DEVAM: 16 - KUR'AN-I
ÖGRENEN VE ÖGRETENİN FAZİLETİNİN BEYANI BABI
حَدَّثنَا
أَبُو مروان،
مُحَمَّد بْن
عُثُمَان
العثماني.
حَدَّثنَا
إبراهيم بْن
سعد، عَنْ
ابْن شهاب،
عَنْ عامر بْن
واثلة أَبِي الطفيل؛
-
أَن نافع بْن
عَبْد الحارث
لقي عمر بْن
الخطاب
بعسفان. وكان
عمر استعمله
عَلَى مكة.
فَقَالَ عمر:
من استخلفت
عَلَى أهل
الوادي؟ قَالَ:
استخلفت
عليهم ابْن
أبزي. قَالَ:
ومن ابْن
أبزي؟ قَالَ:
رجل من
موالينا.
قَالَ عمر: فاستخلفت
عليهم مولى؟
قَالَ:
أَنَّهُ قارئ
لكتاب اللَّه
تعالى،
عالَمْ
بالفرائض، قاض.
قَالَ عمر:
أما أَن نبيكم
صَلى اللَّه
عَلَيْهِ
وَسَلَمْ
قَالَ ((أَن
اللَّه يرفع
بهَذَا
الكتاب
أقواماً ويضع
بِهِ آخرين)).
Amir bin Vasile
Ebu’t-Tufeyl r.a.’den şöyle dediği rivayet olunmuştur:
Nafi bin Abdil
Haris r.a. Usfan da Ömer bin el-Hattab r.a.’a rastladı. O sıralarda Ömer onu
Mekke valisi tayin etmiş idi. Ömer onu Usfan’da görünce ona:
- Mekke halkı
başında yerine kimi vekil bıraktın? diye sordu. Nafi :
Onların başında
İbni Ebza’yı kendime vekil bıraktım, diye cevap verdi. Bu kere Ömer :
-İbni Ebza
kimdir? diye sordu. Nafi :
-İbni Ebza bizim
mevalimizdendir, dedi. Ömer ;
-Sen Mekke halkı
başında mevalii’den birisini mi bıraktın? diye sordu. Nafi :
- O adam
gerçekten Allah Teala’nın kitabını devamlı okur (onunla amel eder), dini
farzları bilir ve (hak ile) hükmeder, diye cevap verdi. Ömer:
- Biliniz ki
sizin Nebiiniz s.a.v. şüphesiz şöyle buyurdu:
'' Allah Teala bu
kitab (Kur'an)la bazı kavimleri yükseltir diğer bazı kavimleri de alçaltır. ''
MÜSLİM HADİSİ İÇİN BURAYA TIKLAYIN
AÇIKLAMA:
Usfan: Mekke -
Medine arasında ve Meke'ye 2 konak mesafede bir yerin adıdır.
Resulullah
s.a.v. bu hadiste Kur'an'ı okuyup onunla amel eden kavimlerin Allah'ın inayetine
mazhar kılınacaklanm ve yükseltileceklerini, Kur'an'a sırt çevirerek onun
hükümleri ile amel etmiyen kavimlerin Allah tarafından hakir ve alçak
kılınacaklarını bildiriyor. Arabistan yanm adasımn en önemli merkezlerinden
birisi olan Mekke ve dolaylarında yüzlerce köklü aile ve Kureyş'in eşrafı
varken, ailesi, mensup olduğu kabile ve memleketi çevresinde pek bilinmeyen
hatta ismi dahi Halife Hz. Ömer r.a. tarafından bilinmeyen bir şahıs Mekke
valisine vekalet ediyor. Onun Kur'an ile amel ettiği, hak ile hüküm verdiği ve
dini vecibelere vakıf olduğu. Halife Hz. Ömer'e anlatılınca bu göreve liyakatli
olduğu tasdik edilmek üzere Resulullah'ın buyurduğu hadis-i şerif Halife
tarafından rivayet ediliyor.
Evet Kur'an'a
iman ederek, şanını yücelten ve onunla amel eden insanlann Allah indindeki
mertebeleri yükseltilir; Aksine hareket edenler ise; Allah tarafından tahkir
edilerek alçaltılırlar.
Müslim'de bu
hadisi «Fedailu'I-Kur'an» kitabının 15'inci babında iki ayrı sened ile
rivayetetmiştir. SenedIerdeki ravilerin bir kısmı burdaki ravilerdir.
Hadiste Nafi'
bin Abdi'l-Haris; «İbn-i Ebza bizim mevalimizden bir adamdır», demiştir.
Mevali;
mevla'nın çoğuludur. Mevla Rab, sahib, dost, arkadaş, ortak, komşu, köle
sahibi, köle, azadlı köle, tabi, andlaşmalı ve başka manalara da gelir. Burada
hangi manada kullanıldığına dair bir açıklamaya rastlamadım. Hz. Ömer ile Hz.
Nafi' arasında cereyan eden konuşma ve Hz. Ömer'in Resulullah'tan mezklir
hadisi rivayet etmesi İbn-i Ebza'nın Nafi'in azadlı kölesi veya tabii yahut da
andlaşmalısı olduğu ve mevla'nın bu manalardan birisinde kullanıldığı
ihtimaline kuvvet kazandırıyor.
Hal
tercümeleri:
Adı Abdurrahman
olan İbn-i Ebza, Huza' kabilesine mensuptur. 12 hadisi vardır. Ebu Bekir, Ubey
bin Ka'b ve Ammar'dan rivayette bulunmuştur. Onun ravileri ise oğlu Said ve
Şa'bi'dir. Buhari, onun sahabi olduğunu söylemiştir. Müslim'in şarihi Nevevi de
aynı şeyi söylemiştir.
İbn-i Ebi Davud
ise onun tabii olduğunu söylemiştir.
Allah
cümlesinden ve bizden de razi olsun. Hulasa, salı. 223
Nafi' bin
Abdi'l-Haris de Huza' kabilesine mensuptur. Sahabidir. Müslim onun bir hadisini
rivayet etmiştir. Ravileri: Ebu Tufayl ve Ebu Seleme'dir. Hulasa, salı. 399