DEVAM: 21- GINA' (NAĞME
VE YÜKSEK SESLE ŞİİR SÖYLEMEK) VE DEF (ÇALMAK) BABI
حَدَّثَنَا
هشام بن عمار.
حَدَّثَنَا
عيسى بن يونس.
حَدَّثَنَا
عوف عن ثمامة
بن عبد اللَّه،
عن أنس بن
مالك؛ - أن
النَّبِيّ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَم مر
ببعض المدينة.
فإذا هو بجوار
يضربن بدفهن
ويتغنين
ويقلن:نحن
جوار من بني
النجار * يا
حَبَّذا مُحَمَّد
من جار فقال
النَّبِيّ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَم:
((اللّهُ
يعلمُ إني
لأحبكن)).
فِي
الزَوَائِد:
إِسْنَاده
صحيح ورجاله
ثقات.
Enes bin Malik
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir defa
Medine'nin bazı yerlerinden geçti de aniden bir kaç kızcağızla karşılaştı.
Kızlar def çalıyor, nağme ile şiirler okuyor ve: Biz Neccar oğullarının
kızlarıyız. Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne iyi komşudur, diyorlardı.
Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), o kızcağızlara: «Allah
biliyor ki cidden ben de sizleri seviyorum.» buyurdu.
Not: Bunun
isnadının sahih, ravilerinin de sika oldukları Zevaid'de bildirilmiştir.
AÇIKLAMA: Beni Neccar kabilesi, Ensar'dan, büyük bir
kabiledir. Bu kabilenin babasının ismi, Teymü'l-Lat olup, Neccar lakabıyla
tanınmıştır. Neccar, marangoz demektir. Denildiğine göre keserle sünnet olduğu
için O'na bu lakap verilmiştir. Bu kabile, Nebi (s.a.v.)'in dedesi
Abdülmuttalib'in dayılarıydI. Nebi (s.a.v.) Mekke'den Medine'ye hicret
buyurduğunda, bu kabileden olan Ebu Eyyub Halid bin Zeyd (r.anh)'ın evine
misafir olmuştur. Siyer kitaplarında anlatıldığına göre Nebi (s.a.v.)'in devesi
Ebu Eyyub (r.anh)'ın kapısı önünde çöktüğü zaman Neccar oğullarının kızları
çıkıp def çalmışlar, şiirler okumuşlar ve bu hadiste geçen şiiri
söylemişlerdir. Şerefü'l-Mustafa adlı kitapda da bu durum anlatıldıktan sonra
şöyle deniliyor:
"Neccar
oğullarının kızcağızları bu şiiri okuyunca Nebi (s.a.v.) onlara: «Beni
seviyormusunuz?» buyurmuş. Onlar: Evet ya Resulallah! deyince; Nebi (s.a.v.) üç
kez; ''ValIahi, ben de sizleri seviyorum.'' buyurmuş, bir rivayete göre de:
''Allah biliyor ki, ben sizi seviyorum.'' buyurmuştur." Tabari'nin
rivayetine göre Nebi (s.a.v.): «Allah biliyor ki, benim kalbirn sizi seviyor.»
buyurmuştur.
Yukardaki
bilgilere bakılırsa bu hadiste Enes bin Malik (r.anh)'ın rivayet ettiği durum,
Nebi (s.a.v.)'in hicret buyurduğunda Medine'ye şeref verdiği gün vuku'
bulmuştur. Bu hususta İbni Mace'nin elde mevcut sünen haşiyeleri Sindi ve
Miftahü'l-Hace'de bir kayda rastlamadım.
Nebi
(s.a.v.)'in Kuba'dan Medine'ye teşrifi hakkında hadis ve siyer kitaplarında
geniş bilgi vardır. Ben Buhari'nin 'Hicret Babı'nda Enes bin Malik (r.anh)'den
olan rivayete göre, bu tarihi yolculuğu özlü olarak anlatmakla yetineceğim.
Şöyle ki:
Nebi (s.a.v.)
Kuba'da 14 gece kaldıktan sonra dayıları olan Neccar oğullarına haber verdi.
Onlar da silahlarını kuşanarak geldiler. Diğer Ensar-ı Kiram'ın yolladığı haber
üzerine onlar da silahlı olarak geldiler. Gelenlerin tümü Nebi (s.a.v.) ile Ebu
Bekir (r.anh)'e selam verdiler. Sonra Medine'ye hareket edileceği zaman Nebi
(s.a.v.) ile Ebu Bekir (r.anh)'ın develeri etrafında toplanan silahlı Ensar-ı
Kiram, onlara: Düşmanlarınızdan emin dostlarınız da emrinizde olarak
develerinize bininiz, dediler. Nebi (s.a.v.)' devesine bindi. Ebu Bekir (r.anh)
de O'nun arkasında deve üzerindeki yerini aldı. Böylece Medine yoluna çıkıldı.
Enes (r.anh) demiştir ki: Nebi (s.a.v.) Kasva adlı devesi üzerinde, Ebu Bekir
(r.anh) peşinde, Ensar-ı Kiram onları kuşatmış olarak Medine'ye hareketleri
hala gözümün önündedir.
Siyer
kitaplarında anlatıldığı gibi bu mübarek kafile Ranuna'da Cuma namazını
kıldıktan sonra Medine'ye hareket etti. Medine'nin dışına kadar Nebi (s.a.v.)'i
karşılamaya gelen ve yolun iki tarafını dolduran halkın; Nebi geldi, Nebi geldi
şeklindeki sevgi tezahürleri arasında kafile Medine'ye doğru ilerliyordu.
Medine dolayları Evs ve Hazreç kabileleri ile çevrili olduğundan, yanından
geçilen her kabile temsilcileri Nebi (s.a.v.)'in Kasva adlı devesinin yularına
sarılarak; Ya Resulallah! Bize konuk olun, size saygılı, düşmanlarınızı yenmeye
muktedir kabilemize misafir olunuz, diye tekliflerde bulunuyorlardı. Nebi
(s.a.v.) de: ''Deveyi kendi haline bırakınız. O me'murdur. Emredildiği yere
gider, yolunu açınız." buyurarak onların gönüllerini alıyor. Ve müsaade
istiyordu. Nihayet Neccar oğullarının yurduna varıldığında onların temsilcileri
Kasva'nın çevresini sararak: Dayınızın evine buyurunuz, diye davet ediyorlar,
bir taraftan da Neccar oğullarının küçük yaştaki kız çocukları defler çalarak
şiirler okuyorlardı. Okudukları şiirler içerisinde, bu hadiste anılan beyit de
geçiyordu. Medine şehrine girilince son derece sevinen halk coşmuştu. Kadınlar,
damların üstünde: Nebi geldi. Nebi geldi, diye seviniyorlar ve şiirler
okuyorIardı. Bu sevinç tezahürleri içinde yürüyen Kasva, nihayet Nebi
(s.a.v.)'in mescidinin yapıldığı arsaya varılınca oraya çöktü. Fakat efendimiz
deveden inmedi. Biraz sonra deve kalktı, biraz gittikten sonra Ebu Eyyub Halid
bin Zeyd (r.anh)'in evinin önüne vardığında yere çöktü ve boynunu yere koyup
bağırmaya başladı. Bunun üzerine Nebi (s.a.v.) devenin üstünden inip Neccar
oğullarından olan bu bahtiyar sahabiye misafir oldu.