SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

TAHARE

<< 642 >>

DEVAM: 124- HAYIZLI KADIN NASIL ĞUSÜL EDER BABI

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّد بن بشار. حَدَّثَنَا مُحَمَّد بن جعفر. حَدَّثَنَا شعبة، عن إبراهيم بن مهاجر؛ قَالَ: سمعت صفية تحدث عن عائشة؛  - أن أسماء سألت رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم عن الغسل من المحيض، فقال ((تأخذ إحداكن ماءها وسدرها فتطهر، فتحسن الطهور، أو تبلغ في الطهور، ثم تصب على رأسها فتدلكه دلكا شديدا، حتى تبلغ شئون رأسها. ثم تصب عليها الماء. ثم تأخذ فرصة ممسكة فتطهر بها، قالت: كيف أتطهر بها؟ قَالَ ((سبحان اللَّه! تطهري بها)) قالت: عائشة ((كأنها تخفي ذلك)) تتبعي بها أثر الدم. قالت: وسأألته عن الغسل من الجنابة. فقال ((تأخذ إحداكن ماءها فتطهر أو تبلغ في الطهور. حتى تصب الماء على رأسها فتدلكه حتى شءون رأسها. ثم تفيض الماء على جسدها)). فقالت عائشة: نعم النساء نساء الأنصار! لم يمنعهن الحياء أن يتفقهن في الدين)).

 

Aişe (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre şöyle söylemiştir :

 

(Ensar'dan şekel kızı) Esma' (r.anha), hayızdan dolayı yapılacak ğusül keyfiyetini Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e sormuş, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)  de:

 

 «Sizden birisi suyunu ve sidrini aldıktan sonra abdest alır. abdestini güzelce alır veya abdestini mükemmel alır. Sonra başına su dökerek, başını sıkıca ovalar. Ta ki, su başının kemiklerine ve saç diplerine ulaşsın. Sonra vücuduna su döker. Daha sonra üzerine misk sürülmüş bir pamuk veya bez parçası alarak, onunla temizlenir.» buyurmuştur. Esma (r.anha) :

 

'Onunla nasıl temizleneceğim? diye sormuş. Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :

 

«Sübhanellahl Onunla temizlen.» buyurmuştur. Aişe (r.anha) sözünü gizlercesine (Esma'ya fısıldayarak):

 

Onu kanın dokunduğu yere sür, demiş.

 

Aişe (r.anha) demiştir ki: Esma' (r.anha). Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e cünüblükten dolayı (yapılan) gusül keyfiyetini de sormuş ve Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :

 

«Biriniz suyunu aldıktan sonra, önce abdest alır, abdestini .güzelce alır veya abdestini mükemmel alır. Nihayet başına su dökerek, başını iyice ovalar. Ta ki, su başının kemiklerine ve saç diplerine ulaşsın. Sonra vücuduna su akıtır.» buyurmuştur. Bunun üzerine Aişe (r.anha) :

 

'Şu Ensar hanımları ne iyi hanımlardır. Haya, onları dini bilgileri edinmekten alıkoymuyor.* demiştir."

 

 

AÇIKLAMA :

 

Nebi (s.a.v.)'e soru soran Esma (r.anha), Aişe (r.anha)'nın kız kardeşi olan Esma değildir. Müsliın'in bir rivayetinde belirtildiği gibi Ensar'dan Şekkel kızı olan Esı a (r.anha)'dır. Hatib; Yezid kızı olan Esma (r.anha) olduğunu söylemişse de böyle degildir. Müslim'den önce de Ebu Bekir bin Ebi Şeybe, kendi müsnedinde ve Ebu Avane ile Ebu. Naim, kendi müstahreclerinde bu hatunun Şekel kızı olduğunu söylemişlerdir. İbn-i Sa'd, Taberani, Barudi ve İbn-i Mendeh, Esma bint-i Şekel'i ashab arasında zikretmişlerdir.

 

EI-Menhel yazarı, hadisin açıklanması ile ilgili olarak aşağıdaki ma'lumatı verir:

 

''Herhalde Esma (r.anha), en mükemmel ğusül şeklini sormuş olacak ki Nebi (s.a.v.), ğusül için suyla beraber sidr'in alınmasını buyurmuştur. Çünkü ğusülde sidrin kullanılması farz değildir. Keza ğusülden önce abdest almak ve misk sürülmüş parça kullanmak farz değildir. Bu sebeble, bunların her hangi birisinin farz olduğunu ileri sürerek, bu hadisi delil göstermek yanlış olur.

