SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-CENAİZ

<< 1588 >>

DEVAM: 53- ÖLÜ ÜZERİNDE AĞLAMAK HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّد بْن عَبْدُ الملك بْن أبي الشوارب. حَدَّثَنَا عَبْدُ الواحد بْن زياد. حَدَّثَنَا عاصم الأحول، عَن أبي عثمان عَن أسامة بْن زيد؛ قَالَ:

 - كان ابن لبعض بنات رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ يقضي. فأرسلت إليه أن يأتيها. فأرسل إليها أن ((لله ما أخذ وله ما أعطى. وكل شيء عنده إلى أجل مسمى. فلتصبر ولتحتسب)). فأرسلت إليه، فأقسمت عليه. فقام رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ وقمت معه. ومعه معاذ بْن جبل، وأبي بْن كعب، وعبادة بْن الصامت. فلما دخلنا ناولوا الصبي رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ، وروحه تقلقل في صدره. قال حسبته قَالَ: كأنها شنة. قال فبكى رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسلَّمْ. فقال له عبادة بْن الصامت: ما هذا يا رسول اللَّه؟ قال: ((الرحمة التي جعلها اللَّه في بني آدم. وإنما يرحم اللَّه من عباده الرحماء)).

 

Usame b. Zeyd (r.a.)'dan şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in kızlarından birisinin oğlu ölmek üzere idi. Oğlanın annesi, Efendimiz'e haber göndererek yanına uğramasını istedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de ona:

 

«Allah'ın aldığı her şey Allah'a aittir. Ve verdiği herşey de Allah'a aittir. Ve Allah'ın ilminde herşey belirli bir anda son bulur. Artık kızım sabretsin. Ve bu sabrın Allah indindeki sevabını beklesin. » diye cevap yolladı. Bu cevap'tan sonra oğlan'ın annesi Efendimize and vererek yanına uğramasını istedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (kızının evine gitmek üzere) ayağa kalktı. Ben de Onunla beraber kalktım. Ve beraberinde Muaz bin Cebel, Ubeyy bin Ka'b ve Ubade bin es-Samit (r.anhum) vardı. (Çocuğun bulunduğu odaya) girdiğimiz zaman çocuğu Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e verdiler. Çocuğun ruh'u göğsüne gelmiş vaziyette ızdırapta idi.

 

Ravi demiştir ki: Usame (r.a.)'ın: Çocuk (zayıflıktan dolayı) eski bir kırbaya benziyordu, dediğini zannediyorum. Usame (r.e.) demiştir ki: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ağladı. Ubade bin es-Samit (r.a. ona): Nedir bu (ağlama) Ya Resulullah ? dedi. Efendimiz:

 

«Adem oğullarına Allah'ın verdiği rahmet (eseri) dir. Allah, kullarından ancak merhametli olanlara merhamet eder.» 

 

 

Diğer tahric: Ahmed, Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki de bunu rivayet etmişlerdir.

 

AÇIKLAMA: Çocuğu hasta olan Nebi (s.a.v.)'in kızının Zeyneb (r.anha) olduğu İbn-i Ebi Şeybe'nin rivayetinde belirtilmiştir. Ayni'nin naklen beyanına göre Dimyati, bu hadisin haşiyesinde çocuğun adının Ali bin Ebi'l-As bin er-Rebi olduğunu kendi el yazısıyla bildirmiştir. Zeyneb (r.anha) Nebi (s.a.v.)'in geltmesini istemiş, Nebi (s.a.v.) ise önce gitmekten imtina' etmiştir. İmtinaın sebebinin Allah'a tam teslimiyetle bağlanmayı açıklaması veya bu tür davetlere icabet etmenin vacib olmadığını açıklaması muhtemeldir. Zeyneb (r.anha) ikinci defa Nebi (s.a.v.)'i çağırtmış ve israrla gitmesini istemiştir. Çünkü Zeyneb (r.anha) Nebi (s.a.v.)'in gitmesiyle duyduğu elemin dineceği ve Peygember (s.a.v.)'in duasının bereketiyle çocuğun şifa bulacağı kanaatindeydi.

 

Bazı rivayetlerde .... cümlesi yerine; = ''Resulullah. (s.a.v.)'in gözleri yaşlarla dolup taştı." cümlesi bulunur. Bu rivayet, Nebi (s.a.v.)'in ağlayışının sessiz ve göz yaşlarını dökmek suretiyle olduğuna delalet eder.

 

Ebu Davud'un rivayetinde hasta çocuğun oğlan veya kız olduğu ifadesi bulunur. Bu tereddüt Üsame (r.a.)'den olabildiği gibi, ondan sonra gelen herhangi bir raviye ait olması da muhtemeldir. El-Fetih'te hasta çocuğun Ümame adlı kız olduğu rivayetinin isabetli olduğu söylenmiş ve Tabarani'nin rivayeti delil gösterilmiştir.

 

EI-Menhel yazarı şöyle der: Allah Teala Nebiine ikram ederek, ölmek üzere olan torunu Ümame'ye şifa verdi. Ve çocuk büyüdü. Fatıma (r.anha)'nın vefatından sonra Ali bin Ebi Talib (r.a.) ile evlendi. Ali (r.a.) şehit edildiğinde hayatta idi.

 

Bazı rivayetlerde Nebi (s.a.v.)'e: «Nedir bu ağlama?» diye hayretini ifade eden sahabinin Sa'd bin Ubade (r.a.) olduğu bildirilmiştir. Soru sahibi sahabinin hayret etmesinin sebebi şu olabilir: Kendisi ağlamanın her çeşidinin haram olduğunu ve Nebi (s.a.v.)'in bu hükmü unuttuğunu zannettiği için hatırlatma kabilinden sormuş olabilir. Nebi (s.a.v.) de sessiz ağlamanın caiz olduğunu haber vermiş ve: ''Göz yaşları Allah'ın dilediği kullarının kalbIerine yerleştirdiği merhametin eseridir. Kasten ve istiyerek yapılan bir hareket değildir'' demek istemiştir.

 

HADİSİN FIKIH YÖNÜ :

 

1- Ölüm döşeğine girenlerin yanına fazilet sahiplerinin gitmesi meşrudur. Çünkü dualarının bereketi umulur.

2- Fazilet sahiplerinin gitmesini sağlamak için yemin vermek caizdir. Bu yemine riayet etmek de müstehabtır.

3- Hasta sahiplerini ölüm vukuatından önce teselli etmek, onlara sabır tavsiyesi vermek meşrudur,

4- Hasta küçük çocuk bile olsa, ziyaret edilmesi meşrudur,

5- Sessiz ağlamak caizdir,

6- Şer'i hükümlere zahiren aykırı görülen büyüklerin hareketlerinin sebebinin küçükler tarafından sorulması meşrudur,

7- Allah Teala'nın yaratıklarına karşı şefkatli ve merhametli olmaya, katı yürekli olmamaya hadiste tesvik vardır,