18- NEZRİN YERİNE
GETİRİLMESİ BABI
حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْر
بْنُ أَبِي
شَيْبَة.
حَدَّثَنَا
حفص بن غياث،
عن عبيد
اللَّه بن
عمر، عن نافع،
عن ابن عمر،
عن عمر بن
الخطاب؛ قَالَ: -
-
نذرت نذرا في
الجاهلية.
فسألت
النَّبِيّ
صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَم بعد
ما أسلمت.
فأمرني أن
أوفي بنذري.
Ömer bin
el-Hattab (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben cahiliyet döneminde iken bir adak
adadım ve müslüman olduktan sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e sordum.
Nezrimi yerine getirmemi emretti.
AÇIKLAMA: Kütüb-i Sitte'nin hepsinde bu hadis rivayet
edilmiştir. Bunun bir benzeri de müellifimizin 1772 nolu hadisidir. Buradaki
rivayette Ömer (r.a.)'ın ettiği nezrin mahiyeti belirtilmemiş ise de diğer
rivayetlerde, bunun Mescid-i Haram'da bir gece itikafa girmesi olduğu
belirtilmiştir. Bir kısım rivayetlerde "Bir gece" ifadesi yerine
"Bir gün" ifadesi var ise de el-Hafız bu rivayetin şaz olduğunu
belirtmiştir. Tirmizi bu hadisi rivayet edip sahih - hasen olduğunu söyledikten
sonra: Sahabilerden ve başkalarından bir kısım ilim adamları oruç tutmaksızın
itikaf olmadığını söylemişler, bir kısım aIimler de itikafa giren kimsenin
oruçlu olması şart değildir, demişlerdir. Bir kısım ilim ehIi de bu hadisi
delil göstererek: Bir kimse müslüman olmadan önce hayırlı bir şeyi adamış ise
müslüman olduktan sonra, adağını yerine getirmelidir, demişlerdir.
İtikafa girmek
için oruç tutmanın şart olmadığını söyleyenler Ömer (r.a.)'ın bu hadisini delil
göstermişlerdir. Ahmed ve İshak'ın kavli de budur. diye bilgi vermiştir.
Tuhfe yazarı da
şöyle der: Şevkani: Ömer (r.a.)'ın hadisi, kafir iken bir adak adamış olan
kimsenin müslümanlığı kabullendikten sonra adağını ifa etmesinin vacibliğine
delalet eder. Şafii'nin bazı arkadaşları böyle hükmetmişlerdir. Fakat Cumhur,
kafir'in nezrinin sahih olmadığına hükmetmişlerdir. Ömer in hadisi eumhurun
aleyhinde bir delildir. Cumhur'dan bazı alimler, Peygamber (s.a.v.)'in Ömer'e
verdiği emir vaciplik için olmayıp, müstahablık için olduğunu söylemişler ise
de bu cevab onlara bir yarar sağlamaz. Çünkü onlara göre adak oluşmuş sayılmaz.
Oluşmamış bir adak'ın yerine getirilmesinin müstahablığı söz konusu olur mu?
Ebu Hanife,
Malik, Sevri ve Evzai orucsuz itikafın sahih olmadığını söylemişlerdir. Ali, İbn-i
Mes'ud ve bazı ilim ehIi de: İtikafa girmek için oruç tutmak şart değildir,
demişler.
İtikaf ile
ilgili hükümler hakkında gerekli bilgi Oruç kitabının itikaf bölümünde
anlatılmıştır.