13- RAMAZAN (ORUCU)
KAZASI HAKKINDA GELEN (HADİSLER) BABI
حَدَّثَنَا
علي بْن
المنذر.
حَدَّثَنَا
سُفْيَان بْن
عيينة، عَن
عمرو بْن
دينار، عَن يحيى
بْن سعيد، عَن
أبي سلمة؛
قَالَ: - سمعت
عائشة يقول:
إن كان ليكون
علي الصيام من
شهر رمضان،
فما أقضيه حتى
يجئ شعبان.
Ebu Seleme r.a.
dediki Aişe (r.anha)'dan işittim dediki: Şüphesiz üzerimde Ramazan ayına ait
oruç (borç) um olurdu ve Şa'ban ayı gelinceye kadar Onu kaza etmezdim.
Diğer tahric:
Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Beyhaki de bunu rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: EI-Menhel yazarı bu hadisin açıklaması bahsinde
özetle şöyle der: Aişe (r.anha) şunu söylemek istemiştir: "Resulullah
(s.a.v.) hayattayken boyrıundaki Ramazan orucunu Şaban ayına kadar kaza
edemiyordum."
Aişe
(r.anha)'nın oruç borcunu Şaban ayına kadar kaza edemeyişinin sebebi, onun Nebi
(s.a.v.)'in hakkını vermekle meşgul olması ve ailevi ilişki için daima
hazırlıklı bulunmasıydı. Nitekim Buhari'nin rivayetinde Yahya bin Said: Aişe
(r.anha)'nın oruç borcunu daha önce kaza etmesine mani olan sebep, Onun Nebi
(s.a.v.) ile meşgul olmasıydı, demiştir. Yani Aişe (r.anha) Nebi (s.a.v.)'in
muhtemel cinsel arzusuna karşı oruç engelinin bulunmaması için oruç borcunu
Şaban'a kadar geciktirirdi. Çünkü Aişe (r.anha), Nebi (s.a.v.)'in izni
olmaksızın oruç tutmazdı Nebi (s.a.v.) bazen Ona izin vermezdi. Bir sonraki
Ramazan ayının yaklaşmasıyla vakit daralınca izin verirdi. Zaten Nebi (s.a.v.)
de Şaban ayında çok oruç tutardı. Bu sebeple Aişe (r.anha) oruç borcunu ancak
Şaban ayında ödeme imkanını bulurdu.
Nebi
(s.a.v.)'in cima isteği olabilir endişesiyle Aişe (r.anha)'nın oruç tutmak için
Nebi (s.a.v.)'den izin istememiş olması da muhtemeldir. Bu da Onun üstün
edebinden dolayıdır. Vakit daralınca yani Şaban ayı girince Nebi (s.a.v.)'den
izin alarak orucunu kaza ederdi
Nebi
(s.a.v.)'in dokuz hanımı bulunurdu. Ve nöbetleşe bunların evlerinde kalırdı
Ancak nöbet usulü Nebi (s.a.v.)'e vacib değildi. Bunun aksine hareket
edebilirdi. Bu sebeple Onun bütün zevceleri, Aişe (r.anha)'nın belirttiği
durumdaydılar. Ve hepsi oruç borçlarını Şaban'a tehir ederlerdi. Nitekim
Müslim'in bir rivayetinde Aişe (r.anha) Nebi (s.a.v.)'in eşlerinin bu durumunu
belirtmiştir.
RAMAZAN
ORUCUNUN KAZASININ GECİKTİRİLMESİ
Bu hadis, bir
ma'zeret olduğu zaman' Ramazan orucunun kazasını Şaban ayına kadar
geciktirmenin caizliğine delalet eder. Alimler bu hükümde müttefiktirler.
Hadis, Aişe fr.anha)'nın bir fiilini ifade etmekte ise de Onun bu hareketinden
Nebi (s.a.v.)'in habersiz olması düşünülemez. Çünkü Nebi (s.a.v.)'in hanımları,
şer'i hükümleri sık sık sorarlardı. Nebi (s.a.v.)'in bu harekete karşı
çıkmaması ve susması, tasvip ettiğini ifade eder.
Oruç borcunun
geciktirilmesi, bir mazeretten dolayı olmayınca alimler değişik görüşler beyan
etmişlerdir. Şöyle ki :
1- Hastalık,
yolculul{ ve aybaşı adeti gibi bir ma'zeret dolayısıyla vaktinde tutulmayan
Ramazan orucunun kazasını geciktirmek cumhura göre caizdir. Ancak tutamadığı
günler sayısınca ikinci Ramazan ayı yaklaştığında derhal kaza etmek vacib olur,
Te'hiri haramdır.
Şer 'i bir
ma'zeret yok iken tutulmayan Ramazan orucunu geciktirmeden kaza etmek,
Şafiiler'ce vacib görülmüştür. Bu tür oruç kazası te'hir edilemez.
2- Ebu Hanife
ve arkadaşlarına göre şer'i ma'zeret olmaksızın bile tutulmayan Ramazan
orucunun kaza edilmesi belirli bir vakte bağlı değildir. Bu itibarla ikinci bir
Ramazan'a kadar te'hir etmek günah değildir, Yeter ki kişi bu orucu kaza etmeye
kararlı olsun, Bu kararda bulunması ve borcunu kaza etmesi vacibtir,
3- Davud-i
Zahiri'ye göre özürlü olsun, özürsüz olsun vaktinde tutulmayan Ramazan orucunu
geciktirmeden kaza etmek vacibtir,