DEVAM: 13. CEHMİYYE'NİN
İNKAR ETTİĞİ ŞEYLERİN BEYANI BABI
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد
بْنُ عَبْد
الملك بْنُ
أَبِي
الشوارب.
حَدَّثَنَا
أَبُو عاصم
العبادأَني.
حَدَّثَنَا
الفضل
الرقاشي،
عَنْ مُحَمَّد
بْنُ المنكدر،
عَنْ جابر
بْنُ عَبْد
اللَّه؛
-
قَالَ رَسُول
اللَّه صَلى
اللَّه عَلَيْهِ
وَسَلمْ: ((أهل
الْجَنَّة
فِي نعيمهم إذ
سطع لهم نور.
فرفعوا
رءوسهم،
فَإِذَا الرب
قَدْ أشرف
عَلِيّهم من
فوقهم.
فَقَالَ:
السلام عَلِيّكم،
يا أهل
الْجَنَّة!
قَالَ وذلك
قول اللَّه:
{سلام قولاً
من رب رحيم}.
((36/سورة يس/
الآية 58))
قَالَ فينظر
إليهم
وينظرون إليه.
فلا يلتفتون
إِلَى شيء من
النعيم مَا
داموا ينظرون
إليه حَتَّى
يحتجب عنهم
ويبقى نوره
وبركته عَلِيّهم
فِي ديارهم)).
قَالَ
السيوطي فِي
مصباح
الزجاجة:
والذَّي رأَيته
أَنا فِي كتاب
العقيلي مَا
نصه: عَبْد
اللَّه بْن
عبيد اللَّه،
أَبُو عاصم
العبادأَني،
منكر الحديث. وكأَن
"الفضل" يرى
القدر. كاد
أَن يغلب
عَلَى حديثه
الوهم.
Cabir bin
Abdillah r.a.’den Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu, dediği
rivayet olunmuştur :
«Cennet
ehli (kendilerine verilen) ni'met içinde (yaşar) iken aniden onlara bir nur
çıkıp yükselecektir. Bunun üzerine onlar başlarını kaldıracak. İşte o anda Rab
Teala, şanına layık bir yükseklik ve yücelikle onların fevkinden onlara zuhur
edecektir.Sonra (onlara) :
- Ey Cennet ehli,
Selam sizlere olsun! buyuracaktır.
Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem buyurdu ki:
İşte (Allah’ın
Cennet ehline buyurduğu) şu selam, O’nun = «Allah tarafından bir söz olarak
onlara «Selam» vardır. Kavli (Celili)dir. » (Ya-sin, 58)
(Bundan sonra)
Resulullah s.a.v. :
« Allah Teala
(Selam verdikten) sonra onlara bakar, onlar da Allah’a bakarlar da Allah’a
baktıkları sürece hiçbir ni'met'e iltifat etmiyecekler. Nihayet Allah zatını
onlar tarafından görülmez kılar. Fakat Cennet ehlinin makamlarında ve onların
üzerinde Allah’ın nur'u ve bereketi devamlı kalır.»
Not: Hadisin
ravilerinden EI-Fadl Er-Rakkaşi'nin zayıflığına hadisçiler ittifak ettikleri
için Sindi hadisin isnadının zayıf olduğunu söylemiştir. Suyuti de
Misbahu'-Zücace'de.: İbnü'l-Cevzi'nin bu hadisi mevzu hadisler arasında
zikrettiğini beyan ettikten sonra EI-Ukayli'den naklen şunları söylemiştir:
Hadisin
ravilerinden Abdullah bin Ubeydillah Ebu Asım EI-Abbadani'nin hadisleri
münkerdir. Ravi EI-Fadl'ın da Kaderiyye ehlinden olduğu rivayet olunmuş, hadisleri
de zayıf sayılmıştır, Ancak El-Lalali'l-Masnia'da zikredildiğine göre hadis Ebu
Hureyre r.a.'e ulaşan başka bir yol ile rivayet edilmiştir.
Mahir: Bu
tenkidler o sened için zikredilmemiştir. Böylece aşağıdaki metnin değil senedin
mevdu olma ihtimali vardır.
AÇIKLAMA:
Hadisin
metnindeki «Rab Taala onların fevkinde onlara zuhur ..» bölümü te'vile muhtaçtır. Çünkü Allah için
haşa hiç bir yön yoktur. Bu itibarla «Onların fevkinde» derken onların
üstündeki semt ve yer kasdedilmemiştir. Burada Allah'ın zatına layık bir
yücelik ve üstÜnlük kastedilmiştir.
Keza «Allah
onlara bakar» cümlesi de tevil edilmelidir. Çünkü Allah daima kullarına bakar
ve görür. O'nun bakışından hiç bir şey gizli kalmaz. Bu itibarla buradaki
bakıştan maksad ya Cennet ehline evvelce bahşettiği lütuftan başka yeni bir
rahmet bakışı ile bakmasıdır. Yahut da Allah'ın bakışı Cennet ehlince açıkca
görülecek bir bakış olacaktır.
«Miftahü'l-Hace»
müellifi: «Bu hadiste Allah Taala'yı görenlerden Cennet ehli tabiri ile
bahsedilmiştir. Bu tabir erkek ve kadınları kapsamına aldığına göre hadis,
Cennetteki kadınların da AIlah'ı göreceklerine delalet eder. Halbuki kadınların
Allah'ı görüp görmemeleri aslında ihtilaflı bir mes'eledir. der."