DEVAM: 41- AŞURE GÜNÜ
OHUCU BABI
حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْر
بْنُ أَبِي
شَيْبَة.
حَدَّثَنَا
مُحَمَّد بْن
فضيل، عَن
حصين، عَن
الشعبي، عَن
مُحَمَّد بْن
صيفي؛ قَالَ:
-
قال لنا
رَسُول
اللَّهِ
صَلَى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسلَّمْ،
يوم عاشوراء
((منكم أحد طعم
اليوم؟)) قلنا:
منا طعم ومنا
من لم يطعم. قال
((فأتموا بقية
يومكم. من كان
طعم ومن لم
يطعم. فأرسلوا
إلى أهل
العروض
فليتموا بقية
يومهم)) قال
يعني أهل
العروض حول
المدينة.
فِي
الزَوائِد:
إسناده
صَحِيْح،
غريب على شرط
الشيخين. ولم
يرو عَن
مُحَمَّد بْن
صيفي غير
الشعبي. وله
شاهد في
الصحيحين من
حديث سلمة بْن
الأكوع
والربيع بْن
معوذ. والحديث
قد عزاه المزي
إلى النسائي،
وليس في رواية
ابن السني.
Muhammed bin
Sayfi (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
Aşure günü bize: «Sizden bugün bir şey yiyen var mı?» diye sordu. Biz: Bizden
yiyen de var, yemiyen de var, diye cevap verdik. O: «Artık yemiş olan ve
yememiş olan hepiniz, bu gününüzün kalan kısmını (oruçla) tamamlayınız ve Arud
halkına haber gönderin. Onlar da günün kalan kısmını (oruçla) tamamlasınlar.»
buyurdu.
Ravi demiştir ki:
Medine dolaylarındaki Arud ehlini kasdetmiştir.
Not : Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun isnadı, Buharİ ve Müslim'in şartı üzerine sahih -
garibtir. Şa"bi'den başka Kimse Muhammed bin Sayfi (r.a.)'den rivayet
etmemiştir. Buhari ve Müslim'de Seleme bin el-Ekva' (r.a.) ve er-Rubeyyi binti
Muavviz (r.a.) hadisinden bu hadisin şahidi vardır. El-Müzzi, Nesai'nin de bu
hadisi rivayet ettiğini söylemiş ve İbnü's-Seni'nİn rivayetinde yoktur.
AÇIKLAMA: Bu hadis Zevaid türündendir. Arıcak notta işaret
edildiği gibi el-Mizzi, bunun Nesai tarafından da rivayet edildiğini
söylemiştir. Buhari ile Müslim'in rivayet ettikleri Seleme (r.anh) ve
er-Rubeyyi (r.a.)'in hadisleri bu hadisi te'yid ederler.
Seleme
(r.a.)'ın hadisi mealen şöyledir: "Peygamber (s.a.v.), Aşure günü gündüz
Hind bin Esma'yı halka: "Bu gün kim yemek yedi ise (günün kalan kısmını da
bir şey yiyip içmeden) gününü tamamlasın! Veya oruç tutsun! Bir şey yememiş olanlar
da artık (akşama kudaı) bir şey yemesin.'' diye ilan yapmak üzere kabilesine
gönderdi.
Er-Rubeyyi
(r.a.)'ın hadisi de mealen şöyledir: "Resulullah (s.a.v.), Aşure günü
sabahı Medıne çevresindeki köylere şu emri gönderdi: "Oruçlu olarak
sabahlayanlar anıçlarını tamamlasınlar. Oruçsuz olarak sabahlayanlar da günün
kalan kısmını oruçla tamamlasın.''
Arfid Ehli:
Mekke, Medine ve bunların etrafına verilen isimdir. Aşure günü orucu ile ilgili
emir Medine dolaylarındaki köylere gönderilmiştir. Mekke tarafına
gönderilmemiştir. Çünkü o gün tatbik edilmesi gereken bu emrin 500 kilometre
uzaklıktaki Mekke çevresine ulaştırılması maddeten mümkün değildi.
Sindi, Bu ve
bundan önceki hadisler, Aşure günü orucunun ilk zamanlar farz olduğuna delalet
ediyor. Ancak bu farziyetin sonradan kaldırıldığı hususunda alimler ittifak
halindedir. Bu hadis farz oruca gündüz niyet etmenin caizliğine hükmedenler
için bir delil sayılmştır Ancak gece niyet etmenin şart olduğunu öne sürenler
şöyle derler: O gün oruç tutmanın farz kılındığı, geceden bilinmiyordu Gündüz
bilinebiIdi Bu sebeple halkın, o günkü oruca gündüz niyet etmeleri zorunluydu.
Nasıl ki şek günü Ramazan hilalinin görüldüğü sabit olunca akşama kadar onıç
bozucu şeylerden sakınılır. Bu itibarla hadis, farz oruca gündüz niyet etmenin
caizliğine delalet etmez. diye bilgi vermiştir.