DEVAM: 24 - KENDİSİNE
SORULAN İLMİ GİZLEYEN'İN BEYAN'I BABI
حَدَّثنَا
أَبُو مروان
العثماني،
مُحَمَّد بْن
عُثْمَان.
حَدَّثنَا
إبراهيم بْن
سعد، عَن
الزهري، عَن
عَبْد الرحمن
بْن هرمز الأعرج؛
-
أَنَّهُ سمع
أَبَا
هُرَيْرَة
يَقُولُ:
والله! لولا
آيتان فِيْ
كتاب اللَّه
تعالى مَا
حدثت عَنْهُ
((يعني عَن
الْنَّبِيّ
صَلى اللَّه
عَلَيْهِ
وَسَلَّمْ))
شيئا أبدا.
لولا قول
اللَّه: أَن
الذين يكتمون
مَا أنزل
اللَّه من
الكتاب. إِلَى
آخر الآيتين ((2
/سورة البقرة/
الآيتان 174 و 175)).
Abdurrahman bin
Hürmüz El-A'rac r.a.’den rivayet edildiğine göre kendisi Ebu Hureyre r.a.’den
şöyle söylediğini işitmiştir:
Vallahi Allah
Teala’nın kitabındaki iki ayet olmamış olsaydı ben O’ndan (yani Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem’den hayatımda hiçbir şeyi rivayet etmezdim. Allah’ın şu kavli
olmasaydı;
'' Şüphesiz o
kimseler ki, Allah’ın kitaptan indirmiş olduğu ayetleri gizlerler ve bunun
karşılığında az bir bedel alırlar. İşte onlar karınlarında ateşten başka bir
şey yemezler. Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz, onları temize çıkarmaz ve
onlar için elim bir azap vardır.
Onlar öyle
kimselerdir ki, hidayet mukabilinde dalaleti, mağfiret mukabilinde azabı satın
almışlardır. Onları ateşe karşı bu kadar sabırlı kılan nedir? '' (Bakara, 174-175)
HAL TERCEMESİ:
Abdurrahman bin Hürmüz El-A'rac r.a.: Ebuı Hureyre, Muaviye ve Ebu Sald'in
ravisidir. Kendisinden rivayette bulunanların başında Zührl, Ebü'z-Ziibeyr ve
Ebu'z-Zinad gelir. Bir cemaat onu sika saymıştır. Ebu Ubeyd'in dediğine göre
hicrl 117. yılı İskenderiye / Mısır'da vefat etmiştir. Hulasa SM. 236
AÇIKLAMA:
Ayetler, hakkı
gizleyenlerin korkunç akibetine işaret buyuruyor. Hadisler de dini hükümlerin
kaynağı olmak bakımından ayetler gibi olduğu için Ebu Hureyre r.a. bu ayetler muvacehesinde
bildiklerini gizliyemediğini ve Resul-i Ekrem'den işittiği hadisleri rivayet
etmesinin sebebini belirtiyor.
Sindi diyor ki;
ilmi gizlemenin mes'uliyetine dair başka ayetler ve hadisler bulunduğuna göre
Ebu Hureyre r.a. bu iki ayeti örnek olarak zikretmiştir. ÇÜnkÜ; bu iki ayetin
bulunmamış olduğunu farz etsek bile mevcut diğer ayetler ve hadisler ilmi
gizlemenin yasaklıgı ve bilinen hadisleri açıklamanın gerekliliği için kafidir.
Bu itibarla Ebu Hureyre r.a.'i hadis rivayetine zorlayan sebebi yalnız bu iki
ayetten ibaret sanmak hatadır. Nitekim:
Buhari ilim
kitabının Hıfzu'ilim babında Abdu'l-Aziz
bin AbdiIlah EI-Uveysi El-Medeni, Malik bin Enes. Zühri, Abdurrahman bin Hürmüz
yolu ile Ebu Hureyre r.a.'den rivaret ettiği bu hadis daha uzundur. Ve oradaki
rivayete göre Ebu Hureyre'nin okuduğu ayetler Bakara suresinin 159 ve ı60'ncı
ayetleridir. Oradaki hadis metninin tercemesi şöyledir:
... Ebu Hureyre
r.a.'den: şöyle demiştir: Halk Ebu Hureyre çok (hadis rivayet) ediyor, derler. Halbuki
Allah'ın kitabında (şu) iki ayet olmasaydı hiç bir hadis rivayet etmezdim.
Sonra Ebu Hureyre:
''O kimseler ki
bizim indirdiğimiz beyyineleri ve hidayeti halka açıkça biz beyan ettikten
sonra, bunları saklarlar, muhakkak Allah onlara lanet eder ve lanet ediciler de
lanet ederler,
Ancak bunlardan
tevbe edip salih amel işleyen ve (gizlediklerini) açıklayanlar müstesna, İşte
ben bunların tevbelerini kabul ederim. Tevvab ve Rahim olan da ancak
bcnim.» ayet-i kerimelerini okudu. (Daha
sonra Ebu Hureyre sözlerine devamla) Muhacirin kardeşlerimiz çarşılarda alış
verişle, Ensar kardeşlerimiz de malları (ve toprakları) için çalışmakla iştigal
ederlerken Ebu Hureyre boğaz tokluğuna (kanaat ederek) Resulullah s.a.v.'in
yanından ayrılmazdı ve onların hazır bulunmadıkları meclislerde hazır bulunur,
onların hıfzetmedikleri sözleri bellerdi.
Buhari'nin
Tarih'deki rivayetine göre Ebu Hureyre r.a. bir ara 10'dan fazla seçkin
Sahabi'nin bulunçluğu bir meclisete bulunarak onların bilmedikleri bazı
hadisleri rivayet etmiş, onlar da aralarında soruşturup sıhhatine kanaat
etmişlerdi. O mecliste bu hal bir kaç defa tekrar edince bazı kimseler:
-Muhacirler ve Ensar Ebu Hureyre gibi hadis rivayet edemesinler, bu nasıl
olur?» demişler. Bunlara cevaben Ebu Hureyre bu sözleri söylemiş oluyor.