SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

TAHARE

<< 628 >>

118- ELBİSEYE DOKUNAN HAYIZ KANI HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI

 

حَدَّثنَا مُحَمَّد بْن بشار. حَدَّثنَا يَحْيَى بْن سعيد، وعبد الرحمن بْن مهدي. قالاَ: حَدَّثنَا سفيان، عَنْ ثابت بْن هرمز أَبِي المقدام، عَنْ عدي بْن دينار، عَنْ أم قيس بِنْت محصن؛ قالت:  - سألت رَسُول اللَّهِ صَلى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمْ عَنْ دم الحيض يصيب الثوب. قَالَ ((اغسليه بالماء والسدر. وحكيه ولو بضلع)).

 

Ümmü Kays binti Mihsan (r.anha )'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir :

 

Ben, elbiseye dokunan hayız kanından Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e soru sordum. Buyurdu ki: «Onu su ve sidr yıka ve bir defa bile olsa ona sürt.»

 

 

AÇIKLAMA :

 

Sidr: Trabzon hurmasına benzeyen bir ağaçtır. Ona arap kirazı denir. Tozu temizlik işinde kullanılır.

 

Dila.: Aslında hayvan kaburgası'nın adıdır. Burada kaburgaya benziyen çubuk kasdedilmiştir.Sika hadisçiler, kelimeyi böyle tesbit etmişlerdir. İbn-i DakIki'l-İyd: 'Nesai'nin bir yazma nüshasında bu kelime ''Sal''' olarak geçmiştir. Başka bir yerde ''Dila'" olarak geçmiştir. Dila' kelimesinin konuyla ilgisi görülmemektedir. Sal' ise taş demektir. Taş, her yerde bulunabildiği ve sürtme işine elverişli olduğu için zikredilmiş olabilir', demiştir. Fakat El-Iraki ona İtiraz ederek: Rivayette bilinen ve zaptedilen kelime ''Dila' ''dır, denmiştir.

 

Hattabi: Hayız kanını çubukça giderme emri verilmiş ki elbiseye yapışan ve sertleşen kan, çubuğu sürtmekle çıkarilsın, arkasından suyla yıkamak suretiyle kalan eseri giderilsin, demiştir.

Elbisenin iyice temizlenmesi ve kan eserinin tamamen giderilmesi için, yıkamada sidrin kullanılması istenmişse de şart değiIdir. Suyla yıkamak kafidir.

 

Bu hadisi Ahmed, Ebu Davud, İbn-i Huzeyme ve İbn-i Hibban da rivayet etmişlerdir. Abdülhak' da bunu El-Ahkam'da zikretmiş ve: 'Sahih hadislerde dila' ve sidr kelimesi yoktur, demiştir. İbnü'l-Kattan: Bu iki kelimenin zikredilmesi, hadisin sıhhatine halel getirmez. Hadis gayet sıhhatIidir. Ne senedinde ne de metninde sahihliğini ihlal edici bir şey vardır, demiştir.