DEVAM: 18- NEZRİN
YERİNE GETİRİLMESİ BABI
حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْر
بْنُ أَبِي
شَيْبَة.
حَدَّثَنَا
مروان بن
معاوية، عن
عبد اللَّه بن
عبد الرحمن
الطائفي، عن
ميمونة بنت
كردم اليسارية؛ - أن
أباها لقي
النَّبِيّ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَم وهي
رديفة له.
فقال: إني
نذرت أن أنحر
ببوانة. فقال
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَم ((هل
بها وثن؟))
قَالَ: لا.
قَالَ ((أوف
بنذرك)).
حَدَّثَنَا
أَبُو بَكْر
بْنُ أَبِي
شَيْبَة.
حَدَّثَنَا
ابن دكين، عن
عبد اللَّه بن
عبد الرحمن،
عن يزيد بن
مقسم، عن ميمونة
بنت كردم، عن
النَّبِيّ
صَلَى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَم،
بنحوه.
فِي
الزَوَائِد:
إِسْنَاده
صحيح. أعني
الطريق
الأولى إلى
ميمونة بنت
كردم. واختلف
في صحتها.
أثبتها ابن
حبان والذهبي
في الكاشف وفي
الطبقات. وؤيد
ذلك سياق
الرواية
الأولى.
ورواها
الإمام أحمد في
مسنده بلفظ عن
ميمونة بنت
كردم عن أبيها
كردم أنه سأل
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَم. فجعل
الحديث من
مسند أبيها.
وإسناد
الطريق
الثاني منقطع.
لأن يزيد بن
مقسم لم يسمع
من ميمونة.
وأصل الحديث
في الصحيحين
وغيرهما من
حديث عمر بن
الخطاب رضي
اللَّه تعالى
عنه.
Meymune bint-i
Kerdem el-Yesariyye (r.amha)'dan rivayet edildiğine göre: (Bir yolculukte)
kendisi babasının terkiyesinde iken babası Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e
yetişti ve: Ben buvane'de (kurban) kesmeyi nezrettim, dedi. Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Orada put varmı ?» buyurdu. Babam: ''Hayır''
dedi. Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Nezrini yerine getir.»
buyurdu.
Bu Hadis'in misli
Meymune bint-i Kerdem'den de merfu' olarak rivayet edildiğine dair başka bir
senedle İbn-i Maceh'e ulaşmıştır.
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun ilk isnadı sahihtir. Meymune bint-i Kerdem'in
sahabiliği ihtilaflıdır. İbn-i Hibban ve Zehebi, el-Kaşif ve Tabakat'ta onun
sahabiliğini isbatlamışlardır. İlk rivayetin ifade tarzı da onun Peygamber
(s.a.v.)'i gördüğünü teyid eder. İmam Ahmed, kendi Müsnedinde bu rivayeti şu
ifade ile almıştır: ''Meymune bint-i Kerdem'den (rivayet edilmiştir, kendisi
de) babası Kerdem'den rivayet (ettiğin)e göre babası Kerdem, ResuluIlah
(s.a.v.)'e sormuş ... '' İmam Ahmed böylece bunu Meymune'nin babasına isnad
edilen hadislerden eylemiştir.
İkinci yolla
yapılan isnad munkatidir. Çünkü Yezid bin Miksem, Meymune (r.a.)'den
işitmemiştir. Hadisin aslı Buhari ile Müslim'de ve diğer kitabIarda Ömer bin
el-Hattab (r.a.)'ın hadisi olarak bulunur.
Diğer tahric.
Benzeini Ahmed Müsnedinde 14200 no tahric etmiş.
AÇIKLAMA: İbn-i Abbas (r.a.) ile Meymune (r.anha)'nın
hadisleri Zevaid türündendir. Notta ilk hadisin Ebu Davud'un süneniıiae
Abdullah bin Ömer (r.a.)'den rivayet edildiği ifade edilmiş ise de ben buna
rastlamadım. Orada Abdullah bin Amr (r.a.)'den buna benzer bir hadis rivayet
edilmiştir. Oradaki rivayete göre soru sahibi bir kadındır. Cahiliyet devri
halkının, kurbanlarını kestikleri belirli bir yerde kurban kesmeyi nezretmiş,
Resul-i Ekrem (s.a.v.) de, kadına, kurbanını putlara mı keseceğini sormuş,
kadın hayır, deyince Resul-i Ekrem (s.a.v.); "Adağını yerine getir'',
buyurmuştur. Amr kelimesi ile Ömer kelimesinin Arapça yazılışları pek farklı
olmadığı için kalem hatası olarak "Ömer" denilmiş olabilir, yani
Amr'ın yanında yazılması gereken "Vav" harfi unutulmuş olabilir. Ebu
Davud bunun bir benzerini de Sabit bin Dahhak (r.a.)'den rivayet etmiştir.
Ebu Davud,
Meymune bint-i Kerdem (r.anha)'den de buradaki rivayetin bir benzerini rivayet
etmiştir.
Buvane:
Mekke'nin aşağısında veya Yenba' arkasında, yada Şam ile Diyarbakır arasında
bir yerin ismidir. Avnü'l-Mabüd bu rivayetleri almıştır. Hattabi şöyle der:
Hadisten anlaşılıyor ki bir kimse belirli bir yerde yemek vermeyi veya kurban
kesmeyi adarsa bunu başka memleketteki fakirlere veremez. Şafii'nin mezhebi
budur. Ondan başka alimler ise bunu caiz görmüşlerdir. Sindi de Hattabi gibi
söyler.
Hadis'in ravisi
Kerdem (r.a.)'ın sahabi olduğu Buhari, İbnü's-Seken ve İbn-i Hibban tarafından
ifade edilmiştir. Zehebi de onun Süfyan es-Sakafi'nin oğlu olduğunu söylemiş ve
sahabilerden saymıştır. Ravisi ise kızı Meymune ve AbduIIah bin Amr bin
el-As'dır. Kerdem'in kızı Meymune (r.anha)'nın sahabiliği hakkındaki ihtilaf
notta ifade edilmiştir. Hulasa sahibi de onu sahabilerden sayarak, ravisinin
Yezid bin Miksem olduğunu söylemiştir. Baba ile kızın hadislerini Ebu Davud,
müellifimiz ve Ahmed rivayet etmişlerdir.
Bu hadisler, cahiliyet
devrinin itikad izleri veya örf ve adetlerine eğilim olmaksızın o devirlerde
kurban kesme yeri olarak seçilmiş mıntıkada putlar yok ise. orada kurban kesmek
için yapılan nezrin yerine getirilmesinin meşru olduğuna delalet ederler.