SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

MUKADDİME

<< 139 >>

DEVAM: 11. RESUL-İ EKREM S.A.V.'İN ASHABININ FAZİLETİ  - ABDULLAH BİN MES'UD

 

حَدَّثَنَا عَلِيّ بْنُ مُحَمَّدٍ. حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ إِدْرِيسَ، عَنْ الحَسَنِ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ، عَنْ إِبْرَاهِيْمَ بْنُ سُوَيْدٍ، عَنْ عَبْد الرَّحْمَن بْنُ يَزِيْدُ، عَنْ عَبْد اللَّهِ، قَالَ:

 - قَالَ لِي رَسُولُ اللَّهِ صَلى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلمْ ((إِذْنُكَ عَلَى أَن تَرْفَعَ الحِجَابَ وَأَنْ تَسْمَعَ سِوَادِي حَتَّى أَنْهَاكَ)).

 

Abdullah İbni Mes'ud r.a.’den rivayet edildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem kendisine şöyle buyurmuştur:

 

‘’(Ey Abdullah) Ben seni men edinceye kadar (müsaade almadan) odamın kapısının örtüsünü kaldırabilir ve sırrımı işitebilirsin!’’

 

 

AÇIKLAMA:

 

Müslim'in Selam kitabının 6'ncı babına aldığı hadisin metni şöyledir:

 

''Ben seni men edinceye kadar kapımın örtüsünü kaldırman ve sırrımı işitmen için sana izin veriyorum.''

 

Müslim'in bazı nushalarında 'Tesmaa' işitmen fiili yerine 'Testemia'. dinlemen.fiili bulunuyor. Tabii Resulullah'ın sırrını dinleyebilmek, işitebilmekten daha önemlidir.

 

Metinde geçen "Sivad» kelimesi lugatta karaltı, kalıb ve şahıs anlamına gelir. Bu kökten alınan müsavede: iki şahsın baş başa verip gizli konuşmalarıdır. Burada "Sivad'' ile sır manasının kasdedildiği hususunda alimler ittifak halindedirler.

 

Hadis, İbn-i Mes'ud r.a.'ın Nebi'in yanındaki itibar ve itimadını bildirmektedir.

 

Esved bin Yezid en-Nahai diyorki: Ebu Musa el-Eş'ari'den şöyle işittim: Ben ve kardeşim

Yemen'den Medine'ye geldiğimizde Nebi'in durum ve davranışlarını tetkik etmek üzere bir süre bekledik. En çok vakıf olduğumuz husus İbn-i Mes'ud'un Resulullah'ın hane halkından birisi olmasıdır. Çünkü Resuhillah'ın huzuruna daima İbn-i Mes'ud ile anası Ümm-i Abd'in girdiğini göruyorduk.

 

İbn-i Mes'ud, Nebi'in odasına girer, ayakkabısını giydirir, beraberinde ve gerektiğinde önünde yürürdü. Nebi, boy abdestini aldığı zaman İbn-i Mes'ud O'nu beklerdi.

 

Müslim şarihi Nevevi der ki: Bu hadis, bir eve girmenin serbest olduğuna dair görülen alamete dayanarak; oraya girmenin caiz oldUğuna delalet eder. O halde büyük devlet adamları olsun, başka kimseler olsun, yanlarına girmenin muayyen kişiler, zümreler veya bilumum halk için serbest olduğunu gösterir bir belirti bulunduğu takdirde bu' belirtiye dayanarak izin istemeden onların yanına girmek caizdir. Keza; kişi; hizmetçileri, köleleri, cariyeleri, büyük çocukları ve ev halkı ile kendisi arasında böyle bir alamet koyduğu zaman hüküm aynıdir. Serbestlik alameti olunca izinsiz girilebilir. Aksi takdirde izin almadan odasına girilemez.