SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’Z-ZEKAT

<< 1829 >>

DEVAM: 21- FİTR SADAKASI BABI

 

Ebu Said-i Hudri (r.a.)'den\ Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) aramızda olduğu zaman biz fıtır zekatını yiyecek maddesinden bir sa' olarak çıkarırdık. (Çıkarılan yiyecek maddesi şunlardı:) Kuru hurmadan bir sa', arpadan bir sa', keşkten bir sa', kuru üzümden bir sa'.

 

Muaviye  (r.a.) yanımıza Medine-i Münevvere*ye gelinceye kadar biz devamlı böyle yapardık. Muaviye'nin halka söylediği şeyler arasında şu sözü de vardı: Ben Şam'ın buğdayından iki müddü (yani yarım saı)  ancak bu yiyeceğin bir sa'ına eşit olarak sanırım. Artık halk onun bu sözünü tuttu.

 

Ebu Said demiştir ki: Ben yaşayacağım sürece fıtır sadakamı Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in hayatta iken çıkardığım gibi (bir sa' olarak) çıkarmaya devam edeceğim.

 

 

Diğer tahric: Buhari (1505, 1506, 1507, 1510), Müslim 985 (17, 18, 19, 20, 21), Ebu Davud (1616, 1617, 1618), Tirmizi (673), Nesai s-kübra (2303) Ahmed, Müsned (11182) ve İbn Hibban (3305,3306, 3307) rivayet etmişlerdir. Ayrıca Darekutni, Tahavi ve ibn-i Huzeyme rivayet etrpişlerdir

 

AÇIKLAMA: Ebu Said (r.a.)'ın: "Resulullah (s.a.v.) aramızda iken" sözü, onların fıtır sadakası olarak çıkardıkları yiyecek maddesinin türünden ve miktardan efendimizin haberdar olduğuna ve buna karşı çıkmadığına işarettir. Bu itibarla hadis merfu' hükmündedir

 

Hadiste geçen: "Taam" kelimesinin asıl manası en-Nihaye'de belirtildiği gibi, zahire türünden olan buğday, arpa, kuru hurma \-e diğer gıda maddelerinin tümünü kapsar. Böyle yorumlanınca zahirenin her çeşidinden fıtır sadakasını çıkarmanın caizliği hükmü çıkarılır. Kuru hurma, arpa, keşk ve kuru üzüm o dönemde yaygın zahire maddelerini teşkil ettiği için bunlar ismen anılmıştır.

 

Bazı alimler hadisteki "Taam" ile buğdayın kasdedildiğini söyleyerek: Hadiste keşk, kuru hurma, kuru üzüm ve arpa zikredilmiştir. Bu maddeler onların o gün için zahireleri idi. Hadiste buğday zikredilmemiştir Halbuki buğday onların en kıymetli ve en üstün zahiresi idi. Eğer hadisteki "Taam" ile buğday kastedilmemiş olsaydı, buğday da ismen zikredilirdi, demişlerdir.' Hattabi bu kavli naklettikten sonra: Arap dilinde "Taam" kelimesi kayıtsız olarak kullanıldığı zaman buğday manasını ifade eder. Nitekim Araplar 'Taam çarşısına git' dedikleri zaman buğday pazarına git, manası anlaşılır, demiştir.

 

Bu yoruma göre 'Taam' kelimesiyle buğday kastedilmiş olur. El-Fetih yazarı: İbnü'l-Münzir bu kavli reddederek demiştir ki: Bazı arkadaşlarımız Ebu Said (r.a.)'ın hadisindeki ''Taamdan bir sa" ifadesini 'Fıtır sadakasının buğdaydan bir sa olarak çıkarılır' diyenler için delil saymışlardır. Fakat delil olamaz. Çünkü Ebu Said (r.a.) fıtır sadakasını yiyecek maddesinden çıkardıklarını önce mücmel olarak 'Taam' kelimesi ile ifade etmiş, sonra bunları açıklamıştır. Zira Buhari'deki Ebu Said'in hadisi şöyledir: "Peygamber (s.a.v.) hayatta iken biz fıtır günü (Ramazan bayramı günü taamdan bir sa çıkarırdık. Ebu Said demiştir ki: Bizim taamımız arpa, kuru üzüm, keşk ve kuru hurma idi." diye bilgi vermiştir

 

Subulu's-Selam yazarı da 'Taam' kelimesinin buğday manasına yorumlanmasının sıhhatlı bir şey olmadığınu söylemiştir.

