54- ÜZERİNDE EDİLEN
NİYAHATLA TA'ZİB EDİLEN ÖLÜ HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْر
بْنُ أَبِي
شَيْبَة.
حَدَّثَنَا
شاذان. ح
وحَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
بشار، ومحمد
ابن الوليد.
قالا:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
جعفر. ح
وحَدَّثَنَا
نصر بْن علي.
حَدَّثَنَا
عَبْدُ الصمد
ووهب بْن
جرير. قالوا:
حَدَّثَنَا
شعبة، عَن
قتادة، عَن
سعيد بْن
المسيب، عَن
ابن عمر، عَن
عمر بن
اْلخطَّاب،
-
عَن النَّبِي
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمْ
قال: ((الميت
يعذب بما نيح
عليه)).
Ömer bin
el-Hattab (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu. demiştir:
«Ölü, üzerinde
edilen niyahat ile ta'zib edilir.»
Diğer tahric:
Buhari, Müslim, Nesai ve Tirmizi de bunu ri vayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Niyahatın tarifi ve onunla ilgili gerekli izah,
51. babta geçti. Hadisin zahirine göre ölü, dirilerin sesli ağlaması veya
ölünün iyi taraflarını anlatarak sesli ağlaması ile azab edilir. Ömer (r.a.) ve
oğlu Abdullah (r.a.)'ın dahil olduğu bir cemaat böyle hükmetmişlerdir. Fakat
alimlerin cumhünı; bu ve benzeri hadisleri değişık şekillerde yorumlamışlardır.
EI-Menhel
yazarı, bu yorumları şöyle sıralar:
1- İbrahim
el-Harbi, el-Müzeni ve Şafii mezhebine mensub başka alimlere göre dirilerin
ağlaması ile ölünÜn ta'zib edilmesi; ölünün, diriler ağlasınlar diye vasiyyet
etmesi ve bu vasiyyetin yerine getirilmesi haline mahsustur. Ebu'l-Leys
es-Semerkandi: Bu yorum, tüm ilim ehlinin kavlidir, demiştir. Nevevi de bu
kavlin cumhura ait olduğunu söyliyerek:
Sahih olanı da
budur, demiştir. Cumhur demiştir ki: Ölünün vasiyyeti üzerine ağlamaya ölü
sebep olmuş olur. Bu yüzden de ta'zib edilir. Ama ölü vasiyyet etmediği halde
ölümünden sonra yakınlarının ağlamasıyla ta'zib edilmez. Çünkü Allah Teala:
(mealen) «Hiç bir günahkar, başkasının günahını yüklenmez." (Fatır 18)
buyurmuştur.
2- Davud-i
Zahiri ve alimlerden bir grup; bu hadisi, ölünün ölmeden önce yakınlarını
ağlamaktan men etmeyi ihmal etmesi haline yorumlamışlardır. En-Neyl'den
İbnü'l-Murabit'in şöyle dediği nakledilmiştir: Kişi, sesli ağlamanın
yasaklığını bildiği, yakınlarının ağlıyacaklarını anladığı halde bunun
haramlığını öğretmediği ve onları men etmediği zaman yakınlarının ağlamasıyla
ta'zib edilince kendi fiilinden dolayı ta'zib edilir. Başkasının fiilinden
dolayı ta'zib edilmez.
3- İbn-i Hazm
ve bir cemaat, hadisi şöyle yorumlamışlardır: Ölü, yakınları ağlarken dile
getirdikleri vasıflarından dolayı ta'zib edilir. Zulüm ve haksızlıkla geçirdiği
mevkii, görevi; Allah'a isyan etmek yolunda kuIlandığı cesareti ve yerli
yerince kullanmadığı cömertliği gibi
4- Bazı alimlere
göre hadisteki ta'zib'ten murad, dirilerin sesli ağlaması sebebiyle meleklerin
ölüyü kınamalarıdır.
5- Mütekaddim
alimlerden Ebu Ca'fer Taberi, iyaz ve müteahhirden bir cemaat, şu yorumu tercih
etmişlerdir: Hadisteki ta'zibten maksad, dirilerin niyahatından dolayı, ölünün
elem duymasıdır.
El-Fetih
yazarı: Bütün bu yorumları ölülerin durumlarına göre toplamak mümkündür. Mesela
adeti niyahat olan ölü, bu adetinden dolayı azab görür. Yakınlarının ağlaması
için vasiyyet eden kişi, vasiyyetinden dolayı ta'zib edilir. Zalim bir kimse
ölünce, dile getirilen efali nedeniyle ta'zib edilir. Yakınlarının niyahat
edeceklerini bilip de onları men etmeyi ihmal eden kişi, eğer ağlamalarına razı
değilse niçin ihmal etti diye kınanmakla ta'zib edilir. Eğer buna razı ise,
rızasından dolayı ta'zib edilir. Bütün bu durumlardan selamette olup, ihtiyatan
yakınlarını ağlamaktan men ettiği halde ölümünden sonra yakınları muhalefet
ederek niyahat ederlerse bu ölünün ta'zibi, onların muhalefetinden ve Allah'a
isyan etmelerinden dolayı duyduğu elem ve üzüntüden ibarettir, demiştir.