SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’N-NİKAH

<< 1927 >>

DEVAM: 30- AZİL (İN HÜKMÜNÜN BEYANI) BABI

 

حَدَّثَنَا هارون بن إسحاق الهمذاني. حَدَّثَنَا سفيان عن عمرو، عن عطاء، عن جابر؛ قَالَ:

 - كنا نعزل على عهد رَسُول اللَّهِ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَ، القرآن ينزل.

 

Cabir (bin Abdillah) (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayatta ve Kur*an (ayetleri) inmekte iken biz azil (işini) yapardık.

 

 

Diğer tahric. Buhari, Müslim ve Tirmizi de bu hadisi rivayet etmişlerdir.

 

AÇIKLAMA: Müslim'in rivayetinde Cabir (r.a.) mealen şöyle demiştir: "Resulullah (s.a.v.) hayatta iken biz azil yapardık. Durum Peygamber (s.a.v.)'e ulaştı da O bizi men etmedi."

 

Cabir (r.a.) şunu demek istiyor: Biz azil işine devam ediyorduk. O sıralarda Kur'an ayetleri inmeye devam ediyordu. Eğer yaptığımız azil işi yasak olsaydı konu hakkında vahiy inecekti. Böyle bir emrin indirilmemesi, yaptığımız işin caızliğine delalet eder. Diğer taraftan biz bu işi yaparken Peygamber (s.a.v.) hayatta idi. Eğer yaptığımız iş hatalı bir şey olmuş olsaydı, O bizi menederdi. O'nun bizi men etmemesi de bu işin caizliğine delalet eder.

 

Tuhfe yazarı bu hadis'in şerhinde şöyle der: "Her hangi bir hüküm üzerinde Allah ve Resulü'nün takriri yani yapılan işe karşı çıkmamaları, o hüküm için delil sayılabilir. Hadis buna delalet ediyor. Çünkü eğer yapılan iş haram olsaydı Allah ve Resulü, buna karşı çıkacaklardı. Tabii Peygamber (s.a.v.)'in yapılan işten haberdar olması şarttır. El-Fetih yazarının anlattığına usul alimlerinin ekserisinin mezhebi şudur: Bir sahabi bir hükmü Peygamber (s.a.v.)'in zamanına bağladığı (Mesela Peygamber hayatta iken şöyle yapıyorduk dediği) takdirde, sahabinin bu sözü, merfu hadis hükmündedir. Yani Peygamber (s.a.v.)'in buyuruğu hükmündedir. El-Fetih yazan: Çünkü sahabiler, karşılaştıkları sorunların çözümlenmesi ve şüphelerinin giderilmesi için daima Peygamber (s.a.v.)'e baş vururlardı. Bu nedenle Peygamber (s.a.v.)'in yapılan azil işinden haberdar olduğu ve buna karşı çıkmadığı anlaşılıyor. Çünkü Peygamber (s.a.v.)'in durumdan haberdar olduğu, farklı yollarla varid olan hadislerde açıkça belirtilmiştir, demiş ve Müslim'in rivayet ettiği bu hadisi nakletmiştir."