SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU İKAMETİ’S-SALAT

<< 1337 >>

176- KUR'ANI GÜZEL SESLE OKUMAK HAKKINDA BİR BAB

 

حَدَّثَنَا عَبْد اللّه بْن أحمد بْن بشير بْن ذكوان الدمشقي. حَدَّثَنَا الوليد بْن مسلم. حَدَّثَنَا أبو رافع، عَن ابن أبي مليكة، عَن عَبْدُ الرحمن بْن السائب؛ قَالَ:

 - قدم علينا سعد بْن أبي وقاص، وقد كف بصره، فسلمت عليه. فقال: من أنت؟ فأخبرته. فقال: مرحباً بابن أخي. بلغني أنك حسن الصوت بالقرآن. سمعت رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ يقول ((إن هذا القرآن نزل بحزن. فإذا قرأتموه فابكوا. فإن لم تبكوا فتباكوا. وتغنوا به. فمن لم يتغن به، فليس منا)).

 

فِي الزَوائِد: في إسناده أبو رافع. اسمه إسماعيل بْن رافع ضعيف متروك.

 

Abdurrahman bin es-Saib (r.a.)'den; şöyle demiştir: Sa'd bin Ebi Vakkas (r.a.) gözü kapanmış iken bize (misafir olarak) geldi. Ben (yanına varıp) selam verdim. 'Sen kimsin? diye sordu. Ben (kim olduğumu) ona söyledim. Bunun üzerine ı Merhaba kardeşimin oğlu! Kur'an-ı güzel sesle okur olduğunu haber aldım. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim, dedi.

 

«Şüphesiz bu (yüce) Kur'an, tesirli olarak inmiştir. Artık onu okuduğunuz zaman ağlayınız. Ağlamanız gelmezse ağlamaya çalışınız. Onu okurken sesinizi güzelleştirmeye gayret ediniz. Kim Kur'an'ı güzel sesle okumaya gayret etmezse bizden değildir.»

 

Not: Bunun senedinde bulunan ve adı İsmail bin Rafi' olan Ebu Rafi'in zayıf ve terkedilmiş bir kişi olduğu Zevaid'de bildirilmiştir.

 

AÇIKLAMA: Zevaid türünden sayılan bu hadisin Peygamber (s.a.v.)'e ait metnin son kısmı olan; فمن لم يتغن به، فليس منا cümlesinin bir benzeri olan hadisini Ebu Davud ve Tahavi rivayet etmışlerdir.

 

Hazan ve Hüzün: Üzülmek, üzmek ve üzüntü gibi değişik manalara gelir. Burada kastedilen ma'na kalbi mahzun eden ve gözü yaşartan, demektir. Hadisin; ............. cümlesinden kastedilen mana şu olmuş olur, Kur'an, kalbi mahzun eden ve gözü yaşartan bir özellikle inmiştir. Manasını düşünerek ve huşu içinde okuyan kimseye etki yaparak kalbini mahzun eder ve okuyucusunu ağlatır:

 

Teğanni: Nağme ile söz söylemektir. Burada teğanni ile kastedilen mana, nağme ile Kur'an okumak değildir. Buradaki teğanni ile neyin kastedildfği hususunda alimlerin söylediklerini el-MenheI'den naklen bilginize sunacağım: EI-Menhel yazarı "Kıraatta tertil'in müstehablığı" babında mezkur hadisin açıklamasını yaparken şöyle der:

 

"Hadisin manası şudur: 'Kur'an'ı ağır ağır ve tecvid kaidelerine uygun olarak ve sesini güzelleştirerek okumak gerekir, Böyle yapmayan kimse bizim mükemmel yolumuzun mensuplarından değildir.'

 

Teğanni'den maksat sesi güzelleştirmek ve Kur'an'ı ağır ağır okumaktır ki buna tertil denir.

Bazıları: Tertil, Kur'an'daki harflerin mahreçlerine ve tecvid kaidelerine riayet etmektir, demişlerdir.

 

Bir kısım alimler: Tağanni'den maksat Kur'an'ı açıktan ve yüksek sesle okumaktır, demişlerdir.

Tağanninin, Allah'ın azametini düşünerek ve korku duygusuyla okumak, Kur'an okumakla kederleri dağıtmak olduğu da naklolunmuştur.

 

Bir kısmı da tağanniyi istiğna anlamında yorumlamışlardır. Yani Kur'an dünya menfaatına alet edilmemelidir. Okuyucu tok gözlü ve müstağni davranmalıdır.

 

İbnü'l-Cevzi'nin nakline göre Şafii: Teğanni tesirli ve gönlün hüzün duyacağı tarzda okumaktır, demiştir.

 

Teğanni başka şekillerde de yorumlanmıştır. En yakın ve münasibi. harfleri ihlal etmemek şartıyla güzel sesle okumak yorumudur.

 

Turbeşti, Teğanni'nin müstağni olmak anlamıyla yorumlanmasını tercih ederek: 'Hadisin manası; Tağanni etmeyen kişi, bizim sünnetimizin ehlinden ve işimizde bize uyanlardan değildir demektir. Bu ise bir tehdit mahiyetini taşır. Halbuki Ümmet-i Muhammediyye arasında ittifak vardır ki Kur'an okuyucusu sesini güzelleştirmese bile sevap kazanır. Şu halde sevap kazanmasına rağmen nasıl tehdide maruz kalır?' demiştir.

