SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

MUKADDİME

<< 184 >>

DEVAM: 13. CEHMİYYE'NİN İNKAR ETTİĞİ ŞEYLERİN BEYANI BABI

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْنُ عَبْد الملك بْنُ أَبِي الشوارب. حَدَّثَنَا أَبُو عاصم العبادأَني. حَدَّثَنَا الفضل الرقاشي، عَنْ مُحَمَّد بْنُ المنكدر، عَنْ جابر بْنُ عَبْد اللَّه؛

 - قَالَ رَسُول اللَّه صَلى اللَّه عَلَيْهِ وَسَلمْ: ((أهل الْجَنَّة فِي نعيمهم إذ سطع لهم نور. فرفعوا رءوسهم، فَإِذَا الرب قَدْ أشرف عَلِيّهم من فوقهم. فَقَالَ: السلام عَلِيّكم، يا أهل الْجَنَّة! قَالَ وذلك قول اللَّه: {سلام قولاً من رب رحيم}. ((36/سورة يس/ الآية 58))

قَالَ فينظر إليهم وينظرون إليه. فلا يلتفتون إِلَى شيء من النعيم مَا داموا ينظرون إليه حَتَّى يحتجب عنهم ويبقى نوره وبركته عَلِيّهم فِي ديارهم)).

 

قَالَ السيوطي فِي مصباح الزجاجة: والذَّي رأَيته أَنا فِي كتاب العقيلي مَا نصه: عَبْد اللَّه بْن عبيد اللَّه، أَبُو عاصم العبادأَني، منكر الحديث. وكأَن "الفضل" يرى القدر. كاد أَن يغلب عَلَى حديثه الوهم.

 

Cabir bin Abdillah r.a.’den Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu, dediği rivayet olunmuştur :

 

«Cennet ehli (kendilerine verilen) ni'met içinde (yaşar) iken aniden onlara bir nur çıkıp yükselecektir. Bunun üzerine onlar başlarını kaldıracak. İşte o anda Rab Teala, şanına layık bir yükseklik ve yücelikle onların fevkinden onlara zuhur edecektir.Sonra (onlara) :

 

- Ey Cennet ehli, Selam sizlere olsun! buyuracaktır.

 

Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu ki:

 

İşte (Allah’ın Cennet ehline buyurduğu) şu selam, O’nun = «Allah tarafından bir söz olarak onlara «Selam» vardır. Kavli (Celili)dir. » (Ya-sin, 58)

 

(Bundan sonra) Resulullah s.a.v. :

 

« Allah Teala (Selam verdikten) sonra onlara bakar, onlar da Allah’a bakarlar da Allah’a baktıkları sürece hiçbir ni'met'e iltifat etmiyecekler. Nihayet Allah zatını onlar tarafından görülmez kılar. Fakat Cennet ehlinin makamlarında ve onların üzerinde Allah’ın nur'u ve bereketi devamlı kalır.»

 

Not: Hadisin ravilerinden EI-Fadl Er-Rakkaşi'nin zayıflığına hadisçiler ittifak ettikleri için Sindi hadisin isnadının zayıf olduğunu söylemiştir. Suyuti de Misbahu'-Zücace'de.: İbnü'l-Cevzi'nin bu hadisi mevzu hadisler arasında zikrettiğini beyan ettikten sonra EI-Ukayli'den naklen şunları söylemiştir:

 

Hadisin ravilerinden Abdullah bin Ubeydillah Ebu Asım EI-Abbadani'nin hadisleri münkerdir. Ravi EI-Fadl'ın da Kaderiyye ehlinden olduğu rivayet olunmuş, hadisleri de zayıf sayılmıştır, Ancak El-Lalali'l-Masnia'da zikredildiğine göre hadis Ebu Hureyre r.a.'e ulaşan başka bir yol ile rivayet edilmiştir.

 

Mahir: Bu tenkidler o sened için zikredilmemiştir. Böylece aşağıdaki metnin değil senedin mevdu olma ihtimali vardır.

 

 

AÇIKLAMA:

 

Hadisin metnindeki «Rab Taala onların fevkinde onlara zuhur ..»  bölümü te'vile muhtaçtır. Çünkü Allah için haşa hiç bir yön yoktur. Bu itibarla «Onların fevkinde» derken onların üstündeki semt ve yer kasdedilmemiştir. Burada Allah'ın zatına layık bir yücelik ve üstÜnlük kastedilmiştir.

 

Keza «Allah onlara bakar» cümlesi de tevil edilmelidir. Çünkü Allah daima kullarına bakar ve görür. O'nun bakışından hiç bir şey gizli kalmaz. Bu itibarla buradaki bakıştan maksad ya Cennet ehline evvelce bahşettiği lütuftan başka yeni bir rahmet bakışı ile bakmasıdır. Yahut da Allah'ın bakışı Cennet ehlince açıkca görülecek bir bakış olacaktır.

 

«Miftahü'l-Hace» müellifi: «Bu hadiste Allah Taala'yı görenlerden Cennet ehli tabiri ile bahsedilmiştir. Bu tabir erkek ve kadınları kapsamına aldığına göre hadis, Cennetteki kadınların da AIlah'ı göreceklerine delalet eder. Halbuki kadınların Allah'ı görüp görmemeleri aslında ihtilaflı bir mes'eledir. der."