DEVAM: 30- AZİL (İN
HÜKMÜNÜN BEYANI) BABI
حَدَّثَنَا
هارون بن
إسحاق
الهمذاني.
حَدَّثَنَا
سفيان عن
عمرو، عن
عطاء، عن
جابر؛ قَالَ:
-
كنا نعزل على
عهد رَسُول
اللَّهِ صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَ،
القرآن ينزل.
Cabir (bin
Abdillah) (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
hayatta ve Kur*an (ayetleri) inmekte iken biz azil (işini) yapardık.
Diğer tahric.
Buhari, Müslim ve Tirmizi de bu hadisi rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Müslim'in rivayetinde Cabir (r.a.) mealen şöyle
demiştir: "Resulullah (s.a.v.) hayatta iken biz azil yapardık. Durum
Peygamber (s.a.v.)'e ulaştı da O bizi men etmedi."
Cabir (r.a.)
şunu demek istiyor: Biz azil işine devam ediyorduk. O sıralarda Kur'an ayetleri
inmeye devam ediyordu. Eğer yaptığımız azil işi yasak olsaydı konu hakkında
vahiy inecekti. Böyle bir emrin indirilmemesi, yaptığımız işin caızliğine
delalet eder. Diğer taraftan biz bu işi yaparken Peygamber (s.a.v.) hayatta
idi. Eğer yaptığımız iş hatalı bir şey olmuş olsaydı, O bizi menederdi. O'nun
bizi men etmemesi de bu işin caizliğine delalet eder.
Tuhfe yazarı bu
hadis'in şerhinde şöyle der: "Her hangi bir hüküm üzerinde Allah ve
Resulü'nün takriri yani yapılan işe karşı çıkmamaları, o hüküm için delil
sayılabilir. Hadis buna delalet ediyor. Çünkü eğer yapılan iş haram olsaydı
Allah ve Resulü, buna karşı çıkacaklardı. Tabii Peygamber (s.a.v.)'in yapılan işten
haberdar olması şarttır. El-Fetih yazarının anlattığına usul alimlerinin
ekserisinin mezhebi şudur: Bir sahabi bir hükmü Peygamber (s.a.v.)'in zamanına
bağladığı (Mesela Peygamber hayatta iken şöyle yapıyorduk dediği) takdirde,
sahabinin bu sözü, merfu hadis hükmündedir. Yani Peygamber (s.a.v.)'in buyuruğu
hükmündedir. El-Fetih yazan: Çünkü sahabiler, karşılaştıkları sorunların
çözümlenmesi ve şüphelerinin giderilmesi için daima Peygamber (s.a.v.)'e baş
vururlardı. Bu nedenle Peygamber (s.a.v.)'in yapılan azil işinden haberdar
olduğu ve buna karşı çıkmadığı anlaşılıyor. Çünkü Peygamber (s.a.v.)'in
durumdan haberdar olduğu, farklı yollarla varid olan hadislerde açıkça
belirtilmiştir, demiş ve Müslim'in rivayet ettiği bu hadisi nakletmiştir."