SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

MUKADDİME

<< 24 >>

DEVAM: 3. RESULULLAH S.A.V.'DEN HADİS RİVAYETİNDE TEVAKKİ (SAKINMA, ÇEKİNME VE İHTİYAT)

 

حَدّثَنا أبو بَكْرِ بن أبي شيبة، حَدّثَنا مُعَاذُ بن مُعَاذٍ، عَنْ ابْن عَوْنٍ، عَنْ مًحَمَّد بْنِ سِيرِينَ، قَالَ: كان أَنَسُ بْنِ مَالِك إذا حَدّثَ عَنْ رَسُول اللّه صلى اللّه عليه وسلم حديثاً ففرغ منه، قَالَ: أو كما قَالَ رَسُول اللّه صلى اللّه عليه وسلم:.

 

Muhammed b. Sirin r.a.’den şöyle söylediği rivayet edilmiştir; Enes b. Malik r.a. bir hadis rivayet edip bitirdiği zaman; (ev kema kal) = Yahud da Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in buyurduğu gibi, derdi.

 

 

AÇIKLAMA:     Bu hadis-i şerifte  Enes b. Malik (r.a.)'in , rivayet ettiği hadislerin lafızlarında her hangi bir hata veya sehiv yapmış olduğu ihtimalini göz önünde tuttuğu, bunun ağır mes'uliyetinin altından çıkması için hadis okuyuşu hitamında yukarıda yazılı sözü söylemeyi itiyad haline getirdiği belirtiliyor. Burada, heö sahabilerin hadis rivayetinde gösterdikleri ihtiyat ve tevakki derecesi ifade edilmiş oluyor. Hem de hadis rivayet ve okuyuşu ile iştigal edenlere ışık tutulmuş oluyor. Bunun için muhaddisler bir hadisi rivayet ederken, metnindeki kelimler iyice hıfzedilmiş değil ise  hadisin bitiminde Enes b. Malik'in kullandığı ''Ev KemaKal'' (=yahut Peygamberin dediği gibi) cümlesini veya benzerini kullanırlar.

 

Hadisin yalnız manasını rivayet etmek :

 

Hadisin metni aynen okunmayıp başka kelimeler karıştırılarak veya tamamen ayrı kelimelerle aynı manayı ifade etmek caiz midir?

 

Bu konuda yetkili alimler şöyle demişlerdir :

 

Hadis rivayet eden kişi, hadisin lafızlarını, lafızlardan kasdedilen manaları ve istenen mananın bozulma inceliklerini bilmezse, mana itibariyle hadis rivayet edemiyeceği hususunda alimler müttefiktir. Hadisi aynı lafızlarla nakletmek mecburiyetindedir. Bu hususları bildiği takdirde bile Hadis, Fıkıh ve Usul alimlerinden bir taifeye göre ; mana itibariyle hadis nakli caiz değildir. Diğer bir taife Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in buyurduğu hadisler için caiz görmemekle beraber sahabilerin ve Tabiin'in sözleri için mana itibarı ile hadis nakline cevaz vermişlerdir.

 

Selef ve halef cumhur-ı ulema'ya göre göre  Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in sözleri ve gerekse Ashab ve Tabiin'in sözlerini, istenen manayı tam ifade ettiğine kesin kanaat getirmek şartıyle alimlerin mana itibarı ile hadis rivayetini caiz görmüşlerdir.

 

İbn-i Maceh'in şerhi Miftahü'l-Hace müelifi bu hadis'in şerhinde, yukarıdaki malumatı verdikten sonra diyor ki : ''Doğrusuda budur. Çünkü Ashab-ı Kiram ve Tabiin-i Fiham, aynı mes'ele hakkındaki bir hadis'i, muhtelif lafızlarla ayrı ayrı rivayet etmişlerdir.''

 

Alimlerin (yukarıda) beyan edilen fetvaları, işitmek süretiyle hıfzedilen hadislere mahsustur. Te'lif edilmiş bulunan hadis kitaplarında yazılı hadis-i şeriflerde manaya halel getirmese bile en ufak bir tebdilat, katiyyen caiz değildir. Rivayette veya yazılışta kesin bir yanlışlık vuku bulunsa gene kitap içinde bir tashihe asla girişilemez. Cumhur diyor ki, okuyucu doğrusunu rivayet etsin. Kitabı tashihe kalkışmasın. Kitabın ilgili sahifesinin kenarında yazacağı not ile durumu belirtsin.

Ravi veya okuyucu hadis'in bir kelimsinde tereddüt duyar da araştırmalara rağmen doğruluğundaki şüphesi giderilmezse Saha bilerin yaptığı gibi o da hadis sonunda ''Ev Kema Kal = yahut da Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in dediği gibi '' ifadesini kullansın. (15)

Ravinin hadis metninde takdim, te'hir değişikliği yapması da ihtilaflıdır. Mana itibarı ile hadis naklini kabul edenler bu değişikliği de kabul etmişlerdir. Onu caiz görmeyenler bunu da caiz görmemişlerdir. Nevevi diyor ki :  ''Ravinin takdim ettiği kısım, tehir ettiği kısma bağlı değilse kesinlikle cevaz vermek gerekir.''