184- NAMAZDA UYKUSU
GELEN ADAM HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْر
بْنُ أَبِي
شَيْبَة.
حَدَّثَنَا
عَبْد اللّه
بْن نمير. ح
وحَدَّثَنَا
أبو مروان
مُحَمَّد بْن
عثمان العثماني.
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
العزيز بْن
أبي حازم، جميعا
عَن هِشَامُ
بْنُ عروة،
عَن أبيه، عَن
عائشة؛ قالت:
-
قال النَّبِي
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَ
سَلَّمْ ((إذا
نعس أحدكم،
فليرقد حتى يذهب
عنه النوم.
فإنه لا يدري،
إذا صلى وهو
ناعس، لعله
يذهب
فيستغفر،
فيسب نفسه)).
Aişe (r.anha)'dan
rivayet edildiğine göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu, demiştir :
«Biriniz
(namazda) uykusu geldiği zaman (namaza ara verip) kendisinden uyku hali
gidinceye kadar uyusun. Çünkü uykusu geldiği halde namaz kıldığı zaman ne
söylediğini bilemez. İstiğfar etmek isterken kendisine sövmesi umulur.»
AÇIKLAMA: Malik ve Kütüb-i Sitte sahipleri tarafından
rivayet edilen bu hadisin hasen-sahih oldugunu Tirmizi söylemiştir.
Nuas: Uyuklama
manasına geldigi gibi ağır uyku manasına da gelir. Burada her iki mana
muhtemeldir.
El-Menhel
yazarı şöyle der: "Nuas ile hafif uyku manası kastedildiği takdirde
hadisteki " ... uyusun'' emri müstehablık için olur, Hafif uyku gelmesi
halinde namaza ara vermek sevap olur. Devam etmek ise mekruh sayılır. Şayet
Nuas ile ağır uyku kastedilmiş ise " ... uyusun.'' emri vücup için olur.
Hadisin bundan
sonraki bölümünde gösterilen "Çünkü uykusu geldiği halde ....'' şeklindeki
sebep, bu manayı te'yid eder. Bu takdirde, yani agır uyku geldiği zaman namaza
ara vermek vacibtir ve namaza devam etmek haramdır.
Namaza ara
vermekten maksad, namazı bozmak degil, sırası gelince selam vermek suretiyle
ara vermektir.
Hadisin:
"İstiğfar etmek isterken ... '' cümlesinden maksad, uyku geldiği halde
namaza devam eden kişinin, istiğfar edeceği yerde, kendi aleyhinde söz
söylemesinden ve dua yerine beddua etmesinden korkulmasıdır. Nitekim Nesai'nin
rivayetinde şöyle denilmiştir: Mesela adam; --Allahumma'ğfirli-- diyeceği
yerde; Allahumme e eğfirli diyebilir.
Bu takdirde
magfiret dileyeceği yerde nefsinin zelil ve hakir olmasi için beddua etmiş
olur.
Kişinin kendi
aleyhinde veya aile fertleri aleyhinde beddua etmesi yasaktır. Nitekim Cabir (r.a.)'den
Sünen-i Ebu Davud'da rivayet olunan bir hadiste Resülullah (sallallahu aleyhi
ve sellem) mealen şöyle buyurmuştur:
'' Nefisleriniz
aleyhinne beddua etmeyiniz. Evladınız aleyhinde beddua etmeyiniz. Hizmetçiniz
aleyhinde beddua etmeyiniz. Mallarınız aleyhinde beddua etmeyiniz. Çünkü
yapacağınız beddua, Allah Teala'nın dilekleri kabul ettiği saate denk
gelebilir.''
HADİSİN FIKIH
YÖNÜ :
1- Namaz
kılarken uykusu gelen kimse'nin uykusu gidinceye kadar namaza ara vermesi
müstehabtır. Bu emir, gece ve gündüz kılınan farz ve nafile tüm namazları
kapsar. Ancak farz namazın vaktinin çıkması endişesinin bulunmaması şartına
bağlıdır. Farz'ın kaçırılması tehlikesi varsa her halde farz'ın hemen kılınması
gereklidir. Malik ve bir cemaat, bu hadisi nafile namaza tahsis etmişlerdir.
Çünkü ekseriyetle uyku gelmesi geceye mahsustur.
2- İbadetin
gönül huzuruyla ve huşu içinde yapılması istenir. Çünkü uykusu gelenin gönül
huzüruyla ve huş;u içinde ibadete devamı güçtür.
3- Uyku geldiği
halde namaz kılmak mekruhtur. (Nafile namaz)
4- İbadette
ihtiyatı elden bırakmamalıdır.
5- Kişi, kendi
aleyhinde beddua etmekten kaçınmalıdır.