SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-CENAİZ

<< 1519 >>

30- ÖLÜ ÜZERİNDE NAMAZ KlLMA'NIN VE ÖLÜ'YÜ DEFNETMENİN YASAK OLDUĞU VAKİTLER HAKKINDA GELEN HADiSLER BABI

 

حَدَّثَنَا علي بْن مُحَمَّد. حَدَّثَنَا وَكِيع. ح وحَدَّثَنَا عمرو بْن رافع. حَدَّثَنَا عَبْد اللّه بْن المبارك، جميعاً، عَن موسى بْن علي بْن رباح؛ قَالَ:

 - سمعت أبي يقول: سمعت عقبة بْن عامر الجهني يقول: ثلاث ساعات كان رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ ينهانا أن نصلي فيهن أو نقبر فيهن موتانا حين تطلع الشمس بازغة، وحين يقوم قائم الظهيرة حتى تميل الشمس، وحين تضيف للغروب حتى تغرب.

 

Ukbe bin Amir  el-Cüheni (r.a.)'den: şöyle demiştir: Üç saat vardır ki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) o saatlerde ölülerimiz üzerinde namaz kılmamızdan veya o saatlerde ölülerimizi defnetmemizden bizi menederek:

 

(Bu saatler) Güneş tam doğduğu zaman (dan göz ayarıyla bir mızrak boyu yükselinceye kadar),  istiva gölgesinin (görünüşte) durduğu zaman (dan), güneş batıya kayıncaya kadar ve güneş batmaya eğildiği zaman (dan) hatıncaya. kadardır.

 

 

Diğer tahric: Müslim, Ahmed, Tirmizi, Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki de bunu rivayet etmişlerdir.

 

AÇIKLAMA: İstiva vakti: Güneş'in sema'nın tam ortasına vardığı ana denilir

 

Hadisin:  "Veya o saatlerde ölülerimizi defnetmemizden ... " cümlesi, alimlerin ekserisince zahirine göre manalandırılmıştır. Buna göre hadiste anılan zamanlarda ölüleri gömmek yasaktır. İbn-i Hazm bunun zahiriyle amel ederek: Bu vakitlerde ölüleri defnetmek haramdır, demiştir. Hanbeliler'e göre mekruhtur.

 

İbnü'l-Mübarek, Hanefi alimleri ve Şafiiler, hadisin mezkur cümlesini ölüler üzerinde namaz kılmak manasına yorumlamışlardır. Çünkü İbn-i Dakiki'l-İyd'in rivayetlerinde Ukbe (r.a.) :

 

"Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) güneş doğarken ölülerimiz üzerinde namaz kılmamızdan bizi men etti..." demiştir, denilerek bu hadis sonuna kadar zıkredilmiştir. Yani oradaki rivayette yukarıdaki cümle yoktur.

 

Namaz kılmanın yasak edildiği üç vaktin birincisi, Güneş'in doğuşundan göz ayarıyla bir mızrak boyu yükselinceye kadar geçen süredir. İkincisi, Güneş göğün tam ortasına vardığı zamandan, GÜneş'in batıya kaydığı an'a kadardır. Güneş, sema'nın ortasına vardığında görünüşte gölge durmuş gibidir. Aslında güneş durmadığı gibi gölgesi de durmaz. Fakat .gölgenin hareketi çok yavaşladığı için durmuş zannedilir. Görülen bu duruşa Arap dilinde 'Kaimu'z-Zahire', Yani gündüzün tam ortasındaki gölgenin duruşu, denir.

 

Hadisin "Güneş batıya kayıncaya ... " ifadesiyle zeval vakti, yani öğle namazı vaktinin girdiği ilk an kastedilmiştir. Üçüncüsü Güneş'in gruba (batmaya) yaklaştığı andan tam battığı ana kadar olan süredir.

 

HADİSİN FIKIH YÖNÜ :

 

1- Sözkonusu vakitlerde cenaze namazı kılmak yasaktır. Bu husustaki alimlerin görüşleri 1486 nolu hadisin izahında geçmiştir.

 

2- Hadisin zahirine göre bu vakitlerde ölüyü defnetmek yasaktır. Yukarıda da işaret edildiği gibi, Sözkonusu vakitlerde ölüyü defnetmek, Hanbeliler'e göre mekruhtur. Hanefi ve Şafii alimlerine göre bu vakitlerde ölüyü defnetmek mekruh değildir. Ancak mahsus bu vakitleri defin işi için seçmek mekruhtur.

 

Gerek cenaze namazını kılmak ve gerekse ölüleri defnetmek ile ilgili alimler arasında bulunan ihtilaf, cesed'in değişmesi korkusunun bulunmaması haline mahsustur. Böyle bir korku varsa, anılan vakitlerrle de namaz kılmakta ve ölüyü gömmekte hiç bir sakınca yoktur.