DEVAM: 26- YETERİNCE
VARLIKLI İKEN (HALKTAN MAL) İSTEYENİN (KÖTÜ DURUMUNUN BEYANI) BABI
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد
بْنُ
الصَّبَّاح.
أَنْبَأَنَا
أبو بكر بْن
عياش، عَن أبي
حصين، عَن
سالم بْن أبي
الجعد، عَن
أبي
هُرَيْرَة؛
قَالَ:
-
قال رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسلَّمْ: ((لا
تحل الصدقة
لغني، ولا لذي
مرة سوى)).
Ebu Hureyre
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir: «Ne varlıklı kişi için ne de kuvvetli ve sağlam kişi
için sadaka helal değildir.»
Diğer tahric.
Nesai, İbn-i Hibban, Darekutni ve Hakim de bunu rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Bu hadisin aynı metnini, Ahmed, Tirmizi, Ebu
Davud, Tahavi, Darimi ve Darekutni merfu' olarak AbduIIah bin Amr bin el-As
(r.a.)'dan rivayet etmişlerdir.
Hadisin
zahirine göre şer'an zengin sayılana veya vücudunda çalışmaya mani bir
sakatlığı bulunmayıp kuvveti yerinde olana sadaka helal değildir. Bu
hususlardaki alimlerin görüşlerini el-Menhel yazarı şöyle anlatır: "Zekat
almayı haram kılan zenginlik derecesi hakkında alimler ihtilaf etmişlerdir.
1. Hanefi
alimlere göre, borcundan ve asıl ihtiyaçlarından fazla olarak, zekata tabi
malların her hangi birisinden nisaba veya onun değerinde başka bir mala sahip
olan bir kimse şer'an zengin sayılır, zekat alması haramdır. Din alimlerinin
ihtiyaç duydukları kitapları ve sanatkarların muhtaç oldukları tezgahları
havaie-i asliyeden sayılır. El-Mirkat sahibinin beyanına göre el-Muhit'te:
'Ğina (şer'an zengin sayılmak) üç nevidir: Birincisi, zekat ödemeyi gerektiren
zenginliktir. Bu da yıl boyunca nisaba malik olmaktır. İkincisi zekat almayı
haram kılan ve fıtır sadakası ile kurbanı vacip kılan zenginliktir. Bu ise asıl
ihtiyaçtan artan ve nisap değerine ulaşan her hangi bir nevi mala sahip
olmaktır. Üçüncüsü halktan mal istemeyi haram edip, istemeden verilen sadakayı
kabul etmeyi haram kılmayan zenginliktir. Bu da günlük nafaka ve avret
mahallini örtecek elbise sahibi olmak zenginliğidir'denilmiştir.
2. Malikiler'e
göre, zekat almaya mani olan zenginlik, kişinin ve üzerine nafakası vacip
olanların bir yıllık ihtiyaçlarını karşılayacak mala sahip olmak veya bu
ihtiyaçlara yetecek meblağı çalışmakla kazanmaktır. Şu halde, yıllık ihtiyaca
yetmeyen bir veya bir kaç nisaba malik adam ve çalışmakla yıllık nafakasınırı
ancak bir kısmını kazanabilen bir kimse zekat alabilir.
3. Şafiiler'e
göre zekat almaya mani olan zenginlik, kişinin ömünü galip sayılan altmış
yaşına kadar olan sürece nafakası ve üzerine nafakası farz olanların nafaka
yükümlülüğü süresince yetecek miktarda mal sahibi olmasıdır. Bu mebIağa malik
olmayan bir kimse, çalışmak suretiyle mezkur nafakayı temin edemiyor ise zekat
alabilir.
4. Ahmed'den bu
hususta iki rivayet vardır. Bir rivayete göre, zekat almaya mani olan
zenginlik, ihtiyaç fazlası 50 dirhem gümüş, bu değerde altın veya akar, ticaret
malı, maaş, kira gibi daimi bir gelir ile yıllık nafakayı karşılayan varlık
veya el emeği ile bunu temin etmektir. Şu halde, yıllık ihtiyacı karşılayamayan
bir veya daha fazla nisab sahibi olmak zekat almaya mani değildir. Sevri,
Nehai, İbn-i Mübarek ve İshak'ın kavli de böyledir.
