manası çıkarılamaz. Nitekim Ebu Hureyre r.a.'den rivayet edilen başka bir hadisten anlaşıldığı kadarıyla bu seferin başlangıcından bitimine kadar Ebu Bekir kafile reisliğıni yapmış; Emir'in emri ile kendisi de Hz. Ali'nin halk'a tebliğ ettiği bazı yasakları halka duyurmuş; Hz. Ali kafileye iltihak ettikten sonra Ebu Bekir'in maiyetine girmiş; onun arkasında namaz kılmıştır. Ancak arapların adetine riayet edilmek üzere, zamanında akdedilmiş olan antlaşmaların gözden geçirilmesi için müslümanları temsil eden Nebi s.a.v.'in en yakın akrabasr olan Hz. Ali görevlendirilmiştir», der.

 

Allah hepsinden razi olsun ve bizleri onların şefaatına nail eylesin.