SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-KEFFARAT

<< 2129 >>

18- NEZRİN YERİNE GETİRİLMESİ BABI

 

حَدَّثَنَا أَبُو بَكْر بْنُ أَبِي شَيْبَة. حَدَّثَنَا حفص بن غياث، عن عبيد اللَّه بن عمر، عن نافع، عن ابن عمر، عن عمر بن الخطاب؛ قَالَ:  -

 - نذرت نذرا في الجاهلية. فسألت النَّبِيّ صَلَى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَم بعد ما أسلمت. فأمرني أن أوفي بنذري.

 

Ömer bin el-Hattab (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben cahiliyet döneminde iken bir adak adadım ve müslüman olduktan sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e sordum. Nezrimi yerine getirmemi emretti.

 

 

AÇIKLAMA: Kütüb-i Sitte'nin hepsinde bu hadis rivayet edilmiştir. Bunun bir benzeri de müellifimizin 1772 nolu hadisidir. Buradaki rivayette Ömer (r.a.)'ın ettiği nezrin mahiyeti belirtilmemiş ise de diğer rivayetlerde, bunun Mescid-i Haram'da bir gece itikafa girmesi olduğu belirtilmiştir. Bir kısım rivayetlerde "Bir gece" ifadesi yerine "Bir gün" ifadesi var ise de el-Hafız bu rivayetin şaz olduğunu belirtmiştir. Tirmizi bu hadisi rivayet edip sahih - hasen olduğunu söyledikten sonra: Sahabilerden ve başkalarından bir kısım ilim adamları oruç tutmaksızın itikaf olmadığını söylemişler, bir kısım aIimler de itikafa giren kimsenin oruçlu olması şart değildir, demişlerdir. Bir kısım ilim ehIi de bu hadisi delil göstererek: Bir kimse müslüman olmadan önce hayırlı bir şeyi adamış ise müslüman olduktan sonra, adağını yerine getirmelidir, demişlerdir.

 

İtikafa girmek için oruç tutmanın şart olmadığını söyleyenler Ömer (r.a.)'ın bu hadisini delil göstermişlerdir. Ahmed ve İshak'ın kavli de budur. diye bilgi vermiştir.

 

Tuhfe yazarı da şöyle der: Şevkani: Ömer (r.a.)'ın hadisi, kafir iken bir adak adamış olan kimsenin müslümanlığı kabullendikten sonra adağını ifa etmesinin vacibliğine delalet eder. Şafii'nin bazı arkadaşları böyle hükmetmişlerdir. Fakat Cumhur, kafir'in nezrinin sahih olmadığına hükmetmişlerdir. Ömer in hadisi eumhurun aleyhinde bir delildir. Cumhur'dan bazı alimler, Peygamber (s.a.v.)'in Ömer'e verdiği emir vaciplik için olmayıp, müstahablık için olduğunu söylemişler ise de bu cevab onlara bir yarar sağlamaz. Çünkü onlara göre adak oluşmuş sayılmaz. Oluşmamış bir adak'ın yerine getirilmesinin müstahablığı söz konusu olur mu?

 

Ebu Hanife, Malik, Sevri ve Evzai orucsuz itikafın sahih olmadığını söylemişlerdir. Ali, İbn-i Mes'ud ve bazı ilim ehIi de: İtikafa girmek için oruç tutmak şart değildir, demişler.

İtikaf ile ilgili hükümler hakkında gerekli bilgi Oruç kitabının itikaf bölümünde anlatılmıştır.