SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’N-NİKAH

<< 1893 >>

DEVAM: 19- NİKAH AKDİNİN HUTBESİ (NİN BEYANI) BABI

 

حَدَّثَنَا بكر بن خلف. أبو بشر. حَدَّثَنَا يزيد بن زريع. حَدَّثَنَا داود بن أبي هند. حدثني عمرو بن سعيد، عن سعيد بن جبير، عن ابن عباس؛

 - أن النَّبِيّ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم قَالَ: ((الحَمدُ للَّه نحمده ونستعينه ونعوذ بالله من شرور أنفسنا ومن سيئات أعمالنا، من يهده اللَّه فلا مضل له، ومن يضلل فلا هادي له، وأشهد أن لا إله إلا اللَّه وحده لا شريك له، وأن محمداً عبده ورسوله. أما بعد)).

 

(Abdullah) bin Abbas (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (hutbenin başında:)

 

الحَمدُ للَّه نحمده ونستعينه ونعوذ بالله من شرور أنفسنا ومن سيئات أعمالنا، من يهده اللَّه فلا مضل له، ومن يضلل فلا هادي له، وأشهد أن لا إله إلا اللَّه وحده لا شريك له، وأن محمداً عبده ورسوله. أما بعد

 

buyurdu.’'

 

 

Diğer tahric: Nesai bu hadisi "Nikah akdedilirken müstehab olan sözler" babında rivayet etmiştir.

 

AÇIKLAMA: Nesaideki'nin rivayetin baş kısmında şu ilave vardır: "Bir adam bir şey hakkında Nebi (s.a.v.) ile konuştu. (Konuşmadanl sonra Nebi (s.a.v.) şunu buyurdu."

 

Bu ilaveden sonra buradaki hutbe rivayet olunmuştur. Oradaki rivayete göre Nebi (s.a.v.) bir hayırlı işin başlangıcında bu hutbeyi irad buyurmuştur.

 

Nebi (s.a.v.)'in Cuma hutbelerinin başında da bu mübarek sözleri buyurduğu Ebu Davud ,Tirmizi, ve Nesai'nin İbni Mes'ud (r.a.)'den rivayet ettikleri hadisten anlaşılıyor. Bazı rivayetlerde bu hutbeye biraz ilave vardır.

 

Sindi, İbni Abbas (r.a.)'ın hadisinin haşiyesinde, Nebi (s.a.v.) bu mübarek sözleri hutbede buyurduğunu kaydetmiştir

 

Bu rivayetlerin tümünden anlaşılıyor ki, Nebi (s.a.v.) Cuma ve Bayram hutbeleri olsun, nikah ve başka işlere ait konuşmalar olsun Nebi (s.a.v.) hitabetlerinin başlangıcında bu sözleri söyler, sonra konuya geçerdi.

 

Bu hadiste anılan hutbenin bitimindeki; أما بعد [emma ba’du]sözü, konuşmanın başlangıcı ile asıl konuya girişi bir birinden ayırmak için Arap dilinde kullanılması adet olan bir ifadedir. Bu nedenle bu ifadeye 'Fasl-ı Hitab Edatı = Konuşmanın bir kısmını diğer bir kısmından ayırma edatı' denilir.

 

Bu ifade bazen de konuşmanın bir konusundan diğer bir konusuna geçişte kullanılır. Bundan gaye muhatabların dikkatini çekmektir.

 

Bu ifadenin tercemesi "Bu söylenen sözlerden sonra söylenecek söze (veya yapılacak işe) gelince" şeklinde yapılabilir. Türkçemizde bu ifade yerine bazen "İmdi" kelimesi kullanılır. Hadis, her hayırlı işle ilgili yapılan konuşmaya bu mübarek sözlerle başlamanın müstehablığına delaJet eder.