9- ERKEĞİN KENDİ
HANIMINI VE KADININ KENDİ KOCASINI YIKAMASI HAKKINDA GEtEN HADİSLER BABl
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
يحيى.
حَدَّثَنَا أحمد
بْن خالد
الذهبي.
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
إِسْحَاق،
عَن يحيى بْن
عباد بْن
عَبْد اللّه
بْن الزبير،
عَن أبيه، عَن
عائشة؛ قالت: لو كنت
استقبلت من
أمري ما
استدبرت ما غسل
النَّبِي
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمْ
غير نسائه.
-
قال السندي:
والحديث قد
رواه أبو
داود، ومع ذلك
ذكره صاحب
الزوائد
أيضاً فقال:
إسناده صَحِيْح،
ورجاله ثقات.
لأن مُحَمَّد
بْن
إِسْحَاق،
وإن كان
مدلسا، لكن قد
جاء عنه
التصريح
بالتحديث، في
رواية الحاكم
وغيره.
Aişe
(r.anha)'dan: şöyle demiştir: Bana şimdi beliren görüş, daha önce belirseydi
Nebi {Sallallahu Aleyhi ve SelIem)'i(n cenazesini) hanımlarından başkası
yıkamıyacaktı.
Not: Sindi
şöyle demiştir: Bu hadisi Ebu Davud da rivayet etmiştir. Bununla beraber Zevaid
sahibi bunu zikrederek: İsnadı sahih. ricali sikadır. Çünkü ravi Muhammed bin
İshak tedlisçi ise de Hakim ve başkasının rivayetinde bu hadisi an'ane ile
değil. tahills ile rivayet etmiştir, demiştir.
Diğer tahric:
Ahmed, Ebu Davud, Beyhaki, İbn-i Hibban ve Hakim bunu uzun bir metin halinde
Aişe (r.anha)'dan rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Aişe (r.anha) galiba Nebi' (s.a.v.)'in mübarek
cenazesi yıkandıktan sonra, ölen erkeğin eşlerinin iddet süresince nikah hükmü
bakımından kocalarına bağlılıklarını bilmiş ve bu bilgisi daha önce olmuş
olsaydı kendisi ve arkadaşlarından başkasının Nebi (s.a.v.)'i yıkamayacaklarını
söylemek istemiştir. Veyahut bu hükmü bundan sonra gelecek hadisten kıyas
yoluyla çıkarmıştır.
Hadis, kadının
vefat eden kocasını yıkamasının ve bunun aksinin caizliğine delalet eder.
Alimler bu
hususta ihtilaf etmişlerdir. Şöyle ki:
1- Malik, Şafii
ve arkadaşları, eşlerin birbirinin cenazesini yıkamalarını caiz görmüşlerdir.
Ahmed'in meşhur kavli de budur. Erkeğin, hanımının cenazesini yıkamasının
delili, bundan sonra gelen hadistir. Kadının, eşinin cenazesini yıkamasının
delili de bu hadistir.
Beyhaki ve
Darekutni'nin Esma bint-i Umeys (r.anha)'den rivayet ettiklerine göre Nebi
(s.a.v.)'in kızı Fatima (r.anha) vasiyet ederek; kocası Ali (r.anhl tarafından
yıkatılmasını istemiş ve Ali (r.a.) ile Esma (r.anha) onu yıkamışlardır.
Keza Aişe
(r.anha)'den rivayet edildiğine göre Ebu Bekir (r.a.) vefat edeceği zaman
hanımı Esma binti Umeys (r.anha) tarafından yıkatılmasını vasiyet etmiş, Esma
(r.anha) zayıf olduğu için Abdurrahman (r.a.) ona yardım etmiştir.
2- Ahmed'den
bir rivayete göre eşlerin, birbirlerinin cenazelerini yıkamaları yasaktır.
Kendisinden yapılan diğer bir rivayete göre kadının eşinin cenazesini yıkaması
caizdir. Fakat erkeğin, hanımının cenazesini yıkaması caiz değildir. Ebu Hanife
ve Sevri'nin kavli de budur: Onların gösterdikleri gerekçe şudur:
Kadının ölümü,
kız kardeşi ile evlenmeyi mübah kılan bir ayrılıktır. Keza, ölümü ile kocası,
ondan başka dört kadınla evlenebilir. Baldız ile veya dört kadınla evlenmesi
için erkeğin, eşinin ölümünden sonra bir süre beklemesi mecburiyeti yoktur.
Bütün bu durumlar, erkeğin, ölen hanımıyla irtibatının kesildiğini gösterir.
Artık erkeğin ölen eşine bakması ve elini dokundurması haramdır. Fakat kocası
ölen kadının iddeti bitmedikçe, kocası ile olan evlilik bağı tamamen kopmuş sayılmaz.
Bunun için yıkayabilir.
Bu alimler,
bundan sonra gelen Aişe (r.anha)'nın hadisini Nebi (s.a.v.)'e mahsus olarak
yorumlamışlar veyahut Nebi (s.a.v.), Aişe (r.anha)'yı bizzat yıkamayı
kasdetmemiş, yıkama tedbirini yüklenmesini kastetmiştir.
Ali (r.a.)'in
Fatima (r.anha)'nın yıkamasına gelince,
İbn-i Mes'ud (r.a.) buna karşı çıkmıştır.