SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU İKAMETİ’S-SALAT

<< 1190 >>

123- ÜÇ, BEŞ, YEDİ VE DOKUZ REK'AT OLARAK VİTİR (NAMAZINI) KILMAK HAKKIND GELEN (HADİSLER) BABI

 

حَدَّثَنَا عبد الرحمن بن إبراهيم الدمشقي. حَدَّثَنَا الفريابي، عن الأوزاعي، عن الزهري، عن عطاء بن يزيد الليثي، عن أبي أيوب الأنصاري؛

 - أن رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ قال ((الوتر حق. فمن شاء فليوتر بخمس. ومن شاء فليوتر بثلاث. ومن شاء فليوتر بواحدة)).

 

Ebu Eyyub el-Ensari (r.a.)'den rivayet edildiğine göre. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şÖyle buyurdu, demiştir :

 

«Vitir (namazı ilahi) bir haktır. Artık dileyen beş rek'at vitir kılsın, dileyen üç rek'at vitir kılsın, dileyen bir rek'at vitir kılsın.»

 

 

Diğer tahric: Ebu Davud, Nesai, Tahavi, Darekutni, Beyhaki ve El-Hakim

 

AÇIKLAMA: Ebu Davud'un rivayetinde ilk cümle şöyledir: "Vitir, her müslümanın zimmetinde sabit (ilahi) bir haktır.''

 

Sindi: Vitir namazının vacib olduğuna hükmedenler bu hadisi delil gösterebilirler. Çünkü, 'Hak': Zimmette sabit ve yapılması lüzumlu olan şeydir. Bazı rivayetlerde vitir kılmayanlar hakkında tehdit de vardır, vitrin vacip olmadığını hükmedenler ise 'Hak': Sabit ve meşru' demektir. Vitir kılmayan hakkında buyurulan; '' Vitir kılmayan bizden değildir.'' tehdidinin yorumu şudur: "Vitir kılmayan, bizim sünnetimiz ve yolumuz ehlinden değildir. (Veyahut sünnetimizden yüz çevirmek ve hoşlanmamak üzere vitir kılmayan bizden değildir...)" demişlerdir.

 

Hadisin: ''Artık dileyen beş, dileyen üç rek•at...'' cümleleri ile ilgili olarak el-Menhel yazarı şunları söyler; El-Hakim'in Aişe (r.anha)'dan rivayeti ile. sabit olduğu üzere Nebi (s.a.v.) vitir namazını beş rek'at kıldığı zaman beşinci rek'atten başka hiç bir rek'atte oturmazdı ve yalnız beşinci rek'atten sonra selam verirdi. 

 

Buradaki cümle böyle yorumlanmalıdır. Nebi (s.a.v.)'in dördüncü rek'atten sonra teşehhüde oturması ve teşehhüd'den sonra selam vermeden beşinci rek'ate kalkıp bu rek'ati de kıldıktan sonra teşehhüde oturması ve selam vermesi şeklinde yorum yapmak da mümkündür.

 

Nebi (s.a.v.)'in vitri üç rek'at olarak kıldığı zaman bunu yine bir teşehhüd ve bir selamla kıldığı, El-Hakim'in Aişe (r.anha)'dan rivayeti ile sabittir. Şu halde üç rek'atla ilgili cümleyi buna göre yorumlamak uygun olur. Ömer (r.a.)'ın vitir kılışı böyle idi. Medine halkı bu vitir şeklini ondan almışlurdır.

 

Vitir üç rek'at olarak kılındığı zaman iki teşehhüd ve bir selamla kılınması yorumu muhtemeldir. Ebu Hanife ile arkadaşları ve Sevri'nin kavli budur.

 

Üç rek'at vitirle alakalı olarak El-Hakim ve Darekutni'nin rivayet ettikleri Ebu Hureyre (r.a.)'ın şu merfu' hadisi değişik şekillerde yorumlanmıştır .

 

"Vitri üç rek'at olarak kıImayın. Beş veya yedi (rek'at olarak) kılınız. Akşam farzına benzetmeyiniz.''

 

Ebu Hanife ve arkadaşları; bu hadisteki nehiy, tenzihen mekruhluk içindir. Gaye gece namazını kılmayıp yalnız üç rek'atlık vitirle yetinmemektir, demişlerdir.

 

Diğerleri: Bu yorum hadisin zahirinden uzaktır. Hadisteki nehiy, vitir üç rek'at olarak kılındığı zaman akşam namazı gibi iki teşehhüd ve bir selamla kılınması içindir. Fakat üç rek'at bir teşehhüt ve bir selamla kılındığı zaman akşam farzından farklı olmuş olur, demişlerdir.

 

Hadis, bir rek'atla vitir kılınabildiğine delildir. Bu konuda gelen bazı hadisler 116. babta rivayet olunmuştur.