85- MESTİN ÜSTÜNE VE
ALTINA MESHETMEYE AİT
حَدَّثنَا
هشام بْن
عَمَّار.
حَدَّثنَا
الوليد بْن
مسام.
حَدَّثنَا
ثور بْن يزيد،
عَنْ رجاء بْن
حيوة، عَنْ
وراد، كاتب
المغيرة بْن شعبة،
عَنْ المغيرة
بْن شعبة؛
-
أَن رَسُول
اللَّه صَلى
اللَّه عَلَيْهِ
وَسَلَّمْ
مسح أعَلَى
الخف وأسفله.
قيل: الوليد
مدلّس. ونور
مَا سمَعَ
مِنْ رجاء بْن
حيوة. وكاتب
المغيرة
أرسله. وَهُوَ
مجهول.
أجيب عَنْهُ
بأن الوليد
قَالَ
حَدَّثنَا ثور،
فلا تدليس.
وسماع ثور
قَدْ أثبته البيهقيّ
وصرح بِهِ
ابْن ماجة،
وكنيته أَبُو سَعِيْد.
وروى عَنْهُ
الشعبيّ
وغيره.
Muğire bin Şu'be
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre:
Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve sellem) mestin üstüne ve altına meshetmiştir.
Not: Senedde
ravilerden El-Velid'in tedlisçi olduğu, Sevr'in Reca* bin Heyvet'ten hadis
işitmediği ve El-Muğire'nin katibinin (verrad) meçhul olduğu halde hadisi
mürsel rivayet ettiği söylenmişse de, şöyle cevap verilmiştir:
El-Velid: »- =
«Bize Sevr tahdis etti.» demiştir. Bunda tedlis yoktur. Sevr'in Reca'dan hadis
işittiğini BeyhakI tesbit ederek; Sevr'in de :
— «Bize Reca'
tahdis etti, dediğini belirtmiştir. El-Muğtre'nin katibi de, El-Muğire'yi
zikretmiştir. Bunun iğin hadiste mürsellik yoktur. İbn-i Maceh'in açıkladığı
gibi Muğire'nin katibinin adı Verrad'dır. Künyesi ise Ebu Said'dir. Şa*bl ve
başkası ondan rivayet etmişlerdir. (Artık katibin meçhul olmadığı anlaşılır.)
Diğer tahric:
Ahmed, Tirmizi, Ebu Davud, Darekutni, Beyhaki ve İbnü'l-Carud
AÇIKLAMA :
Nevevi,
hadisçilerin bu hadisi zayıf gördüklerini söylemiştir. EI-Menhel yazarı
«Mesh" babında rivayet olunan bu hadisin izahını yaparken şöyle der:
Buhari, Ebu
Zur'a, Tirmizi, Ebu Davud ve Şafii gibi büyük hadis imamları ve müteahhirinden
İbn-i Hazm bu hadisi zayıf görmüşlerdir. Doğrusu da budur. Bu hadis, sahih
hadislerin hepsine muhaliftir. (Çünkü sahih hadisler Nebi (s.a.v.)'in,
mestlerinin yalnız üst kısmına meshetmekle yetindiğine delalet ederler. Bu
hadis ise mestlerin hem üstüne, hem altına meshettiğini bildirir.
Bu hadisin
zayıflığına ait illetlerin bir kısmı müessir değil ise de hadisin sıhhatına
mani olacak derecede etkili olan kısmı da vardır. Nitekim yalnız El-Velid bin
Müslim hadisi mevsul olarak isnad etmiş, kendisinden daha yüce ve hıfzı daha
kuvvetli olup, hadiste imam sayılan AbduIIah bin El-Mübarek hadisi mürsel
olarak rivayet etmiştir. Çünkü onun rivayetinde El-Muğire'nin katibi doğrudan
Peygamber (s.a.v.)'den naklediyor. Abdullah bin El-Mübarek ile El-Velid bin
Müslim, ihtilafa düştükleri zaman Abdullah'ın dediği makbuldür. Hadis
hafızlarının bir kısmı: El-Velid bi Müslim, bu hadiste iki yerde hata etmiştir.
