176- KUR'ANI GÜZEL
SESLE OKUMAK HAKKINDA BİR BAB
حَدَّثَنَا
عَبْد اللّه
بْن أحمد بْن
بشير بْن
ذكوان
الدمشقي.
حَدَّثَنَا
الوليد بْن مسلم.
حَدَّثَنَا
أبو رافع، عَن
ابن أبي
مليكة، عَن
عَبْدُ الرحمن
بْن السائب؛
قَالَ:
-
قدم علينا سعد
بْن أبي وقاص،
وقد كف بصره،
فسلمت عليه.
فقال: من أنت؟
فأخبرته.
فقال: مرحباً
بابن أخي.
بلغني أنك حسن
الصوت
بالقرآن. سمعت
رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ
يقول ((إن هذا
القرآن نزل
بحزن. فإذا
قرأتموه
فابكوا. فإن
لم تبكوا
فتباكوا.
وتغنوا به.
فمن لم يتغن به،
فليس منا)).
فِي
الزَوائِد: في
إسناده أبو
رافع. اسمه
إسماعيل بْن
رافع ضعيف
متروك.
Abdurrahman bin
es-Saib (r.a.)'den; şöyle demiştir: Sa'd bin Ebi Vakkas (r.a.) gözü kapanmış
iken bize (misafir olarak) geldi. Ben (yanına varıp) selam verdim. 'Sen kimsin?
diye sordu. Ben (kim olduğumu) ona söyledim. Bunun üzerine ı Merhaba kardeşimin
oğlu! Kur'an-ı güzel sesle okur olduğunu haber aldım. Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim, dedi.
«Şüphesiz bu
(yüce) Kur'an, tesirli olarak inmiştir. Artık onu okuduğunuz zaman ağlayınız.
Ağlamanız gelmezse ağlamaya çalışınız. Onu okurken sesinizi güzelleştirmeye
gayret ediniz. Kim Kur'an'ı güzel sesle okumaya gayret etmezse bizden
değildir.»
Not: Bunun
senedinde bulunan ve adı İsmail bin Rafi' olan Ebu Rafi'in zayıf ve terkedilmiş
bir kişi olduğu Zevaid'de bildirilmiştir.
AÇIKLAMA: Zevaid türünden sayılan bu hadisin Peygamber
(s.a.v.)'e ait metnin son kısmı olan; فمن لم يتغن
به، فليس منا
cümlesinin bir benzeri olan hadisini Ebu Davud ve Tahavi rivayet etmışlerdir.
Hazan ve Hüzün:
Üzülmek, üzmek ve üzüntü gibi değişik manalara gelir. Burada kastedilen ma'na
kalbi mahzun eden ve gözü yaşartan, demektir. Hadisin; .............
cümlesinden kastedilen mana şu olmuş olur, Kur'an, kalbi mahzun eden ve gözü
yaşartan bir özellikle inmiştir. Manasını düşünerek ve huşu içinde okuyan
kimseye etki yaparak kalbini mahzun eder ve okuyucusunu ağlatır:
Teğanni: Nağme
ile söz söylemektir. Burada teğanni ile kastedilen mana, nağme ile Kur'an
okumak değildir. Buradaki teğanni ile neyin kastedildfği hususunda alimlerin
söylediklerini el-MenheI'den naklen bilginize sunacağım: EI-Menhel yazarı
"Kıraatta tertil'in müstehablığı" babında mezkur hadisin açıklamasını
yaparken şöyle der:
"Hadisin
manası şudur: 'Kur'an'ı ağır ağır ve tecvid kaidelerine uygun olarak ve sesini
güzelleştirerek okumak gerekir, Böyle yapmayan kimse bizim mükemmel yolumuzun
mensuplarından değildir.'
Teğanni'den
maksat sesi güzelleştirmek ve Kur'an'ı ağır ağır okumaktır ki buna tertil
denir.
Bazıları:
Tertil, Kur'an'daki harflerin mahreçlerine ve tecvid kaidelerine riayet
etmektir, demişlerdir.
Bir kısım
alimler: Tağanni'den maksat Kur'an'ı açıktan ve yüksek sesle okumaktır,
demişlerdir.
Tağanninin,
Allah'ın azametini düşünerek ve korku duygusuyla okumak, Kur'an okumakla
kederleri dağıtmak olduğu da naklolunmuştur.
Bir kısmı da
tağanniyi istiğna anlamında yorumlamışlardır. Yani Kur'an dünya menfaatına alet
edilmemelidir. Okuyucu tok gözlü ve müstağni davranmalıdır.
İbnü'l-Cevzi'nin
nakline göre Şafii: Teğanni tesirli ve gönlün hüzün duyacağı tarzda okumaktır,
demiştir.
Teğanni başka
şekillerde de yorumlanmıştır. En yakın ve münasibi. harfleri ihlal etmemek
şartıyla güzel sesle okumak yorumudur.
Turbeşti,
Teğanni'nin müstağni olmak anlamıyla yorumlanmasını tercih ederek: 'Hadisin
manası; Tağanni etmeyen kişi, bizim sünnetimizin ehlinden ve işimizde bize
uyanlardan değildir demektir. Bu ise bir tehdit mahiyetini taşır. Halbuki
Ümmet-i Muhammediyye arasında ittifak vardır ki Kur'an okuyucusu sesini
güzelleştirmese bile sevap kazanır. Şu halde sevap kazanmasına rağmen nasıl
tehdide maruz kalır?' demiştir.
