SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

MUKADDİME

<< 120 >>

DEVAM: 11. RESUL-İ EKREM S.A.V.'İN ASHABININ FAZİLETİ  -  ALİ R.A.

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ الرَّازِيُّ. حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّه بْنُ مُوْسَى. أَنْبَأَنَا الْعَلاَءُ بْنُ صَالِحٍ، عَنْ المِنْهَالِ، عَنْ عَبَّادِ بْنُ عَبْد اللَّه؛ قَالَ:

 - قَالَ عَلِيّ: أَنَا عَبْدُ اللَّه، وَأَخُو رَسُولِهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمْ. وَأَنَا الصِّدِّيقُ الأَكْبَرُ. لاَ يَقُولُهَا بَعْدي إِلاَّ كَذَّابٌ. صَلَّيْتُ قَبْلَ النَّاسِ لِسَبْعِ سِنِينَ.

 

فِي الْزَوَائِدِ: هَذَا الإسناد صَحِيْح. رِجَالُهُ ثِقَاتٍ. رواه الحاكم فِي المستدرك عَنْ المنهال.وَقَالَ: صَحِيْح عَلَى شرط الشيخين.

 

Abbad bin Abdillah r.a.’den rivayet edildiğine göre kendisinin, Ali bin Ebi Talib r.a. şöyle söyledi, dediği rivayet edilmiştir: ‘’Ben Allah’ın kuluyum, O’nun Resulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in Kardeşiyim. Sıddık-i Ekber de benim. Ben'den sonra Kezzab (çok yalancı) adamdan başka hiç kimse bunu (=Sıddıki Ekber olduğunu) söyliyemez. Halktan 7 yıl önce namaz kıldım.

 

Not: Zevaid de: ‘’Bu Hadis’in senedi sahih, ravileri sikadır. Hakim Müstedrekinde bu hadis için: Buhari ve Müslim’in şartına göre sahihtir, demiştir’’ deniyor.

 

 

AÇIKLAMA:     Hz. Ali r.a.'in ';Ben Allah'ın kuluyum,. sözünden maksad: «Ben ihlasla Allah'a kulluk eden ve bunda muvaffak olanlardanım.»

 

Riya korkusu olmadığı takdirde, gerektiği zaman AIlah'ın verdiği nimetleri dile getirmek ve bununla övünmek dinen sakıncalı değildir. Bu bir şükür mahiyetindedir. Allah Duha suresinin 11. ayetinde mealen: ''....Fakat Rabb'ının nimetini de anlat''  buyurmakla nimetleri yad etmeyi istemektedir. İşte Hz. Ali r.a. gerek bu cümle ile ve gerekse bu cümleyi izleyen diğer fıkraları ile Allah'ın kendisine ihsan buyurduğu nimetleri yad etmiş oluyor.

 

Ali r.a.'in «Ben Resulullah'ın kardeşiyim» sözüne gelince, Tirmizi'nin Sa'd bin Ebi Vakkas r.a.'dan rivayet ettiği bir hadis-i şerife göre, Resül-i Ekrem sahabiler arasında kardeşlik akdini yaptığı zaman Ali r.a.'i her hangi bir kimseye kardeş yapmamıştı. Ali r.a. Nebi s.a.v.'e müracaatta bulunarak:  ''Ashabın arasında kardeşlik akdi yaptın da beni kimseye kardeş yapmadınız'' deyince, Sa'd diyor ki, ben Nebi s.a.v.'den şu sözü buyurduğunu işittim.

 

''Ya Ali! Sen dünyada ve Ahirette benim kardeşimsin''

 

ResuI-i Ekrem'in bu emrinden sonra Ali r.a., «Ehi Resulillalı» künyesini de almış oldu. Burada da Ali o kardeşlik nimetini yad etmiş oluyor.

 

Sıddik-i Ekber benim» cümlesinin izahında Sindi şöyle söyler:

 

Sıddik çok doğru söyleyen, tereddütsüz olarak hakkı kabul eden kimseye denir. Ebu Bekir r.a. tereddütsüz ve derhal Nebi s.a.v.'i tasdik ettiği için O'na 'Sıddik' lakabı verilmiştir. Ali r.a.'in "Sıddik-i Ekber benim» sözü ile Nebi s.a.v.'e Ebu Bekir r.a.'den bile önce iman ettiğini ifade etmek istediği muhtemeldir. 'EI-İsabe' adlı kitabta Ali r.a.'in hayatı anlatılırken; «Alimlerin çoğunun beyanına göre Ali r.a. İslamiyeti kabul eden ilk insandır» denilmiştir.

 

Ali r.a.'in «Halktan 7 yıl önce namaz kıldım» sözü ile de şunu kasdettiği umulur, diyen Sindi, sözlerine şöyle devam eder:  Ali r.a. çocuk iken İslamiyeti kabul etti.

 

Ve o yaştan itibaren namaza başladı. Çağdaşlarından hiç kimse onun yaşında müslüman olmadı. En az onun yaşından 7 yıl büyük iken müslümanlığı kabul edenler olmuştur. Bu itibarla, sanki o herkesten 7 yıl önce namaza başlamış ve diğerleri ondan 7 yıl sonra namaz kılmış olurlar. Yoksa Ali r.a. bu sözü ile kendisinin müslümanlığı kabul edip 7 yıl namaz Inldıktan sonra başkalarının iman etmeye ve namaz kılmaya başladıklarını kasdetmemiştir.

 

Nesai'nin de, bu hadisi Ali r.a.'in faziletleri bahsinde rivayet ettiğini İbn-i Receb söylemiştir. Zehebi ise 'EI-Mizan' adlı eserinde "Bana öyle geliyor ki, bu sözler Ali r.a.'e bir yakıştırma ve uydurma gibidir» demiştir.

 

Zevaid müellifi ise •• Bu isnad sahihtir; Ravileri sika zatlardır; Hakim, EI-Müstedrek'inde EI-Minhal'den bu hadisi rivayet ederek Şeyheyn şartları üzerine, sahihtir, demiştir.» diyor.

 

Sindi, bunu naklen beyan ettikten sonra diyor ki: Bu durumda hadisin mevdu olduğuna hükmedenler, hadisin manası kendilerine belirgin olmadığı için bu hükme varmışlardır. isnadındaki herhangi bir bozukluktan dolayı degildir. Bizim yukarda yaptığımız yoruma göre hadisin manası da açıklığa kavuşmuştur.