Birincisi, Reca' El-Muğire'nin katibinden işitmemiştir. An'ane ile ondan
nakletmiştir. İkinci hata, Sevr, Reca'dan işitmemiştir, demişlerdir. 'Üçüncü
bir hata var. O da şudur ki; Hadisin mürsel oluşu doğrudur. Hadis hafızlarının
hepsi bunu beyan etmişlerdir. Şafii de, hadisin zayıflığını belirtmiş olup,
mestlerin hem üstüne, hem altına meshetmenin daha iyi olması hususunda Beyhaki ve
başkasının İbn-i Ömer (r.a.)'den rivayet ettikleri esere itimad etmiştir.''
VACİB VE SÜNNET
OLAN MESH MİKTARINDAKİ İHTİLAF :
EI-Menhel
yazarı, aynı babta ihtilafla ilgili olarak şöyle der: "Alimler, vacib olan
mesh miktarı ile sünnet olan mesh miktarı hakkındaki muhtelif görüşler beyan
etmişlerdir:
1- Maliki
alimlerinin meşhur kavline göre mestlerin üst kısmının tamamını topuklara kadar
meshetmek vacibtir. Altını meshetmek de sünnettir. Sünnet olan meshin yapılışı
şöyledir: Kişi, sağ elini, sağ ayağının parmak uçlarına üstten bırakır. Sol
elini de ayak parmaklarının altına bırakarak her iki elini beraber topuklara
kadar çeker. Sol ayağın meshine gelince, bunun tersine sağ elini, sol ayağının
altına ve sol elini ayağın üstüne bırakarak yine parmak uçlarından topuklara
kadar her iki elini çeker.
2- Şafii
alimlerinin meşhur kavline göre mestin üst kısmından ve abdestte yıkanması farz
olan herhangi bir yere meshetrnek vacibtir. Mestin hem üstünü, hem altını
çizgiler halinde meshetmek sünnettir. Yapılış şekli için en sevaplı olanı şudur
ki; Kişi, sağ elini sağ ayağının parmak uçlarının üstüne ve sol elini aynı
ayağının topuğunun altına bıraktıktan sonra, sağ elini bacağa doğru ve sol
elini parmak uçlarına doğru çeker. (Sol ayağının meshinde sağ el topuğun altına
ve sol el ayağın parmak uçlarına bırakıldıktan sonra aynı şekilde çekilir.)
3- Hanefi
alimlerine göre vacib olan miktar mestin üst kısmından elin serçe parmağıyla üç
parmak kadar meshetmektir. Mestin içine, kenarlarına ve altına meshetmek sünnet
değildir. Müstahab olan mesh şekli budur. Kişi sağ elin parmaklarını sağ ayağın
parmaklarının hizasına üstten bırakır. Sol elin parmaklarını da sol ayağın
parmaklarının üstüne bıraktıktan sonra ellerini bacağa doğru çeker. Parmaklarla
beraber el ayasını da mestlere sürerse daha iyidir. Meshin çizgiler halinde
olması daha makbuldür.
4- Hanbeli
alimleri; mestin üst kısmının çoğuna meshetmek caizdir, mestin altını ve
topuğunu meshetmek yerine geçmez. İki ayagı beraber meshetmek sünnet değildir.
Sünnet olan mesh şekli şöyledir: Mesh işi sol el ile yapılmalı, el parmakları
birbirine yapışmamalı, ayak parmaklarının uçlarından bacağa doğru yapılmalıdır,
demişlerdir.
HADiSiN FIKIH
YÖNÜ :
Hadis,
Peygamber (s.a.v.)'in, mestin üstüne ve altına meshettiğine delalet eder.
Fıkıhçıların bu konudaki görüşleri yukarıda beyan edilmiştir.