SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

MUKADDİME

<< 185 >>

DEVAM: 13. CEHMİYYE'NİN İNKAR ETTİĞİ ŞEYLERİN BEYANI BABI

 

حَدَّثَنَا عَلِيّ بْن مُحَمَّد. حَدَّثنَا وَكِيْع، عَنْ الأعمش عَنْ خيثُمَّة، عَنْ عدي بْن حاتم؛ قَالَ:

 - قَالَ رَسُول اللَّه صَلى اللَّه عَلَيْهِ وَسَلمْ: ((مَا منكم من أحد إِلاَّ سيكلمه ربه، لَيْسَ بينه وبينه ترجمأَن. فينظر من عَنْ أَيمن منه فلا يرى إِلاَّ شيء قدمه. ثُمَّ ينظر من عَنْ أسر منه فلا يرى إِلاَّ شيء قدمه. ثُمَّ ينظر أمامه فتستقبله النَّار. فمن استطاع منكم يتقي النَّار ولو بشق تمرة فليفعل)).

 

Adiyy bin Hatim(-i Tai) r.a.’den rivayet edildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu demiştir:

 

''Siz'den hiç kimse yoktur ki Rabbı, (Ahiret günü) kendisi ile konuşacak olmasın. (Rabbiniz her biriniz ile ayrı ayrı konuşacakken de) Rab ile kul arasında tercüman bulunmayacaktır. Bu esnada kul sağına bakar, önceden sunmuş olduğu amelinden başka hiçbir şey görmez. Sonra sol tarafına bakar, takdim ettiği amelinden başka hiçbir şey görmez. Daha sonra önüne bakar, Cehennem ateşi ona görünür.

 

Siz'den kim Cehennem ateşinden bir hurma tanesinin yarısı ile de olsa korunabilirse bunu yapsın. ‘'

 

 

AÇIKLAMA:

 

Buhari, hadisi «Rikak » kitabında az bir lafız farkı ile ve Zekat kitabında daha uzun bir metin ile yine ravi Adiyy bin Hatim r.a.'den rivayet etmiştir. Müslim de .Zekat kitabında aynı raviden rivayet etmiştir.

 

Metinde geçen .... kelimesi burada "Tercuman olarak harekelidir. Kastalani ve Nevevi'nin beyanlarına göre bu kelime "Turcuman diye de okunabilir. Kamusa göre "Tirciman ve Terceman olarak da kullanılmıştır. Bilindiği gibi Terceman: bir dili diğer bir dile çeviren kişiye denilir.

 

"Kul sağına bakar ...  sonra soluna bakar ... '' fıkraları ile ilgili olarak Kastalani, İbn-i Hubeyre' den naklen şöyle söyler:

 

"insan bir tehlike ile karşılaştığı zaman yardıma çağırmak isteği ile sağına, soluna bakmaya başlar. (Veya acaba benim bu halimi görüp de yardımıma gelen yok mu? diye etrafına bakar.''

 

el-Fetih,. sahibi: Veyahut kul, Cehennem ateşinden kurtulmak için bir çıkar yol bulmak ümidi ile sağına, soluna bakar, demiştir.

 

"Kul önüne bakınca Cehennem ateşi ona görünür'' fıkrasının açıklamasında Kastalani diyor ki:

 

Zira, kul sırat köprüsünden geçmek zorundadır. Köprü de Cehennem üzerinde gerili olduğuna göre Cehennem ateşi, kulun geçmek mecbüriyetinde olduğu yoldadır. Artık bu ateşi karşılamamak mümkün olmuyor.

 

Bir hurmanın yarısı,ile de olsa Cehennem ateşinden ... '' fıkrası ile alakalı olarak Kastalani; El Mazhari ve Tıybi'den naklen iki şekil yorumu beyan eder: El-Mazhari'ye göre mana şöyledir:

 

Mahşerin böyle dehşetli olduğunu artık bilmiş olduğumuza göre; ateşten sakının ve bir hurmanın yarısı kadar küçük de olsa kimseye haksızlık ve zulüm etmeyiniz. Bu kadarcık zulüm bile ateşi mucip olabilir.

 

Tıybi ise fıkranın yorumu muhtemelen şöyledir, demiştir:

 

Kıyamet günü salih amellerden başka hiç bir şeyin size yarar sağlıyamıyacağını ve önünüzde cehennem ateşinin bulunduğunu bilmiş olduğunuza göfel..bir hurma yarısı kadar küçük de olsa sadakay] kendiniz ile Cehennem ateşi arasında kalkan .yapınız. (Kastalani 2.cilt, sf: 161-162)

 

Müslim'in Şarihi Nevevi de bu bölümü Tıybi gibi sadakanın fazileti anlamında yorumlamıştır.

 

Buhari ve Müslim'in Zekat kitabındaki rivayetlerinde yukarda izahına çalıştığımız bölümün sonunda hadisin metninde şu cümle mevcuttur.

 

«Eğer kişi hurma yarısını da bulamazsa güzel söz ile kendisini Cehennem ateşinden korusun.»

 

Bu cümle, yukarıda beyan ettiğimiz ve Nevevi ile Tıybi'ye ait ikinci yorumu te'yid eder mahiyettedir.

 

Son cümlenin izahında Nevevi diyor ki: Bir insanın gönlünü hoş eden mübah veya taat olan bir sözün, Cehennemden kurtuluşa sebep olabildiği, hadisin bu son cümlesinden anlaşılıyor.