 

Sidr: Trabzon hurması ağacına benzer. Bu ağacın yaprakları öğütülüp, sabun gibi temizleyici olarak kullanılır.

 

Firsat: Pamuk veya bez parçası olup, hayız kanının temizlenmesinde kullanılır.

 

Hadiste bu parça ile temizlenme tavsiyesi yapılıyor. Hayız veya lahusalık halinden dolayı yapılacak ğusülde evli olan ve olmayan bu kadının misk sürülmüş bu parçayı kullanması müstahabtır. Misk bulunmadığı takdirde, başka esanslar kullanılır. Hatta güzel kokulu maddeleri bulamayan kadının kerih kokuyu giderici çamur veya benzerini kullanması müstahabtır. Hiçbir şey bulamazsa su kafidir.

 

Misk kullanılması hikmeti hakkında ihtilaf olmuştur. Sahih ve meşhur kavle göre gaye, kanın dokunduğu yere güzel koku sürmek ve kerih kokuyu gidermektir. El-Maverdi bazı kimselerin:

Maksad çabuk gebeliği sağlamaktır, dediğini hikaye etmişsede, Nevevi bu hikmeti zayıf veya batıl olarak niteleyip şöyle demiştir:

 

Bunlarm dediği gibi olsaydı misk sürmenin, kocası hazır olan kadınlara mahsus olması gerekirdi. Hiçbir alimin böyle bir tahsis yaptığını bilmiyoruz. Hadislerin mutlak oluşu, bunların sözlerini redd3der. Doğrusu şudur ki : Maksad, kan dokunan yere güzel koku sürmek ve pis kokuyu gidermektir. Bu, evli olsun elmasın, hayızdan veya lahusalıktan dolayı ğusleden her kadm için müstahabtır.

 

Esma (r.anha) misk sürülmüş parçayla yıkanacağını sandığı için Nebi (s.a.v.)'e : Ben bununla nasıl temizleneceğim? diye sormuştur. Nebi (s.a.v.) Esma (r.anha)'nın bu istifhamından hayret ederek: ''Sübhanallah! Bununla temizlen işte'' diye buyurmuş, bunun üzerine Aişe (r.anha) yalnız Esma (r.anha)'nın duyabileceği bir ses tonuyla:  'Onu kan'ın dokunduğu yere sür' diyerek meseleyi anlatmıştır.

 

Esma (r.anha), cünüblükten ğusül durumunu da sorup öğrendikten sonra, Aişe, . onun dini meseleleri öğrenmeye karşı gösterdiği titizliğe hayran kalmış, bilhassa kadınlarla ilgili olup, haya edilen meseleleri öğrenmek için gayretini beğenmiş ve Ensar kadınlarını öğmüştür.

 

 

HADİSTEN ÇIKARILAN FIKIH HÜKÜMLERİ :

 

1- Bir şeye hayret edildiği zaman; Sübhanallah, demek caizdir.

2- Avret mahalliyle ilgili mes'elelerde kinayeli konuşmak gerekir.

3- Hayayı gerektiren durum karşısında çekingenlik açığa vurulmalıdır.

4- Kişi, din ile ilgili bilmediği hususları sormalıdır.

5- Ğusledilirken, yıkamada mübalağa yapılmalıdır. Ovuşturmak da mübalağadan bir parçadır.

6- Hayız'dan ğusleden kadın vücudundan kanın dokunduğu bütün yerlere misk ve benzeri kokular sürmelidir. Lohusa da hayızlı kadın gibidir.

7- Dini soru soran kişi, verilen cevabı anlamadığı takdirde. cevab tekrarlanmalıdır.

8- Alimin sözünü, onun huzurunda anlamayan kişiye anlatmak caizdir. Şu şartla ki : Bu anlatış, alimin hoşuna gitsin.

9- Daha üstün bir zatın huzurunda, onun kadar üstün olmayan ehil zatlardan ilim almak caizdir.

10- Öğrenmek isteyene karşı yumuşak davranılmalıdır.

11- Hadis, Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in üstün huyunu, yüce halimliğini ve büyük hayasını ifade ediyor.