Ahmed'den
yapılan ikinci rivayete göre zekat almaya mani zenginlil{, yıllık ihtiyacı
karşılayan bir geçim vasıtasıdır. Şu halde, muhtaç olmayan bir kimsenin hiç
malı olmasa bile zekat alamaz. Muhtaç adam, nisab tutarında malı olsa bile
zekat alabilir.
ŞER'AN ZENGİN
OLMAYIP GÜÇLÜ VE SAĞLAM ADAM ZEKAT ALABİLİR Mİ ?
Bu hadisin
zahirine göre zengin olmamakla beraber kuvvetli ve sağlam yani çalışabilir
durumda olup, vücutça bir sakatlığı olmayan kimse zekat alamaz. Şafii ve Ahmed,
bu hadisi delil göstererek çalışmaya muktedir sağlam adam zekat alamaz,
demişlerdir.
Hanefiler:
Havaie-i asliyesinden fazla olarak nisaba malik olmayan böyle adam zekat
alabilir. Hadisteki "Sadaka helal değildir.'' ifadesinden maksat tam bir
helal değildir. Yani helal olmakla beraber mükemmel bir helal sayılmaz. Veya bu
ifadeden gaye: Böyle adamın sadaka istemesi helal değildir Ama istemeden alması
helaldır, demişlerdir. '
Malik ve
arkadaşları: Çalışmaya muktedir bir kimse yıllık nafakaya sahip olmayacak
derecede fakir olduğu zaman çalışmasa bile ona zekat verilebilir. Kendisinin;ve
aile fertlerinin yıllık nafakasını sanatıyla karşılayan kimseye zekat verilmez.
Sanatıyla yıllık nafakasının bir kısmını temin edebiliyat ise diğer kısmı
karşılayacak kadar zekat alması caizdir."
EI-Menhel
yazarı yukardaki bilgileri verdikten sonra sözüne şöyle devam eder:
"Sadaka
isternek haram, mekruh, mübah, vacip ve mendup hükümlerini alabilir. Şöyle ki :
Zekat ve başka sadakaya muhtaç olmadığı halde halktan mali yardım istemek haramdır.
Keza kendisini olduğundan fazla fakir göstererek yardım dilemek haramdır.
Muhtaç iken israrla yardım dilemek mekruhtur. Çalışmaktan aciz olup muhtaç olan
kimsenin israrsız yardım dilemesi mübahtır. Açlıktan ölüm tehlikesiyle
karşılaşan fakirin yardım dilernesi vaciptir. Kimseden yardım dilemeye tenezzül
etmeyen fakir için başkaları tarafından halktan yardım istemek mendupdur.
SADAKA ALMAYA
GELİNCE:
Bu da yerine
göre haram, mübah veya vacip hükmünü alır. Şöyle ki: Şer'an zengin sayılan
kimsenin sadaka istemesi haramdır. İstediği sadaka farz olan sadaka olsun,
nafile sadaka olsun hüküm aynıdır. Ölüm tehlikesiyle karşı karşıya gelmemekle
beraber muhtaç durumda olanın farz veya nafile sadaka alması istemek suretiyle
de olsa mübahtır. Keza muhtaç olmayanın istemeden nafile sadaka kabul etmesi
mübahtır. Ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalan muhtaç adamın sadaka alması
vaciptir.
ZEKATTAN BİR
MUHTACA NE KADAR VERİLEBİLİR?
1. Ebu
Hanife'ye göre bir kişiye verilecek miktar nisaptan az olmalıdır. Ancak kişi
borçlu olup kendisine verilecek zekattan borcunu ödedikten sonra elinde kalan
miktar nisabtan az ise veya çocukları çok olup verilecek zekat aile fertlerine
bölündüğünde her kişi başına düşen pay nisaba ulaşmazsa o kişiye nisabtan fazla
zekat verilebilir.
2. Malik ve
Ahmed'e göre bir muhtaca onun yıllık ihtiyacını karşılayacak miktar zekat
verilebilir.
3. Şafii'ye
göre bir muhtaca 60 yaşına kadar ihtiyacına yetecek miktar verilebilir. Ancak
kuvvetli ve vücutça sakatlığı olmayıp çalışarak nafakasını temin edebilen fakir
bu hükümden müstesnadır.
4. Sevri'ye
göre bir kişiye 50 dirhem gümüşten fazla verilemez Ahmed'den olan bir rivayet
de böyledir."