188- İSTİHARE NAMAZI
HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
أحمد بْن يوسف
السلمي.
حَدَّثَنَا
خالد بْن
مخلد.
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرحمن بْن
أبي الموالي؛
قَالَ: سمعت
مُحَمَّد بْن
المنكدر يحدث
عَن جابر بْن
عَبْد اللّه؛
قَالَ:
-
كان رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسلَّمْ
يعلمنا
الاستخارة،
كما يعلمنا
السورة من
القرآن. يقول
((إذا هم أحدكم
بالأمر
فليركع
ركعتين من غير
الفريضة، ثم
ليقل: اللهم!
إني أستخيرك
بعلمك.
وأستقدرك
بقدرتك.
وأسألك من
فضلك العظيم.
فإنك تقدر ولا
أقدر. وتعلم
ولا أعلم. وأنت
علام الغيوب.
اللهم! أن كنت
تعلم هذا
الأمر ((فيسميه،
ما كان من شيء))
خيراً لي في
ديني ومعاشي
وعاقبة أمري
((أو خيراً لي
في عاجل أمري
وآجله))
فاقدره لي في
ويسره لي
وبارك لي فيه.
وإن كنت تعلم
((يقول مثل ما
قال في المرة
الأولى)) وإن
كان شراً لي،
فاصرفه عني واصرفني
عنه، واقدر لي
الخير حيثما
كان. ثم رضني
به)).
Cabir bin
Abdillah (r.a.)'dan; Şciyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
bize Kur'an'dan sure öğretir gibi istihare (keyfiyet ve duasını) öğreterek
buyururdu ki:
«Siz'den birisi
bir işi yapmak istediği zaman farz değil (istihare niyetiyle nafile olarak) iki
rek'at namaz kılsın. Namazdan sonra şöyle dua etsin :
Allah'ım!
Hakkımda hayırlısını Sen bildiğin için ben hayırlısına irşad edilmemi senden
isterim ve gücünden yardım diliyerek hayırlısına gücümün yetmesini senden
dilerim. Senin büyük fadl (ve kerem)ından isterim. Çünkü Sen (her şeye)
kadirsin. Ben hiç bir şeye kadir değilim. Sen (her şeyi) bilirsin. Ben (bir
şey) bilmem. Sen (herkese) gizli olan herşeyi çok bilicisin. Allah'ım!
İstediğim bu iş (burada yapmak
istediği şeyi belirtir) Senin ilminde
benim için dinime, hayatıma ve ahiretime hayır ise (yahut şimdiki ve
gelecekteki işlerim bakımından hayırlı ise) bunu bana mukadder kıl. (Buna gücümü
yetiştir.) Bunu bana müyesser kıl. Ve bu işi bana mübarek eyle. Ve eğer senin
ilminde (birinci defa
söylediğinin mislini burada söyler) şer ise bu işi benden, beni (ve kalbimi) de bu işten çevir ve hayır
nerede ise o hayrı bana mukadder eyle! Sonra nefsimi bu hayr'a razı kıl.»
Diğer tahric:
Kütüb-i Sitte sahipIeri ve Beyhaki de bunu rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: İstihare : Yapılmak istenen işlerde Allah
Teala'dan hayır dilemektir. Yani yapılmak istenen işin yapılmasından veya
yapılmamasından hangisi hayırlı ise onu yapmaya muvaffak olmayı ve gönlün ona
yatışmasını dilemektir.
Hadisin ''.....
bize istihare öğreterek ...'' cümlesinden maksat şudur: Mübah işler hakkında
nasıl istihare edileceği ve ne dua okunacağı öğretilirdi. Haram ve mekruh
işlerin terkedilmesinin hayırlı olduğu bilindiği için bunlar hakkında istihare
edilmez. Keza belirli zamanda yapılması gerekli farz veya vılcib veya müstehab
olan işler için de istihare edilmez. Çünkü bunların yapılması mutlaka hayırdır.
Ancak müstehablardan geniş zaman içinde yapılabilenin şu veya bu zamanda
yapılabilmesi için istihare edilebilir.
Peygamber
(s.a.v.) Kur'an suresini öğretmeye önem verdiği gibi istihareyi öğretmeye önem
vermiştir. Çünkü namazda okumak için Kur'an'ı bilmeye genel ihtiyaç bulunduğu gibi
istihareyi öğrenmeye de genel ihtiyaç vardır. İstihare; yolculuk etmek, ticaret
ve evlenmek gibi mühim işler için yapılır. Yemek ve içmek gibi günlük
mes'eleler için yapılmaz.
Hadiste farz
olmayan iki rek'atın kılınması emredilmiştir. Bundan anlaşılıyor ki istihare
niyetiyle iki rek'at kılınır. Bir rek'atla istihare namazı olmadığı gibi iki
rek'atten fazla namazIa da olmaz. Bazıları: İkiden fazla rek'atlarla da olur,
demişlerdir.
