DEVAM: 11. RESUL-İ
EKREM S.A.V.'İN ASHABININ FAZİLETİ - ALİ R.A.
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
إِسْمَاعِيلَ
الرَّازِيُّ.
حَدَّثَنَا
عُبَيْدُ
اللَّه بْنُ
مُوْسَى.
أَنْبَأَنَا
الْعَلاَءُ
بْنُ صَالِحٍ،
عَنْ
المِنْهَالِ،
عَنْ
عَبَّادِ
بْنُ عَبْد
اللَّه؛
قَالَ:
-
قَالَ عَلِيّ:
أَنَا عَبْدُ
اللَّه، وَأَخُو
رَسُولِهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمْ.
وَأَنَا
الصِّدِّيقُ
الأَكْبَرُ.
لاَ
يَقُولُهَا
بَعْدي
إِلاَّ
كَذَّابٌ.
صَلَّيْتُ
قَبْلَ
النَّاسِ
لِسَبْعِ سِنِينَ.
فِي
الْزَوَائِدِ:
هَذَا
الإسناد
صَحِيْح. رِجَالُهُ
ثِقَاتٍ. رواه
الحاكم فِي
المستدرك
عَنْ المنهال.وَقَالَ:
صَحِيْح
عَلَى شرط
الشيخين.
Abbad bin
Abdillah r.a.’den rivayet edildiğine göre kendisinin, Ali bin Ebi Talib r.a.
şöyle söyledi, dediği rivayet edilmiştir: ‘’Ben Allah’ın kuluyum, O’nun Resulü
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in Kardeşiyim. Sıddık-i Ekber de benim. Ben'den
sonra Kezzab (çok yalancı) adamdan başka hiç kimse bunu (=Sıddıki Ekber
olduğunu) söyliyemez. Halktan 7 yıl önce namaz kıldım.
Not: Zevaid de:
‘’Bu Hadis’in senedi sahih, ravileri sikadır. Hakim Müstedrekinde bu hadis
için: Buhari ve Müslim’in şartına göre sahihtir, demiştir’’ deniyor.
AÇIKLAMA: Hz. Ali r.a.'in ';Ben Allah'ın kuluyum,. sözünden maksad: «Ben ihlasla Allah'a
kulluk eden ve bunda muvaffak olanlardanım.»
Riya korkusu
olmadığı takdirde, gerektiği zaman AIlah'ın verdiği nimetleri dile getirmek ve
bununla övünmek dinen sakıncalı değildir. Bu bir şükür mahiyetindedir. Allah
Duha suresinin 11. ayetinde mealen: ''....Fakat Rabb'ının nimetini de
anlat'' buyurmakla nimetleri yad etmeyi
istemektedir. İşte Hz. Ali r.a. gerek bu cümle ile ve gerekse bu cümleyi
izleyen diğer fıkraları ile Allah'ın kendisine ihsan buyurduğu nimetleri yad
etmiş oluyor.
Ali r.a.'in
«Ben Resulullah'ın kardeşiyim» sözüne gelince, Tirmizi'nin Sa'd bin Ebi Vakkas
r.a.'dan rivayet ettiği bir hadis-i şerife göre, Resül-i Ekrem sahabiler
arasında kardeşlik akdini yaptığı zaman Ali r.a.'i her hangi bir kimseye kardeş
yapmamıştı. Ali r.a. Nebi s.a.v.'e müracaatta bulunarak: ''Ashabın arasında kardeşlik akdi yaptın da
beni kimseye kardeş yapmadınız'' deyince, Sa'd diyor ki, ben Nebi s.a.v.'den şu
sözü buyurduğunu işittim.
''Ya Ali! Sen
dünyada ve Ahirette benim kardeşimsin''
ResuI-i
Ekrem'in bu emrinden sonra Ali r.a., «Ehi Resulillalı» künyesini de almış oldu.
Burada da Ali o kardeşlik nimetini yad etmiş oluyor.
Sıddik-i Ekber
benim» cümlesinin izahında Sindi şöyle söyler:
Sıddik çok
doğru söyleyen, tereddütsüz olarak hakkı kabul eden kimseye denir. Ebu Bekir
r.a. tereddütsüz ve derhal Nebi s.a.v.'i tasdik ettiği için O'na 'Sıddik'
lakabı verilmiştir. Ali r.a.'in "Sıddik-i Ekber benim» sözü ile Nebi
s.a.v.'e Ebu Bekir r.a.'den bile önce iman ettiğini ifade etmek istediği muhtemeldir.
'EI-İsabe' adlı kitabta Ali r.a.'in hayatı anlatılırken; «Alimlerin çoğunun
beyanına göre Ali r.a. İslamiyeti kabul eden ilk insandır» denilmiştir.
Ali r.a.'in
«Halktan 7 yıl önce namaz kıldım» sözü ile de şunu kasdettiği umulur, diyen
Sindi, sözlerine şöyle devam eder: Ali
r.a. çocuk iken İslamiyeti kabul etti.
Ve o yaştan
itibaren namaza başladı. Çağdaşlarından hiç kimse onun yaşında müslüman olmadı.
En az onun yaşından 7 yıl büyük iken müslümanlığı kabul edenler olmuştur. Bu
itibarla, sanki o herkesten 7 yıl önce namaza başlamış ve diğerleri ondan 7 yıl
sonra namaz kılmış olurlar. Yoksa Ali r.a. bu sözü ile kendisinin müslümanlığı
kabul edip 7 yıl namaz Inldıktan sonra başkalarının iman etmeye ve namaz
kılmaya başladıklarını kasdetmemiştir.
Nesai'nin de,
bu hadisi Ali r.a.'in faziletleri bahsinde rivayet ettiğini İbn-i Receb
söylemiştir. Zehebi ise 'EI-Mizan' adlı eserinde "Bana öyle geliyor ki, bu
sözler Ali r.a.'e bir yakıştırma ve uydurma gibidir» demiştir.
Zevaid müellifi
ise •• Bu isnad sahihtir; Ravileri sika zatlardır; Hakim, EI-Müstedrek'inde
EI-Minhal'den bu hadisi rivayet ederek Şeyheyn şartları üzerine, sahihtir,
demiştir.» diyor.
Sindi, bunu
naklen beyan ettikten sonra diyor ki: Bu durumda hadisin mevdu olduğuna
hükmedenler, hadisin manası kendilerine belirgin olmadığı için bu hükme
varmışlardır. isnadındaki herhangi bir bozukluktan dolayı degildir. Bizim
yukarda yaptığımız yoruma göre hadisin manası da açıklığa kavuşmuştur.