 

EI-Menhel yazarı yukardaki nakilleri yaptıktan sonra: Hadisteki Taam kelimesinin umumi manada kullanıldığı açıktır. Özellikle Tahavi'nin rivayetindeki şu ifade buğdayın o gün için Medine halkının zahiresinden olmadığına delalet eder. "Muaviye (r.a.) Medine'ye gelince ve Şam buğ;dayı da gelince, Muaviye: Bunun bir müddünün iki müdde eşit olduğunu sanıyorum dedi.

 

Hadis, kuru hurma, kuru üzüm, arpa ve keşk'ten bir sa fıtır sadakasını çıkarmanın caizliğine delalet eder.

 

Keşk, diye terceme ettiğim "Ekit" kelimesini el-Menhel yazarı: Kaymağı alınmadan kurutulan yoğurttur, buna keşk denilir, diye tarif etmiştir.

 

El-Ayni de: Ekit, süzülüp taş gibi katılaştırılan yogurttur Bununla yemek pişirilir, demiştir.

Keşkten fıtır sadakasını çıkarmanın caiz olup olmadığı da ihtilaf vardır. Hadisin zÜhirine göre cnizdir. Malik bununla hükmetmiştir.

 

Hanefiler Eger keşk, deger itibariyle fıtır sadakasının değerine denk olursa caizclir. Degeri buğday, arpa gibi fıtır sadakası olarak verilen maddenin degerinden düşük ise caiz değildir. Çünkü keşkten fıtır sadakasının çıkarılabildiğine dair güvenilir bir yolla sabit olan bir nass yoktur. Hakkında nass olmayan bir madde, ancak değeri itibari ile fıtır sadakasının değerine muadil ise caizdir. Aksi takdirde caiz ve kafi değildir, ancak fıtır sadakasının değerine denk oluncaya kadar miktarı çoğaltılırsa olur, demişlerdir.

 

Şafii Ben keşkten fıtır sadakasını çıkarmayı sevmem. Eğer bundan bir sa çıkarılırsa, çıkaranın tekrar fıtır sadakasını ödemekle mükellef tutulup tutulmıyacagı hususunda bir hüküm veremiyorum, demiştir.

 

Hadisle işaret edildiği gibi Halife Muaviye (r.a.) Medine'ye gittiğindeMedineliler le yaptığı görüşme esnasında söyledigi sözler arasında. Şam buğdayından yarım sa' ın Medine'deki bir sa yiyeceğe eşit olduğunu sandığını söylemiş ve Medineliler de onun bu sözünü tutmuşlardır. Fakat Ebu Said (r.a.) bu görüşe katılmayarak Peygamber (s.a.v.) zamanında çıkardığı gibi, yine bir sa olarak çıkarmaya devam etmiştir.

 

EI-Menhel yazarı: Yarım sa buğdayın Medine'nin arpa, kuru üzüm. kuru hurma ve keşkten bir sa' ya muadil olması Muaviye (r.a.)'ın bir içtihadıdır. Fıtır sadakasının buğdaydan yarım sa' olduguna hükmeden alimler bu hadisi delil göstermişlerdir

 

Şöyle bir itiraz hntıra gelebilir: Bu görüş bir sahabinin sözüdür. Bu sahabi'den daha çok sürede Peygamber (s.a.v.) ile sohbette bulunmuş ve O'nun halini daha iyi bilmiş olan Ebu Said (r.a.) bu görüşe muhalefet etmiştir, Şu halde o sahabinin sözü niye delil sayılmışlır"?