Hadisin
zahirine göre farz'ın dışında herhangi belirli bir sünnet kılınırken istihareye
de niyet edilirse bununla yetinilebilir. Nevei, bu görüşü benimseyerek:
Fatiha'dan sonra birinci rek'atta Kafirun suresi, ikinci rek'atta İhlas suresi
okunur, demiştir.
Bazıları ise: Birinci
rek'atta (Kasas 68) ayeti, ikinci rek'atta da: (Ahzab 38.) ayeti okunur,
demişlerdir.
Fethu'l-Bari
yazarı: En mükemmeli Kafirun suresi He ilk ayetleri birinci rek'atta ve İhlas
suresi ile son ayeti ikinci rek'atta okumaktır, demiştir.
Bazı alimler:
İstihare namazı, başka bir nafile ile yerine getirilemez. İstihare niyetiyle
kılınacak müstakil namaz ile gerçekleşir, demişlerdir.
Hadisteki
duanın açıklaması hakkında el-Menhel yazarı özetle şöyle der:
اللهم!
إني أستخيرك
بعلمك Yani: "Allah'ım! Sen
hangi işte yarar olduğunu bildiğin ve ben bilmediğim için Sen beni en yararlı
işe yönelt." Şöyle de denilebilir: "Allah'ım! Şumullü ilmin hakkı
için en yararlısına beni yönelt."
وأستقدرك
بقدرتك Yani: "Senin
kudretinden yardım dileyerek en hayırlısına muktedir olmarnı dilerim."
Şöyle de denilebilir: "Sen kadir olduğun için hayırlısını bana mukadder ve
müyesser eylemeni dilerim."
Hadisin: « ...
büyük fazl (ve kerem) indan isterim.» cümlesi AIlah'ın verdiği ikramların
herhangi bir kimse tarafından hak edildiği için değil, Allah'ın fazlı ve
keremiyle olduğuna işaret eder.
Hadisin: أن كنت
تعلم cümlesinin zahiri manasına göre yorum
yapılmamalıdır. Çünkü ilk anda hatıra gelen mana: "Allah'ım! Şu işin bana
hayırlı olduğunu bilirsen ..... şeklindedir. Bu tür mana, AIlah'ın ilminin
kesinliğine ters düşer. Kastedilen mana ise: "Allah'ım! Senin sonsuz
ilminde bu iş bana hayırlı ise ..... şeklindedir. Tercemede buna işaret etmek
istedim. Şu halde cümledeki şüphe, Allah'ın ilmine ait değil, yapılmak istenen
işin hayırlı olup olmamasındadır.
Kişi dua
ederken burada yapmak istediği şeyi dile getirecektir. Hadisteki 'Maaş'
kelimesinin tercemede "hayat" olarak yorumladım. Bu kelime ile,
ticaret gibi geçim vesilesi olan şeyler de kastedilmiş ola bilir. Hadisteki "Akibet"ten maksad,
Ahirettir.
فاقدره
لي
cümlesi: "Bunu bana mukadder eyle." veya "Buna gücümü
yetiştir" diye yorumlanabilir .
يقول
مثل ما قال في
المرة الأولى
cümlesinin manası: Birinci defa söylediğinin mislini söyler, demektir. Yani
şöyle dua edecek: «Allah'ım! Senin ilminde bu iş benim için dinim, hayatım ve
ahiretim bakımından şer ise .. ,"
أو
خيراً لي في
عاجل أمري
وآجله cümlesindeki tereddüt
manasını ifade eden "Ev" kelimesi, ravinin şüphesini ifade eder.
Yani: خيراً
لي في ديني
ومعاشي وعاقبة
أمري buyurmuştur, veya خيراً
لي في عاجل
أمري وآجله buyurmuştur. "Ev" kelimesinin
muhayyerlik için olması muhtemeldir. Yani dua eden kişi isterse o şekilde
söyler, isterse diğer şekilde söyler.
عاجل
أمري= ''Dünya hayatımdaki dinim ve dünyam ile ilgili
işlerim'' demektir.
وآجله = ''Gelecekteki dünya hayatımdaki dinim ve dünyam,
ahiretimle ilgili işlerim'' demektir.
İstihare yapan
kişinin namaz ve namazı takiben okuyacagı duadan sonra ne yapacağı hadiste
zikredilmemiştir. Nevevi: Kişi istihare ettikten sonra gönlü hangi tarafa
meylederse onu yapmalı ve istihareden önceki temayülüne dayanmamalıdır. Bilakis
kendi ihtiyarini bırakmalıdır. Böylelikle gerçek manada hayırlısını Allah'tan
dilemiş olur, demiştir.
İstihareye rağmen
bir temayül ve gönül yatışması görülmezse bazılarınca üç defa, bazılarınca da
yedi defa istihare tekrarlanmalıdır. El-Menhel yazarı bu görüşlerin delilleri
olan hadisleri zikretmiştir.
HADİsİN FıKıH
YÖNÜ
1- Peygamber
(s.a.v.) ümmetine dünyaları ve dinleri hakkında yararlı olan şeyleri
öğretmiştir.
2- Önemli işler
için istihare yapmak meşrudur.