DEVAM: 13. CEHMİYYE'NİN
İNKAR ETTİĞİ ŞEYLERİN BEYANI BABI
حَدَّثنَا
عَلَى بْن
مُحَمَّد.
حَدَّثنَا أَبُو
معاوية، عَنْ
اْلأَعْمَشُ،
عَنْ عمرو بْن
مرة، عَنْ
أَبِي عبيدة،
عَنْ أَبِي
موسى؛ قَالَ:
- قام
فينا رَسُول
اللَّه صَلى
اللَّه
عَلَيْهِ
وَسَلَمْ
بخمس كلَمْات.
فَقَالَ:
((إِنَّ اللَّه
لاَ ينام. ولا
ينبغي لَهُ
أَن ينام.
يخفض القسط
ويرفعه. يرفع
إليه عمل
الليل قبل عمل
النهار، وعمل
النهار قبل
عمل الليل.
حجابه النور.
لو كشفه
لأحرقت سبحات
وجهه مَا
انتهى إليه
بصره من خلقه)).
Ebu Musa
(el-Eşari) r.a.’den şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem beş hususu tebliğ etmek üzere, aramızda ayağa
kalkarak (bir konuşma yaptı) ve :
''
Şüphesiz Allah uyumaz. Zaten uyku onun şanına layık değildir. O, Kıst’ı
(=teraziyi) aşağı indirip yukarı kaldırır. Kullarının gündüz amelinden önce
gece ameli ve gece amelinden evvel gündüz ameli O’nun katına yükseltilir. O’nun
görülmesini perdeliyen hicap nurdur. Eğer Allah o hicap (perdeyi) açsaydı, celal
ve cemali, O’nun gördüğü bütün mahlukatını yakardı '', buyurdu.
AÇIKLAMA:
Resulullah
s.a.v.'in ayakta konuşma yapması, tebliğ buyurduğu hususların önemini
dinleyicilerine sezdirrnek, herkesin kolaylıkla duymasını sağlamak için olsa
gerek. Hutbelerini de bu maksadla ayakta okuduğu malumdur. Ravi de rivayet
ettiği hadisin ehemmiyetini belirtmek için Resulullah s.a.v.'in ayakta hitab
buyurduğunu anlatmıştır.
Hadisin «Allah
uyumaz ... » bölümü hakkında Sindi derki; Çünkü uyku vücud ve bedendeki
organların dinlenmesi içindir. Yorgunluk ve istirahat etmek ihtiyacı Allah için
geçersizdir. Zayıflık ve muhtaçlığın bir gereği olan uyku her türlü
eksikliklerden münezzeh olan Allah Tealanın şanına layık değildir.
Hadisin ikinci
bölümü olan «O, Kıst'ı aşağı ... » daki «Kıst» kelimesi çeşitli şekillerde
yorumlanmıştır: Kıst, sözlükta; adalet ve pay demektir.
«Kıst» kelimesi
ile Allah katındaki manevi terazinin murad oldUğunu söyleyenler olmuştur.
Terazi, bazı maddelerin adaletle taksimine yarayan bir araç olduğu için adalet
anlamına gelen Kıst kelimesi ile ifade' edilmiş olur. Bu yoruma göre mana şöyle
olur:
0a
«Huzuruna
kullarının amelleri yükselen ve katından bütün canhlann rızıkları inen Allah
Teala amellere ve erzaka ait manevi teraziyi indirip kaldırır.» Nasıl ki terazi
sahibi eşyayı tartarken elini bir indirir bir kaldırır ve terazinin gözü bir
alçalır bir yükselir .»
Kıst kelimesi
ile adalet terazisinin kasdedilmiş olması da muhtemeldir. Buna göre fıkranın
manası şudur:
«Allah
mahlukatı hakkında adalet terazisine göre hüküm ve takdir buyurur. Onun adalet
ölçüsü dahilindeki hüküm ve tasarruflan terazi sahibinin, elini indirip
kaldırmasına benzer.»
Bu yoruma göre
Resulullah bu fıkra ile Rahman suresinin 29'uncu ayetinde geçen .........=
«Hergün O, yeni bir icad (ve yaratma) dadır.» nazmına işaret buyurmuş olur.
Sindi diyor ki
bu yorum bir önceki fıkraya daha uygun olur. Sanki şöyle buyurulmuş oluyor:
«Allah sürekli
olarak mülkünde adalet terazisi ile tasarruf ederken O'nun için uyumak nasıl
düşünülebilir?»
Kıst kelimesi
ile rızık manasının murad olduğu da söylenmiştir.
Çünkü kıst
kelimesi sözlükte nasib ve pay manasına gelmiştir. Rızıkda kişinin payı ve
nasibi olduğuna göre burada rızık manası kasdedilmiş olabilir. Fıkradaki
indirme ve yükselmeden maksad da azaltmak ve çoğaltmaktır. Bu duruma göre
fıkranın manası budur:
«Allah rızkı
azaltır ve çoğaltır.»
Metindeki
«Kullarının gündüz amelinden önce gece ameli. .. » fıkrası, kulların gece
işledikleri amellerin bekletilmeden sabahla .beraber derhal Allah'ın huzuruna
çıkarıldığını ve gündüz amellerinin de akşam olur olmaz hemen O'nun katına
yükseltildiğini ifade ediyor. Bilindiği gibi kulların işledikleri amelleri,
anında Allah görür ve bilir. Meleklerin bu amelleri sabah ve akşam Allah'ın
katına arzetmelerinden gaye her amel karşısında Allah'ın kul için ihsan
buyurduğu mükafa.tın melekler tarafından öğrenilmesi ve kulun defterinde
hıfzedilmesidir.
«O'nun
görülmesini perdeleyen hicab ... » cümlesindeki Hicab; görmek isteyen ile
görülmek istenen arasındaki perdeye denir. Burada ise dünyada yaratıkların
Allah'ı görmelerine mani olan şey demektir. Fıkra:
Allah'ın
görülmesine mani olan perdenin, hatıra gelen ve bilinen perdeler cinsinden
olmadığını belirtiyor ve izzet celal, azamet ve kibriya nuru, dolayısı ile
Allah Teala'nın yaratıkları tarafından görülmediğini, yaratıkların gözlerinin
O'na bakabilmek güç ve kabiliyetine sahib olmadığını, bu sebeple Allah
Teala'nın, cemalini yaratıklarına göstermiş olsaydı bakmaya takati olmayan
bütün yaratıkların yanıp mahvolmuş olacağını ifade ediyor. İşte gözleri
mahveden, kalbIeri şaşkına çeviren ve akılları dehşet içine sokan ilahi hicap
ve perde bu nurdur. Bu nur perdesi açılıp giderilseydi Allah'ın azamet ve
celali bütün yaratıkları yakardı. Şöyle de yorum yapanlar vardır:
«Eğer Allah
hicab olan nur'u izhar edip açığa vursaydı...»