11. RESUL-İ EKREM
S.A.V.'İN ASHABININ FAZİLETİ - ABBAS BİN ABDULMUTTALİB
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ طَرِيفٍ.
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد
بْنُ فضَيْلٍ.
حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ،
عَنْ أَبِي
سَبْرَةَ
النَّخَمِيِّ،
عَنْ
مُحَمَّد
بْنُ كَعْبٍ
القُرَظِيِّ،
عَنْ
الْعَبَّاسِ
بْنُ
الْمُطَّلِب؛
قَالَ:
-
كُنَّا
نَلقَى
الَّنَفرَ
مِنْ قُرَيْشٍ،
وَهُمْ
يَتَحَدَّثُونَ.
فَيَقطَعُونَ
حَدِيثهُمْ.
فَذَكرْنَا
ذَلِكَ
لِرَسُولِ
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَمْ،
فَقَالَ: ((مَا
بَالُ
أَقْوَامٍ
يَتَحَدَّثُونَ.
فَإِذَا
رَأَوُا
الرَّجُلَ
مِنْ أَهْلِ
بَيْتِي قَطَعُوا
حَدِيَثهُمْ.
وَاللَّهِ،
لاَ يَدْخُلُ
قَلْبَ
رَجُلٍ
الإِيمَانُ
حَتَّى يُحِبَّهُمْ
للَّهِ
وَلِقَرَابَتهِمْ
مِنِّي)).
فِي
الْزَوَائِدِ:
رجال
إِسْنَادُهُ
ثقات. إِلاَّ
أَنَّهُ قيل:
روأَية
مُحَمَّد
بْنُ كعب عَنْ
الْعَبَّاس
مرسلة.
Abbas bin Abdülmuttalib r.a.’den rivayet edildiğine göre kendisi
şöyle demiştir:
Kureyş’ten olan her hangi bir gurup, kendi aralarında
konuşurken biz onlara rastladık. (Biz onların yanına varınca) konuşmalarını
keserlerdi. Nihayet bu durumu Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e
anlattık. Bunun üzerine Resulullah s.a.v.:
‘’Birbirleri ile
konuşurlar da benim ehli Beytimden bir adamı görünce konuşmalarını kesen
kavimlerin (bu) durumu nedir? Allah’a yemin ederim ki Allah için ve bana
yakınlıkları için onları (Ehli Beytim’i) sevmedikçe
kişinin kalbine iman girmez.’’ buyurdu.
Not: Zevaid de: ‘’Bu hadis’in isnadındaki ravilerin
tümü sikadır, ancak Muhammed bin Ka’b’ın Abbas r.a.
‘den rivayeti mürseldir.
AÇIKLAMA:
Sindi diyor ki:
Hz. Abbas'ın ''Biz onların yanına varmca
konuşmalarını keserlerdi'' sözünden
maksadı: Kureyş, bize karşı beslediği öfke ve
düşmanlıktan dolayı böyle hareket ederlerdi Halbuki,
konuşmalarının konusu bizden gizli tutulması gerekli bir sır değildi, demek
istemiş. Çünkü sırların gizli tutulması yadırganacak bir şey değildir.
Sindi'nin bu yorumu, Resulullah
s.a.v.'in sert konuşması ile te'yid buluyor. Zira; eğer öfke ve düşmanlık dolayısı ile değil de, sır
olduğu' için Kureyş, Ehl-i Beyt'ten birisini gördüğünde konuşmalarını kesmiş
olsaydılar bundan dolayı Resülullah, bu hallerini
kınamaz ev Ehl-i Beyfi
sevmenin önemini belirtmezdi.
Sindi daha
sonra diyor ki: Rivayete göre, Abbas r.a. öfkeli bir halde Resül-i
Ekrem s.a.v.'in huzuruna çıktı. Resülullah, ona:
- "Seni öfkelendiren şey nedir?» diye sordu. Abbas:
- Bizimle Kureyş'in arasında ne
var? bilmiyorum. Birbirine rastladıkları zaman
muhabbet ve güler yüzle konuşurlar. Bize rastlayınca başka türlü davranırlar,
diye cevap verdi. Bunun üzerine ResüluHah s.a.v. o
derece öfkelendi ki mübarek yüzü kıp kırımzı oldu.» Sonra da bu hadisi buyurdu. Sindi bunu söyledikten sonra
hadisin Tirmizi tarafından da rivayet edilerek sahih
gösterildiğini nakleder.
Hadisin
metninde geçen ''Allah için ve bana yakınlıkları için ....''
cümlesinden çıkan istek aşağıya meali alınan Şura suresinin 23'üncü ayeti ile te'yid edilmiştir:
" ... (Ey Resulüm! Emirlerimi tebliğ etmekte olduğun kimselere) de
ki: «Ben (bu tebliğ hizmetinden dolayı) sizden yakınlarımı sevmekten başka bir
mükafat istemiyeceğim ... ,.