132- KIZ, HAYIZ ÇAĞINA
GELİNCE BAŞ ÖRTÜSÜZ NAMAZ KILAMAZ BABI
حدّثنا
أَبُو بكر بْن
أبي شيبة،
وعلى بْن محمد؛
قالا: حدّثنا
وكيع، عَنْ
سفيان، عَنْ
عَبْد
الكريم، عَنْ
عمرو بْن
سعيد، عَنْ
عَائِشَة، - أَن
النَبِي
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَم دخل
عليها،
فاختبأت
مولاة لَهَا.
فَقَالَ النَبِي
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَم ((حاضت؟))
فقالت نعم.
فشق لَهَا من
عمامته،
فَقَالَ فِيْ
((اختمرى بهذا)).
الزوائد:
فِيْ إسناده
عَبْد
الكريم،
وَهُوَ ابْن
المخارق،
ضعفه الإمام
أحمد وغيره.
بل قام ابْن
عَبْد البر: مجمع
عَلَى ضعفه.
Aişe (r.anha)'dan
rivayet edildiğine göre:
Bir defa) odasına
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) girmiş ve (O girince Aişe (r.anha)'nın
cariyesi gizlenmiştir. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
«Hayız gördü
(mü?)» buyurmuş. Aişe (r.anha) de :
Evet, (hayız
gördü.) diye cevap verince, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), (mübarek)
sarığından bir parça kesmiş ve cariye'ye: «Bununla başını ört»
buyurmuştur."
Not: Zevaid'de:
Hadisin jsnadında Abdulkerim bin El-Muharrik vardır. İmam Ahmed ve başkası onu
zayıf görmüşler. Hatta İbn-i Abdi'l-Berr'in dediğine göre onun zayıflığı
hakkında icma' vardır, denmiştir.
AÇIKLAMA :
Aişe
(r.anh{ı)'nın cariyesi erginlik çağına gelerek hayız görmeye başlamış; Nebi
(s.a.v.) Aişe (r.anha)'nın hücresine girince cariye saklanmış; Resul-i Ekrem
(s.a.v.), onun hayız görmeye başladığını, saklanışından anlamış; durumu te'yid
maksadıyla Aişe (r.anha)'ya sormuş ve ''Evet''' cevabını alınca mubarek
sarığından kestiği bir parçayı vererek cariyenin başını örtmesini emretmiştir.
Bu hadisin senedinde bulunan ravi Abdülkerim zayıf olduğu için isnad zayıfsa da
hadisin metni mana bakımından sahihtir. Çünkü erginlik çağına gelen bir kız
namaz dışında da namahreme karşı başını örtmek zorundadır. Bu zoruııluluk
Kur'an-ı Kerim'in nassı ile sabittir. Ayrıca Ebu Davud'un Muhammed bin
Sirin'den rivayet ettiği Aişe (r.anha)'nın başka bir hadisi bu hadisi te'yid
eder, mahiyettedir. Şöyle ki Muhammed bin Sirin (r.a.)'den rivayet edildiğine
göre; (Cemel vak'asından sonra) Aişe (r.anha) Basra'da Abdullah bin Halef'in
kasrında Safiyye Ümmü Talha El-Talahat'a misafir olduğunda Safiyye'nin
kızlarını görmüş, (hayız çağına gelen bu kızları baş açık olarak görmüş olacak
ki) Aişe (r.ariha): 'Resulullah (s.a.v.) bir defa odama girdi. o esnada odamda
genç bir kız bulunuyordu. (bu kız, Aişe (r.anha)'nin cariyesi idi.) Resulullah
(s.a.v.) izarını bana atarak:
''Bunu ikiye
böl. Yarısını şuna ver. Yarısını da Ümmü Seleme'nin yanında bulunan genç kıza
ver. Çünkü ben ikisinin de hayız çağına geldiklerini sanıyorum.'' buyurdu.'
demiştir.
Bu hadis, Nebi
(s.a.v.)'in, izarını Aişe (r.anha)'ya vererek Aişe (r.anha)'nın Cariyesiyle
Ümmü. Seleme (r.anha)'nın cariyesi arasında taksim etmesini emrettiğini
sarahaten (açıkça) belirtir. Müellifin rivayetinde ise Nebi (s.a.v.)'in
sarığından bir parça keserek Aişe (r.anha)'nın cariyesine onunla başını örtmesi
için verdiğini bildirir. İki hadis arasında bir ihtilaf yoktur. Çünkü olayın
tekerrür etmiş olması muhtemeldir.
HADİS'İN FIKIH
YÖNÜ :
Hadis, erginlik
çağına gelen kız'ın, bütün vücudunu, namazın içinde ve dışında örtmesınin farz
olduğuna delalet eder. Ancak Şari-i Hakim, yüz ve bileklere kadar elleri bu
hükümden müstesna kılmıştır.
Hür kadına ait
şer'i hüküm budur. Cariyenin avret durumuna ait alimlerin görüşünü bundan
sonraki hadisin izahında belirteceğiz.