 

Tahavi de Turbeşti'nin görüşünü tercih etmiştir. El-Fetih yazarı: 'Kur'an okunurken sesi güzelleştirmek ve sesi güzel olanı tercih etmek hususunda bir ihtilaf yoktur. Delillerinden çıkarılan sonuç şudur: Kur'an'ı güzel sesle okumak matlubtur. Eğer okuyucunun sesi güzel değil ise gücü nisbetinde sesini güzelleştirmeye çalışmalıdır, der.

 

Hadis, Kur'an-ı Kerim okurken sesi güzelleştirmenin meşruluğuna delalet eder. El-Hafız'ın dediği gibi bu hususta alimler müttefiktir.

 

NAĞME VE MUSİKİ MAKAMLA KUR'AN OKUMAK

 

1- Maliki ve alimlerin ekserisine göre nağme ve musiki makamlarla Kur'an okumak mekruhtur. Çünkü Kur'an'ı huşu içinde manasını düşünerek ve kalbi mahzun edecek gözleri yaşartacak şekilde okumak gerekir.

 

2- Ebu Hanife ve selef'ten bir cemaat hadislerin zahirine hükmederek nağme ile okumak caizdir, demişlerdir. Bunlar derler ki, nağme ile okumak daha çok kalbi mahzun eder, dikkatle dinlemeye sebep olur.

 

El-Fetih yazarı şöyle der: 'Kur'an'ın nağme ile okunmasının caizliği hususunda selef alimleri arasında ihtilaf vardır. Malikiler'den Abdülvahhab, böyle okumanın haramlığına Malik'in hükmettiğini nakletmiştir. Tabari, Maverdi ve Hanbeliler'den ibn-i Hamdan bu kavli bir ilim cemaatinden nakletmiştir.

 

Malikiler'den, İbn-i Battal, iyaz ve Kurtubi, Şafiiler'den Gazali ve Maverdi, Hanefiler'den ez-Zahire sahibi gibi bir cemaat'ın bunun mekruhluğuna hükmettikleri naklolunmuştur. Hanbeliler'den bir kısım alimler de böyle hükmetmişlerdir.

 

İbn-i Battal, bunun caizliğini Sahabilerden ve tabiilerden bir cemaattan nakletmiştir. Şafii'nin kesin kavli de budur. Tahavi de Hanefiler'den bu kavli nakletmiştir.

 

Yukarıda anılan ihtilaf, nağme ile okunurken harflerin, mahreçIarinden çıkarılmasına riayet edilmek şartına bağlıdır. Çünkü Kur'an'ın tek bir harfi tağanni yüzünden ihlal ed\lirse bunun haramlığı hususunda atlimler ittifak halindedirler.

 

Nevevi, et-Tibyan'da: Uzatma nedeni ile kıraat sınırı aşılmadıkça Kur'an'ın okunuşunda sesin güzelleştirilmesinin müstahab'lığına alimlar ittifakla hükmetmişlerdir. Bu sınır aşılırsa, hatta tek bir harf fazla veya noksan okunursa o okuyuş haramdır.

 

Teğanni ile okumaya gelince, Şafii bir yerde mekrüh olduğunu, başka bir yerde bunda beis olmadığını söylemiştir. Şafii'nin arkadaşları demişler ki, Şafii'nin bu iki fetvası arasında ihtilaf yoktur. Çünkü bu fetvalar ayrı ayrı hallere aittir. Şöyle ki; tağanni yüzünden kıraat sınırı aşılırsa haramdır, aşılmazsa haram değildir. Nitekim Maverdi'nin Şafii'den olan rivayetine göre tağanni ile okunduğu zaman bazı harflerin mahreçlerinden başka bir yerden çıkmasına sebep olursa haram olur. Hanbeliler'den İbn-i Hamdan da bu kavli nakletmiştir.'

 

EI-Menhel yazarı yukarıdaki nakiIleri daha ayrıntılı naklettikten sonra şöyle der:

Hulasa yukarda verilen malumat'tan şu sonuç alınıyor: Zamanımızın okuyucularının ekserisinin yaptığı gibi kıraat kaideleri ve tecvid usulü dışına çıkılarak okumak haramdır. Bunda alimlerin ittifakı vardır. Harflerin mahreçlerine riayet edilmeden fazla uzatma ve nağmelerle harfleri ziyade veya noksan yaparak Kur'an okumak ve böyle okuyuşu dinlemek haramdır."

 

HADİSİN FIKIH YÖNÜ :

 

1- Kur'an-ı Kerim'i kalbi mahzun edici ve gözleri yaşartıcı bir eda ve seda ile okumalı.

2- Kur'an-ı Kerim'i okurken ağlamalı, ağlamak gelmediği takdirde, gelmesi için kişi kendini zorlamalıdır.

3- Kur'an'ı okurken sesi güzelleştirmelidir. Ancak kıraat usülünü ve adabını ihlal edici tağanni ile okumamalıdır.