Tahavi de
Turbeşti'nin görüşünü tercih etmiştir. El-Fetih yazarı: 'Kur'an okunurken sesi
güzelleştirmek ve sesi güzel olanı tercih etmek hususunda bir ihtilaf yoktur.
Delillerinden çıkarılan sonuç şudur: Kur'an'ı güzel sesle okumak matlubtur.
Eğer okuyucunun sesi güzel değil ise gücü nisbetinde sesini güzelleştirmeye
çalışmalıdır, der.
Hadis, Kur'an-ı
Kerim okurken sesi güzelleştirmenin meşruluğuna delalet eder. El-Hafız'ın
dediği gibi bu hususta alimler müttefiktir.
NAĞME VE MUSİKİ
MAKAMLA KUR'AN OKUMAK
1- Maliki ve
alimlerin ekserisine göre nağme ve musiki makamlarla Kur'an okumak mekruhtur.
Çünkü Kur'an'ı huşu içinde manasını düşünerek ve kalbi mahzun edecek gözleri
yaşartacak şekilde okumak gerekir.
2- Ebu Hanife
ve selef'ten bir cemaat hadislerin zahirine hükmederek nağme ile okumak
caizdir, demişlerdir. Bunlar derler ki, nağme ile okumak daha çok kalbi mahzun
eder, dikkatle dinlemeye sebep olur.
El-Fetih yazarı
şöyle der: 'Kur'an'ın nağme ile okunmasının caizliği hususunda selef alimleri
arasında ihtilaf vardır. Malikiler'den Abdülvahhab, böyle okumanın haramlığına
Malik'in hükmettiğini nakletmiştir. Tabari, Maverdi ve Hanbeliler'den ibn-i
Hamdan bu kavli bir ilim cemaatinden nakletmiştir.
Malikiler'den,
İbn-i Battal, iyaz ve Kurtubi, Şafiiler'den Gazali ve Maverdi, Hanefiler'den
ez-Zahire sahibi gibi bir cemaat'ın bunun mekruhluğuna hükmettikleri
naklolunmuştur. Hanbeliler'den bir kısım alimler de böyle hükmetmişlerdir.
İbn-i Battal,
bunun caizliğini Sahabilerden ve tabiilerden bir cemaattan nakletmiştir.
Şafii'nin kesin kavli de budur. Tahavi de Hanefiler'den bu kavli nakletmiştir.
Yukarıda anılan
ihtilaf, nağme ile okunurken harflerin, mahreçIarinden çıkarılmasına riayet
edilmek şartına bağlıdır. Çünkü Kur'an'ın tek bir harfi tağanni yüzünden ihlal
ed\lirse bunun haramlığı hususunda atlimler ittifak halindedirler.
Nevevi,
et-Tibyan'da: Uzatma nedeni ile kıraat sınırı aşılmadıkça Kur'an'ın okunuşunda
sesin güzelleştirilmesinin müstahab'lığına alimlar ittifakla hükmetmişlerdir.
Bu sınır aşılırsa, hatta tek bir harf fazla veya noksan okunursa o okuyuş
haramdır.
Teğanni ile
okumaya gelince, Şafii bir yerde mekrüh olduğunu, başka bir yerde bunda beis
olmadığını söylemiştir. Şafii'nin arkadaşları demişler ki, Şafii'nin bu iki
fetvası arasında ihtilaf yoktur. Çünkü bu fetvalar ayrı ayrı hallere aittir.
Şöyle ki; tağanni yüzünden kıraat sınırı aşılırsa haramdır, aşılmazsa haram
değildir. Nitekim Maverdi'nin Şafii'den olan rivayetine göre tağanni ile
okunduğu zaman bazı harflerin mahreçlerinden başka bir yerden çıkmasına sebep
olursa haram olur. Hanbeliler'den İbn-i Hamdan da bu kavli nakletmiştir.'
EI-Menhel
yazarı yukarıdaki nakiIleri daha ayrıntılı naklettikten sonra şöyle der:
Hulasa yukarda
verilen malumat'tan şu sonuç alınıyor: Zamanımızın okuyucularının ekserisinin
yaptığı gibi kıraat kaideleri ve tecvid usulü dışına çıkılarak okumak haramdır.
Bunda alimlerin ittifakı vardır. Harflerin mahreçlerine riayet edilmeden fazla
uzatma ve nağmelerle harfleri ziyade veya noksan yaparak Kur'an okumak ve böyle
okuyuşu dinlemek haramdır."
HADİSİN FIKIH
YÖNÜ :
1- Kur'an-ı
Kerim'i kalbi mahzun edici ve gözleri yaşartıcı bir eda ve seda ile okumalı.
2- Kur'an-ı
Kerim'i okurken ağlamalı, ağlamak gelmediği takdirde, gelmesi için kişi kendini
zorlamalıdır.
3- Kur'an'ı
okurken sesi güzelleştirmelidir. Ancak kıraat usülünü ve adabını ihlal edici
tağanni ile okumamalıdır.