173- RAMAZAN AY'I
KIYAMI (TERAVİHLE İHYASI) HAKKINDA GELEN (HADISLER) BABI
Kıyam: Ramazan
gecelerini ibadetle ihya etmek veya teravih namazını kılmak demektir. Bu bab ta
rivayet edilen hadislerde geçen bu kelime ve bundan türeme fiillerin sözlük
manası kalkmak, ayakta durmak ve düzelmek gibi işlerdir. Burada kastedilen
manaya gelince, alimlerin çoğu bunu teravih namazını kılmak anlamında
yorumlamışlardır. Bazıları da bunu Ramazan gecelerini ibadet ve taatla ihya
etmek manasına yorumlamışlardır.
El-Hafız, el-Fetih'te:" Nevevi, kıyamı teravih namazını kılmakla
yorumlamıştır. Nevevi'nin maksadı, teravih namazını kılmakla Ramazan kıyamı ve
bunun için va'd edilen sevabın hasıl olduğunu ifade etmektir. Nevevi, Ramazan
kıyamının teravih namazından başka ibadetlerle oluşamayacağını söylemek
istememiştir. Böyle bir maksadı yoktur. Fakat el-Kirmani, bunu garipsiyerek
demiş ki: 'Alimler, Ramazan kıyamı ile teravih namazının kastedildiği hususunda
ittifak etmişlerdir,' diye bilgi verir."
Hadislerdeki
kıyam kelimesi kayıtsız olarak geçtiğine göre bu kelimeyi mutlak manaya
yorumlamak yani Ramazan gecelerini ibadet ve taatla ihya etmek diye açıklamak
daha uygundur, diyenler vardır. EI-Menhel yazarı da buna taraftardır. Alimlerin çoğu Ramazan kıyamını teravih
namazını kılmak şeklinde yorumladıkları için hadisleri terceme ederken kıyam'ı,
teravih namazını kılmak diye terceme etmek mümkündür. Ancak bu kelimenin,
Ramazan gecelerini ibadetle ihya etmek diye yorumlanabileceğini hatırdan
çıkarmayı hatırlatmak isterim.
حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْر
بْنُ أَبِي
شَيْبَة.
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
بشر، عَن
مُحَمّد بْن
عمرو، عَن أبي
سلمة، عَن أبي
هُرَيْرَة؛
قَالَ:
-
قال ((من صام
رمضان وقامه
إيماناً واحتساباً،
غفر له ما
تقدم من ذنبه)).
Ebu Hureyre
(r.a.)'den rivayet edildiğine güre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir :
«Kim inanarak ve
sırf Allah rızasını dileyerek Ramazan orucunu tutar ve gecesini kıyamla
(teravihle veya başka ibadetle) ihya ederse, onun geçmiş günahı bağışlanır.»
Tahric: Malik,
Kütüb-i Sitte sahibIeri ve Beyhaki bunu benzer lafızlarla rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Hadisin; إيماناً
kelimesi: "Allah ve Resülüne inanarak" veya "Ramazan orucunun
hak oluşuna ve bu ibadeti ifa etmek sonucunda kazanılacak sevaba ait ilahi
müjdeye inanarak" diye yorumlanmıştır. Her iki mana muhtemeldir.
Hadisin; احتساباً
kelimesi: "Her çeşit riya ve gösterişten uzak ve tam bir ihlasla Allah'ın
rızasını dileyerek" diye yorumlanmıştır.
Hadisin: "
... Ramazan orucunu tutar ... " cümlesinden maksat Ramazan ayı boyunca
oruç tutmaktır. Özürsüz olarak Ramazanın bir gününü bile oruçsuz geçiren kimse
için sözkonusu sevab yoktur. Özür'e binaen oruç tutamayıp, tutamadığı günleri
kaza eden veya şer'i hükümler çerçevesinde fidyesini ödeyen kimse ise mezkur
sevabı kazanır. Tıpkı ayakta duramadığı için oturarak namaz kılan gibi. Çünkü
buna ayakta namaz kılanın sevabı ,vardır.
Hadisin
zahirine göre, iman ve ihlasla Ramazan orucunu tutup gecelerini ibadetle ihya
edenin geçmiş küçük, büyük tüm günahları bağışlanır. EI-Menhel yazarının
beyanına göre İbnü'l-Münzir böyle hükmetmiştir. Fakat Nevevi, Müslim'in
şerhinde: 'Fıkıhçılarca bilinen meşhur görüş bu hükmün küçük günahlara mahsus
olup büyük günahlara şümullü olmamasıdır. Bazılarına göre eğer küçük günah
yoksa büyük günahların cezası hafifletilir', demiştir.
Ramazan
gecelerini ihya etmekten maksat, gecenin tamamını ibadetle geçirmek değildir.
Gaye gecenin bir kısmını ibadetle geçirmektir. Nitekim kıyam'ı teravihle
yorumlayanların görüşüne göre teravih namazını kılan kimse geceyi ihya etmiş
sayılır.