3- TİCARETTE
(GÜNAHLARDAN) SAKINMA BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ عَبْدِ
اللّهِ بْنِ نُمَيْرٍِ.
حدّثنا أَبُو
مُعَاويَةَ
عَنْ الأَعْمَشِ،
عَنْ شَقِيٍ،
عَنْ قَيْسِ
بْنِ أَبِي
غَرَزَةَ؛
قَالَ: كنَّا
نُسَمَّى،
فِي عَهْدِ
رَسُولُ
اللّهِ صلى
اللّهِ عليه
وسلم
السَّمَاسِرَةَ.
فَمَرَّ بِنَا
رَسُولُ
اللّهِ صلى
اللّهِ عليه
وسلم فَسَمَّانَا
بِاسْمٍ هُوَ
أَحْسَنُ
مِنْهُ فقال:
-
((ياَ
مَعْشَرَ
التُّجَّارِ
إنَّ الْبَيْعَ
يَحْضُرُهُ
اَلْحلِفَ
وَاللَّغْوُ
فَشُوبُوهُ
بِالصَّدَقَةِ))
Kays bin Ebi
Garaza (r.a.)'den; şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
hayatta iken biz (tacirlere)e simsarlar deniyordu. (bir gün) Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) biz (tacirler) 'e uğradaı ve bize bundan daha güzel
bir isim vererek: «Ey tacirler topluluğu! Şüphesiz (çoğu zaman) alışverişte
(yalan) yemin ve yararsız -boş- laf bulunur. Bunun için siz ona (yani
alışverişe veya o yalan yemin ile edilen faydasız lafa) sadaka karıştırınız.»
Diğer tahric:
Bu hadisi Ebu Davud, Tirmizi ve Nesai de rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Tirmizi'nin rivayet ettiği metin mealen şöyledir:
"Bize simsarlar denilirken (bir gün)' Resolullah (s.a.v.) çıkıp bize geldi
ve «Ey tacirler topluluğu! Şüphesiz (çoğu zaman) şeytan ve günah, alışverişte
hazır bulunurlar. Bunun için siz alış verişinize sadaka karıştırınız,»
buyurdu.''
Hadiste geçen
"Semasire" kelimesi simsar'ın çoğuludur. Simsar, satıcı ile alıcının
arasına giren ve satışı gerçekleştirmeye çalışan kimseye denilir. Dilimizde de
kullanılan bir kelimedir.
Tüccar kelimesi
de tacir'in çoğuludur. Ravi tüccar kelimesinin daha güzel olduğunu ifade
etmiştir.
Hattabi: Simsar
kelimesi Arapça değil, yabancı bir kelimedir. O dönemde alışveriş işi ile
meşgul olanların çoğu acem olduğu için bu kelime onlardan arapçaya geçmiştir.
Tüccar kelimesi ise arapçadır. Bunun için ravi bu ifadeyi kullanmış, demiştir.
El-Kari:
Hadisteki «Lağıv» kelimesinden maksad, ne din ne de dünya açısından hiç bir
faydası olmayan laftır, demiştir.
Hadisteki
"Half" veya ''Halıf" kelimesi yemin demektir. Yani satışta çoğu
zaman çok yemin edilir veya yalan yemin edilir ki, bunların ikisi de hatadır.
Alışverişte
yararsız laflar ve çokça yemin veya yalan yere yemin bulunduğundan dolayı alış
verişe sadaka karıştırılması veya anılan laf ve yeminlere sadaka karıştırılması
emredilmiştir. Çünkü sadaka Allah'ın gazabının ateşini söndürür.
Tirmizi bu
hadisi rivayet ettikten sonra: Bu hadis hasen-sahihtir. Biz Kays (r.a.)'ın
bundan başka merfü bir hadisini bilmiyoruz, demiştir.
Hulasa sahibi
de 318. sahifede bu zatın Gıfar kabilesinden bir sahabi olduğunu, sünen
sahibIerinin kendisinin hadisini rivayet ettiklerini ve ravisinin Ebu Vail
olduğunu bildirmiştir.