 

BlIna cev:ıben: Hadiste Ebu Said (r.a.)'ın da dediği gibi Medine'deki halk Muaviye (r.a.)'ın bı sözünü tutmuşlardır. Tutanların arasında sahabiler de vardı. O halde bu söz üzerinde icma oluşmuştur .. Ebu Said (r.a.)'ın muhalefeti icmaa zarar vermez. Çünkü Ebu Said kendi uygulamasını beyan etmiştir. Onun uygulayışı, bunun mecburi ve vacip olduğUnu ifade etmez. Üstelik Ebu Said (r.a.) Fıtır sadakasını arpa, kuru üzüm, kuru hurma ve keşkten bir sa olarak çıkarmaya devam etmiştir. Buğdaydan ne bir sa, ne de yarım sa olarak çıkardığı sabit değildir. Fakat buğdaydan yarım sa olarak çıkarmanın Ebu Said (r.a.) tarafından tasvip edilmediği anlaşılıyor .

 

HANGİ YİYECEK MADDELERİNDEN NE KADAR FITIR SADAKASININ ÇIKARILACAĞI HUSUSUNDA ALİMLERİN GÖRÜŞLERİ

 

1. Ebü Hanife ile arkadaşları ve Zeyd bin Ali: Fıtır sadakası buğdaydan yarım sa ve arpa, kuru üzüm, kuru hurmadan ise bir sa vermek yeter, demişlerdir. Bu görüş, Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali, Ebu Hureyre, Cabir bin Abdillah, İbn-i Abbas ve İbn-i Zübeyr (r.a.)'un kavlidir. Bunların delili Ebu Said-i Hudri (r.a.)'ın hadisi ve benzeri hadislerdir.

 

2. Malik, Şafii, Ahmed'in arkadaşları, İshak ve Hasen-i Basri'ye göre anılan yiyecek maddelerinden en az bir sa vermek gerekir. Buğday da böyledir. Bundan yarım sa vermek kafi değildir. Ebu Said-i Hudri, Ebu'l-Aliyye ve Cabir bin Zeyd (r.a.)'ün kavli budur.

 

El-Menhel yazarı bu görüşleri naklettikten sonra: Kuvvetli görüş ilk grubunkidir. Çünkü sahabiler ve tabiiler Muaviye (r.a.) devrinde buğdaydan yarım sa' ın kafi olduğu hususunda ittifak etmişlerdir. Ve buğdaydan bir sa vermenin gerekliliğini açıkça belirten sahih bir hadis yoktur, demiştir.

 

BUĞDAY VE ARPA UNUNDAN FİTR (FITIR) SADAKASI VERİLİR Mİ?

 

1. Hanefiler ile Ahmed'e göre verilebilir. Hanefiler'e göre buğday unundan yarım sa, arpa. unundan bir sa vermek lazımdır. Ahmed'e göre buğday unundan da en az bir sa vermek gerekir.

 

2. Malik, Onun arkadaşları. Şafiiler ve alimlerin ekserısi undan fıtır sadakasının verilemiyeceğini, çünkü sahih hadisIerde un'un zikredilmediğini ve unun zikredildiği hadislerin delil olmaya elverişli olmadığını söylemişlerdir

 

Hadislerin zahirine göre mükellef fıtır sadakasını çıkarırken bu maddelerden istediğini tercih edebilir. Seçtiği maddenin, o yerde ikamet eden halkın zahiresinin çoğunu teşkil etmesi şart değildir. O yerde en az kullanılan zahireden de olsa verilebilir, Bu husustaki alimlerin görüşleri şöyledir:

 

1. Hanefiler'e göre mükellef kişi, buğday arpa, kuru hurma ve kuru üzümden dilediğini seçebilir. Başka maddelerden verebilmesi için o maddenin ç!karacağı miktarın değerinin anılan dört maddeden hiç olmazsa birisine muadil olması şarttır.

 

2. Malikiler'e ve Şafiiler'in ekserisine göre mükellef' fıtır sadakasını çıkardığı yerde oturan halkın zahiresinin çoğunu teşkil eden maddeden çıkarmak zorundadır.

 

3, Hanbeliler in sözlerinin zahirine göre mükellef, mevcut olan bu maddelerden dilediğini seçebilir.

 

Fıtır sadakası olarak çıkarılacak maddeyi aynen vermek caiz olduğu gibi Hanefi alimlere göre bunun değerini para olarak çıkarmak da caizdir. Malikiler'e göre para olarak çıkarılması caiz olmakla beraber mekruhtur. Diğer iki mezhebe mensup alimler ile başka alimlerin ekserisine göre para olarak çıkarmak caiz değildir,