SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

MUKADDİME

<< 140 >>

11. RESUL-İ EKREM S.A.V.'İN ASHABININ FAZİLETİ  - ABBAS BİN ABDULMUTTALİB

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ طَرِيفٍ. حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْنُ فضَيْلٍ. حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ، عَنْ أَبِي سَبْرَةَ النَّخَمِيِّ، عَنْ مُحَمَّد بْنُ كَعْبٍ القُرَظِيِّ، عَنْ الْعَبَّاسِ بْنُ الْمُطَّلِب؛ قَالَ:

 - كُنَّا نَلقَى الَّنَفرَ مِنْ قُرَيْشٍ، وَهُمْ يَتَحَدَّثُونَ. فَيَقطَعُونَ حَدِيثهُمْ. فَذَكرْنَا ذَلِكَ لِرَسُولِ اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَمْ، فَقَالَ: ((مَا بَالُ أَقْوَامٍ يَتَحَدَّثُونَ. فَإِذَا رَأَوُا الرَّجُلَ مِنْ أَهْلِ بَيْتِي قَطَعُوا حَدِيَثهُمْ. وَاللَّهِ، لاَ يَدْخُلُ قَلْبَ رَجُلٍ الإِيمَانُ حَتَّى يُحِبَّهُمْ للَّهِ وَلِقَرَابَتهِمْ مِنِّي)).

 

فِي الْزَوَائِدِ: رجال إِسْنَادُهُ ثقات. إِلاَّ أَنَّهُ قيل: روأَية مُحَمَّد بْنُ كعب عَنْ الْعَبَّاس مرسلة.

 

Abbas bin Abdülmuttalib r.a.’den rivayet edildiğine göre kendisi şöyle demiştir:

 

Kureyş’ten olan her hangi bir gurup, kendi aralarında konuşurken biz onlara rastladık. (Biz onların yanına varınca) konuşmalarını keserlerdi. Nihayet bu durumu Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e anlattık. Bunun üzerine Resulullah s.a.v.:

 

‘’Birbirleri ile konuşurlar da benim ehli Beytimden bir adamı görünce konuşmalarını kesen kavimlerin (bu) durumu nedir? Allah’a yemin ederim ki Allah için ve bana yakınlıkları için onları (Ehli Beytim’i) sevmedikçe kişinin kalbine iman girmez.’’ buyurdu.

 

Not: Zevaid de: ‘’Bu hadis’in isnadındaki ravilerin tümü sikadır, ancak Muhammed bin Ka’b’ın Abbas r.a. ‘den rivayeti mürseldir.

 

 

AÇIKLAMA:

 

Sindi diyor ki: Hz. Abbas'ın ''Biz onların yanına varmca konuşmalarını keserlerdi''  sözünden maksadı: Kureyş, bize karşı beslediği öfke ve düşmanlıktan dolayı böyle hareket ederlerdi Halbuki, konuşmalarının konusu bizden gizli tutulması gerekli bir sır değildi, demek istemiş. Çünkü sırların gizli tutulması yadırganacak bir şey değildir.

 

Sindi'nin bu yorumu, Resulullah s.a.v.'in sert konuşması ile te'yid buluyor. Zira; eğer öfke ve düşmanlık dolayısı ile değil de, sır olduğu' için Kureyş, Ehl-i Beyt'ten birisini gördüğünde konuşmalarını kesmiş olsaydılar bundan dolayı Resülullah, bu hallerini kınamaz ev Ehl-i Beyfi sevmenin önemini belirtmezdi.

 

Sindi daha sonra diyor ki: Rivayete göre, Abbas r.a. öfkeli bir halde Resül-i Ekrem s.a.v.'in huzuruna çıktı. Resülullah, ona:

 

- "Seni öfkelendiren şey nedir?» diye sordu. Abbas:

 

- Bizimle Kureyş'in arasında ne var? bilmiyorum. Birbirine rastladıkları zaman muhabbet ve güler yüzle konuşurlar. Bize rastlayınca başka türlü davranırlar, diye cevap verdi. Bunun üzerine ResüluHah s.a.v. o derece öfkelendi ki mübarek yüzü kıp kırımzı oldu.» Sonra da bu hadisi buyurdu. Sindi bunu söyledikten sonra hadisin Tirmizi tarafından da rivayet edilerek sahih gösterildiğini nakleder.

 

Hadisin metninde geçen ''Allah için ve bana yakınlıkları için ....'' cümlesinden çıkan istek aşağıya meali alınan Şura suresinin 23'üncü ayeti ile te'yid edilmiştir:

 

" ... (Ey Resulüm! Emirlerimi tebliğ etmekte olduğun kimselere) de ki: «Ben (bu tebliğ hizmetinden dolayı) sizden yakınlarımı sevmekten başka bir mükafat istemiyeceğim ... ,.