7 – SİVAK BAB’I
حَدَّثنَا
مُحَمَّد بْن
عَبْد اللَّه
بْن نمير،
حَدَّثنَا
أَبُو معاوية
وأبي، عَن الأَعْمَش.
ح وحَدَّثنَا
عَلِيّ بْن
مُحَمَّد. حَدَّثنَا
وكيع. عَن
سفيان، عَن
منصور. وحصين،
عَن أَبِي
وائل، عَن
حذيفة؛ - قَالَ:
كَانَ رَسُول
اللَّه صَلى
اللَّه
عَلَيْهِ
وَسَلَّمْ
إِذَا قام من
الليل يتهجد
يشوص فاه
بالسواك.
Huzeyfe (b.
el-Yamani) r.a.’den rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir:
''Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem teheccüd namazını kılmak için gece kalkınca ağzını
misvaklardı. ‘’
Diğer tahric:
Buhari Taharet, namaz ve teheccüd namazına kalkmanın faziletine ait bahislerde
olmak üzere 3 yerde; Müslim, Ebu Davud ve Nesai de Taharet
AÇIKLAMA: Sivak: Misvak dalına denir. Bir de o dalı dişlere
sürmek anlamında kullanılır. Müslim'in Şarihi Nevevi, Sivak'ın lügat manasını
bu şekilde açıkladıktan sonra: ''Alimlerin istilahında ise, misyak veya benzeri
bir şeyi dişlere sürerek temizleme işine sivak denir, der. Nevevi sözlerine
devamla şunları söyler:
Misvak
kullanmak ne namazda ne de başka hallerde vacip değildir. Sözleri makbul olan
alimlerin icma'ı ile onun sünnet olduğu sabittir. Ebu Hamid'e göre Davud-i
Zahiri namaz için misvakı vacib kılmıştır. El-Maverdi'de anılan Davud'dan
misvakın namaz için vacip olduğunu, fakat terki halinde namazın bozulmadığını
söylediğini nakleder. Fakat müteahhirin alim arkadaşlarımız, Davud'a atfen Ebu
Hamid'in ve başkasının yaptığı rivayeti kabul etmiyerek Davud'un mezhebine göre
de misvak sünnettir, demişlerdir ..
İshak bin
Raheve'den rivayet edildiğine göre; kendisi misvak kullanmayı namaz için
gerekli görerek bile bile terkedenin namazı bozulur demiştir. Nevevi sözlerine
devamla İshak'tan yapılan rivayet sabit ve sıhhatlı görülmemiştir. Davud-i
Zahiri'nin de misvakı namaz için gerekli gördüğü sabit değildir. Faraza böyle
söylemiş olsa bile onun bu görüşü icma'ya gölge düşürmez.
Misvak
kullanmak her zaman için müstahaptır. Bilhassa şu beş vakitte daha fazla
müstahaptır:
1.Abdest
alırken, 2.Namaza başlarken, 3.Kur'an
okumaya başlarken, 4.Uykudan kalkarken,
5. Ağzın tadı
veya kokusu değişirken. Bu değişiklik de çeşitli nedenlerden olabilir. Mesela:
Uzun süre bir şey yememek, içmernek, susmak. çok konuşmak, kokusu hoş olmayan
bir şey yemek.
İmam Şafii'ye
göre oruçlu adamın öğle vaktinden akşama kadar misvak kullanması mekruhtur.
Çünkü oruçlu adamın öğleden sonra ağzından duyulan koku Allah katında çok
sevimlidir. Bu hususta sahih hadisler varid olmuştur.
Hanefi alimleri
misvakın abdest alınırken mazmaza sırasında kullanılmasını ve dişlere yalnız
genişliğine sürülmesini müstahap görmüşlerdir. Namaza durulduğunda misvak
kullanılırsa diş etlerini kanatıp abdestin bozulmasına yol açabilir endişesi
ile namaz zamanı misvak kullanmayı öngören hadisleri abdest zamanına
yorumlamışlardır.
Misvak işi,
hacıların hicazdan getirdikleri ve erak denilen ağacın dalı ile yapılmalıdır.
En müstahap olanı budur. Buhari'nin tarihinde anlatıldığına göre, bazı
sahabiler, anılan ağaçtan bir çubuğu Resul-i Ekrem'e sunmuşlar. Resulullah
s.a.v.'da:
«Bununla
misvaklanın" buyurmuştur. Taberani'nin Muaz bin Cebel r.a.'den rivayet
ettiği bir hadis'e göre Resulullah s.a.v. zeytin ağacından yapılan misvakı pek
beğenerek ve tavsiye ederek: «Bu benim ve benden önceyi Nebilerin misvakıdır»
buyurmuştur.
Nevevi: Misvak,
diş etlerini tahriş edecek derecede sert veya dişleri temizliyemiyecek derecede
yumuşak olmamalıdır. Erak ağacı elde edilemezse dişleri temizleyici başka bir
cisim ile misvak işi yürütülebilir. Sert bir bez parçası ile misvak
yapılabilir. Kişinin kendi parmağı ile misvak yapmasının hükmü de şudur:
Eğer pamak
yumuşak ise misvak işinde kullanılmaz. Şayet sert ise alim arkadaşlarımızın 3
görüşü vardır. Meşhur olan kavle göre kullanılmaz. İkinci kavle göre
kullanılabilir. Üçüncü görüşe göre eğer kullanılabilecek bir şey varsa parmakla
misyak yapılamaz. Elverişli bir şey bulunmadığı takdirde parmakla misvak
yapılabilir. Misvak dişlerin enine sürülmeli uzunlamasına kullanılmamalıdır.
Çünkü bu takdirde diş etleri tahriş edilebilir. Misvak kullanılırken ağzın sağ
kısmından başlanmalıdır, der.
Müslim'in Şerhi Nevevi cild 3 Sah. 25•27