196- KUDÜS'TEKİ
MESCİD-İ AKSA'DA NAMAZ KILMAK HAKKINDA GELEN HADISLER BABI
حَدَّثَنَا
إسماعيل بْن
عَبْد اللّه
الرقي. حَدَّثَنَا
عيسى بْن
يونس.
حَدَّثَنَا
ثور بْن يزيد،
عَن زياد بْن
أبي سودة، عَن
أخيه عثمان
بْن أبي سودة،
عَن ميمونة،
مولاة
النَّبِي
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمْ؛
قالت: -
قلت: يا رسول
اللَّه! أفتنا
في بيت المقدس.
قال ((أرض
المحشر
والمنشر.
ائتوه فصلوا
فيه. فإن صلاة
فيه كألف صلاة
في غيره)) قلت:
أرأيت أن لم
أستطع أن
أتحمل إليه؟
قال ((فتهدي له
زيتا يسرج
فيه. فمن فعل
ذلك فهو كمن أتاه)).
فِي
الزَوائِد:
روى أبو داود
بعضه. وإسناد
طريق ابن ماجة
صَحِيْح
ورجاله ثقات.
وهو أصح من طريق
أبي داود. فإن
بين زيادة بْن
أبي سودة وميمونة،
عثمان بْن أبي
سودة. كما صرح
به ابن ماجة
في طريقه، كما
ذكره صلاح
الدين في
المراسيل. وقد
ترك في أبي
داود.
"...
Nebi (Salhıllahu Aleyhi ve Seilem)'in mevlası Meymune (r.anha)'den; şöyle
demiştir :
Ben (bir gün): Ya
Resulallah! Beytül-Makdis (Mescid-i Aksa) hakkında bize fetva ver, dedim.
Buyurdu ki:
«(Orası) mahşer yeridir.
Oraya varıp içinde namaz kılınız. Çünkü Onda kılınan bir namaz, başka yerde
kılınan bin namaz gibidir.» Ben :
Eğer oraya kadar
yolculuk etmeye gücüm yetmezse ne edeceğimi haber verir misin? diye sordum.
Buyurdu ki :
«Sen Ona zeytin
yağını hediye edersin, aydınlatılmasında kullanılır. Kim bunu yaparsa, oraya
varmış gibi olur."
Not : Zevaid'de
şöyle denilmiştir : Ebu Davud bunun bir kısmını rivayet etmiş. İbn-i Maceh'in
senedi sahih, ricali de sıka zatlardır. Bu sened Ebu Davud'un rivayetindeki senedden
daha sıhhatlidir. Çünkü Ziyad bin Ebi Sevdete ile Meymune (r.a.) arasında Osman
bin Ebi Sevdete vardır ibn-i Maceh, senedinde bunu tasrih etmiştir. Selahüddin
de el-Merasil'de bunu anlatmıştır. Ebu Davud'un senedinde ise ravi Osman bin
Ebi Sevdete terkedilmiştir.
AÇIKLAMA: Zevaid türünden olan bu hadisin şerhinde Sindi
şöyle der: Beytü'l-Makdis hakkında fetva soran Meymune (r.anha)'nın maksadının
namazda Beytü'l-Makdis'e karşı durma hükmü neshedilerek müslümanların kıblesi
Ka'be olunca Beytü'l-Makdis'de namaz kılmanın mübah olup olmadığını öğrenmek
olabilir. Hatta maksadının bu olduğu kuvvetli umulur. Hadisin; "Orası
mahşer ve menşer arzıdır» ifadesindeki mahşer ve menşer'den maksad kıyamet
günüdür. Yani kıyamet günü onun yakınında halk toplanır. Hadisler buna delalet
eder.
Beytü'l-Makdis
ve Mescid-i Aksa, Kudüs'teki meşhur mescidin isimleridir. Bu mescid'de kılınan
namazın diğer mescidIerde kılınan bin namaz gibi olduğuna dair buradaki
hükümden Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Haram müstesnadır.
Bu hadise göre
bu mescid'de kılınan namaz fazilet bakımından Mescid-i Nebevi'de kılınan namaz
gibidir.
Meymune
(r.anha)'nın "Oraya kadar gitmeye gücü yetmezse" şeklinde sorduğu
soruya karşılık verilen cevapta, o mescidin aydınlatılmasında kullanılmak üzere
zeytin yağının hediye edilmesi halinde oraya kadar gidilmiş gibi sevabın
kazanılacağı bildirilmiştir.
Ebu Davud'un
rivayetinde Meymune (r.anha)'nın: "Beytü'l-Makdis hakkında bize fetva
ver" sorusu üzerine Nebi (s.a.v.)'in şöyle buyurduğu belirtilmiştir:
''Beytü'l-Makdis'e
gidip içinde namaz kılınız. O günlerde (soru sorulduğu zaman) o memleketler.de
savaş vardı. Eğer içinde namaz kılmak için oraya gidemezseniz kandilerinde
yakılacak zeytin yağını gönderiniz.''
Nebi (s.a.v.)
devrinde Kudüs müşriklerin elinde idi. Orası Dar'ul-Harb olduğu için
müslümanlar giremiyorlardı. Kudüs hicretin 15.. yılı Ömer bin el-Hattab
(r.a.)'ın devrinde fethedildi.
HADİS'İN FIKIH
YÖNÜ :
1- Mescid-i
Aksa'nın fazileti belirtilerek orada kılınan namazın diğer mescidIerde kılınan
bin namaz gibi faziletli olduğu bildiriliyor.
2- İçinde namaz
kılmak için oraya yolculuk etmek meşrudur.
3- MescidIerin
aydınlatılmasında kullanılmak üzere zeytin yağını göndermek meşrudur.
Günümüzdeki aydınlatıcı ve benzeri mescide yararlı malzemeler de aynı hnkme
tabidir.
4- Şer'i hükmü
bilmiyenler alimlere müracaat etmelidirler.