DEVAM: 1. RESULULLAH
S.A.V.'İN SÜNNETİNE İTTİBA ETMENİN GEREĞİNE DAİR VARİD OLAN HADİSLER
حَدّثَنا
هشام بن عمار
الدمشقي،
حَدّثَنا مًحَمَّد
بن عيسى بن
سميع،
حَدّثَنا
إبراهيم بن
سليمان
الأفطس، عَنْ
الوليد بن عبد
الرحمِن
الجرشي، عَنْ
جبير بن نفير،
عَنْ أبي
الدرداء،
قَالَ: - خرج
علينا رَسُول
اللّه صلى
اللّه عليه
وسلم ونحن
نذكر الفقراء
ونتخوفه.
فقَالَ: ((آلفقر
تخافون؟
والذي نفسي
بيده لتصبن
عليكم الدنيا
صبا حتى لا
يزيغ قلب
أحدكم إزاغة
إلا هِيَهْ.
وأيم اللّه
لقد تركتم على
مثل البيضاء،
ليلها ونهارها
سواء)).
Ebu’d-Derda
(Radiyallahu anh)’den, şöyle dediği rivayet edilmiştir; “Biz fakirliği
anlatırken ve ondan duyduğumuz endişeleri belirtirken, Resulullah (s.a.v.)
çıkıp bu konuşmamız üzerine geldi ve; “Fakir düşmekten mi korkuyorsunuz? Nefsim
kudret elinde olan Allah Tealaya yemin ederim ki, muhakkak surette dünya malı
üzerinize akıtılacaktır. Öyle (zengin olacaksınız) ki servetten başka hiçbir
şey her hangi birinizin kalbini hak yol'dan sapıtmayacaktır. Allah Tealaya
yemin ederim ki, ben sizleri gecesi ve gündüzü apaydın olması bakımından eşit
olan tertemiz gönüllere sahip olarak bıraktım.” buyurdu.
Ebu’d-Derda diyor
ki ; “Vallahi Resulullah (s.a.v.) doğru söyledi. Vallahi gecesi ve gündüzü
aydınlık olması bakımından eşit olan tertemiz gönüllere sahip olarak bizi
bıraktı.”
AÇIKLAMA: Hadis-i Şerifte geçen gündüzden maksat bolluk ve ferahlık halidir.
Geceden maksat ise fakirlik ve sıkıntı durumudur. Gecesi ve gündüzü eşit olan
gönüllerden maksad da gerek bolluk ve ferahlık zamanında ve gerekse sıkıntı ve
yokluk zamanında, daima hakka bağlı ve haksızlığa eğilmekten çok uzak duran pak
ve nezih müslümanların kalbleridir.