DEVAM: 27- KÜÇÜK ABDEST
BOZARKEN KENDİSİNE SELAM VERİLEN ADAM'IN DURUMUNUN BEYANI BABI
حَدَّثنَا
هشام بْن
عَمَّار.
حَدَّثنَا
مسلَمْة بْن
عَلِيّ.
حَدَّثنَا
الأوزعي، عَن
يَحْيَى بْن
أَبِي كثير،
عَن أَبِي
سلَمْة، عَن
أَبِي
هُرَيْرَة؛
قَالَ:
-
مر رَجُل
عَلَى
الْنَّبِيّ
صَلى اللَّه
عَلَيْهِ
وَسَلَمْ
وَهُوَ يبول.
فسلَمْ عَلَيْهِ،
فلَمْ يرد
عَلَيْهِ.
فلَمْا فرغ، ضرب
بكفيه الأرض
فتيمم، ثُمَّ
رد عَلَيْهِ السلام.
فِيْ
الْزَوَائِدِ:
إِسْنَادُهُ
ضَعِيْف لضعف
مسلَمْة بْن
عَلِيّ. وَقَالَ
البخاريّ
وأبو زرعة:
منكر الحديث. وَقَالَ
الحاكم: يروى
عَن الأوزعيّ
وغيره، الَمْنكرات
والَمْوضوعات. و
قال السنديّ:
لَكِن الحديث
جَاءَ مِنْ
رِوَايَة
أَبِي الجهيم
وابن عمر.
رَوَاهُ
أَبُو داود
فِيْ بَاب
التيمم.
Ebu Hureyre
r.a.’den rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir:
Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem küçük abdest bozarken, bir adam O’nun yanına geçti
ve O’na selam verdi. Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem ise onun selamını hemen almadı.Abdest bozma
işinden boşalınca iki elini toprağa vurup teyemmüm etti ve bundan sonra adamın
selamını aldı.
Not: Ravilerden
Mesleme bin Ali'nin zayıflığı dolayısıyla hadisin isnadı Zevaid'de zayıf olarak
gösterilmiştir. Buhari ve Ebu Zur'a da onun hadislerinin münker olduğunu
söylemişlerdir. El-Hakim de; Mesleme, el-Evzai'den ve başka zatlardan münker ve
mevdu hadisler rivayet eder, demiştir. Sindi demiştir ki bununla beraber
hadisin metni Ebu Davud'un Süneninde, Teyemmüm bahsinde İbn-i Ömer ve
Ebü'l-Cüheym'in rivayeti ile gelmiştir.
AÇIKLAMA:
Ebu Davud, bu
hadisi Taharet kitabının İbn-i Ömer'den az bir metin değişikliği ile rivayet
etmiştir. Mana yönünden iki rivayet arasında bir fark yoktur. Ebu Davud'un
Sünen'inin şerhi El-Menhel'de hadisin açıklaması yapılırken şöyle söylenir:
«Resul-i
Ekrem'in yanından geçen zat Ebu'l-Cuheym AbduIIah bin El-Haris'tir. Nitekim
İmam Şafii, El-A'rec tariki ile yaptığı rivayette bunu belirtmiş ve
Mişkatu'l-Masabih yazarı da Teyemmüm babında rivayet ettiği hadiste bu zatın
Ebu'l-Cüheym olduğunu açıkça belirtmiştir. El-Beğavi bu hadisi Şerhu's-Sünne'de
rivayet ederek hasen olduğunu ifade etmiştir.
Selam, Allah'ın
adlarından olduğu için abdest bozma halinde bunu dil ile söylemeyi hoş görmeyen
Resul-i Ekrem o esnada susmuştur. Kaza-i hacetten sonra da abdestsiz olduğu
için yine selam almamıştır. Ancak teyemmüm edince selam almıştır.
HADİSTEN ÇIKARILAN
HÜKÜMLER :
1. Selam almak
gibi aslında vacip olan zikir bile kaza-i hacet esnasında mekruhtur.
2. Müslüman, bu
durumdaki kimseye verdiği selamın karşılığında selam almaya müstahak değildir.
Neden benim selamımı almadın? diyemez. Resul-i Ekrem'in teyemmüm alıp adamın
selamını alışı O'nun örnek ahlakının bir eseridir; Vacip değildir. Alimlerin
çoğuna göre bu halde zikirle meşgul olmak tenzihen mekruhtur. Bazılarına göre
ise tahrimen mekruhtur.
3. Abdestsiz
olarak selam almak caiz ise de en faziletlisi abdestli olarak selam almaktır.
4. Bazı Hanefi
alimleri buna benzer hadislere dayanarak su bulunduğu halde mendup abdest
yerine teyemmüm yapılabileceğini söylemişlerdir. Nevevi bu hadisin şerhinde:
«Resul-i Ekrem su bulamadığı için teyemmüm etmiştir, diye yorum yapar. Çünkü su
varken ve kullanmaya mani bir hal yok iken teyemmüm yapılamaz. Hatta (yine su
varken) farz olan namaz vaktinin çıkması ve kazaya kalması tehlikesi bile olsa
yine teyemmüm yapılamaz. Bu hususta cenaze namazı, bayram namazı ve benzeri
namazlar arasında bir fark yoktur. Cumhur'un görüşü budur» demiştir. Nevevi'nin
bu sözü taharetin şart olduğu ibadetlere mahsustur. Selam almak için taharet
şart olmadığı için su varken bile teyemmüm yapılabilir, denilebilir.
5. Nevevi'nin
beyan ettiği gibi gerektiğinde farz ibadetler için teyemmüm yapıldığı gibi
nafile namazlar, tilavet ve şükür secdesi, Kur'an'a dokunmak ve benzeri
faziletler için de teyemmüm yapmanın caiz olduğu, bu hadisten anlaşılıyor.
Cumhur'un görüşü de budur».