DEVAM: 3- TİCARETTE
(GÜNAHLARDAN) SAKINMA BABI
حدّثنا
يَعْقُوبُ
بْنُ
حُمَيْدِ
بْنِ كاَسِبٍ.
حدّثنا
يَحْيَى بْنِ
سُلَيْمٍ
الطَّائِفيُّ،
عَنْ عَبْدِ
اللّهِ ابْنِ
عُثْماَن بْنِ
خُثَيْمٍ،
عَنْ إِسْماَعِيلَ
بْنِ
عُبَيْدِ
بْنِ
رِفَاعَةَ، عَنْ
أَبِيِه عَنْ
جَدِّهِ
رِفَاعَةَ؛
قَالَ:
خَرَجْنَا
مَعَ رَسُولُ
اللّهِ صلى
اللّهِ عليه
وسلم فَإِذَا
النَّاسُ
يَتَبَايَعُونَ
بُكْرَةً.
فَنَادَاهُمْ
-
((ياَ
مَعْشَرَ
التُّجَّارِ))
فَلَمَّا
رَفَعُوا
أَبْصَارَهُمْ،
وَمَدُّوا
أَعْنَاقَهُمْ.
قَالَ: ((إِنَّ
التِّجَارَ
يُبْعَثُونَ
يَوْمَ
الْقِيَامَةِ
فُجَّاراً.
إِلَّا مَنِ
اتَّقَى
اللّهَ وَبَرَّ
وَصَدَقَ)).
Rıfaa (bin Rafi)
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Biz (bir gün) Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber (dışarı) çıktık. Baktık ki halk sabah
erken alışveriş ediyorlar. Resulul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
onlara:
«Ey tacirler
topluluğu!» diye seslendi. Onlar gözlerini yukarı kaldırıp boyunlarını uzatınca
Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Şüphesiz tacirler kıyamet günü
facirler olarak diriltilirler. Ancak, Allah'tan korkup yeminine bağlı kalan ve
sözünde doğru olan tacirler bunun dışındadır.» buyurdu.
Diğer tahric:
Bu hadisi Tirmizi ve Darimi de rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Füccar kelimesi facir'in çoğuludur. Facir,
Allah'ın emrinden çıkan yalancı ve günahkar demektir. Tuhfe yazarının
el-Mirkat'dan naklen beyan ettiğine göre burada facir'den maksat yararsız söz
söyleyen ve alışverişinde çok yemin eden veya yalan yere yemin eden kimsedir.
Tuhfe yazarı bu
hadisin açıklamasında şunları söyler: "Hadiste anılan Allah korkusundan
maksad, alışverişte aldatma, hiyle ve hiyanet etmemek veya Allah'a karşı kulluk
görevini yapmaktır.
Hadisin
"Sözünde doğru'' ifadesinden maksat, tacir'in gerek ettiği yeminde ve
gerekse sair konuşmalarında doğru sözlü olmasıdır.
Kadı iyaz:
Tüccarlar genellikle muamelelerinde, malların kusurlarını gizlemeyi ve yalan
yemin ve benzeri sözlerle eşyalarının revaç bulmasına gayret etmeyi alışkanlık
haline getirdikleri için onların facir olduklarına hükmedilmiştir. Fakat haram
kazançtan sakınıp yeminine sadakat gösteren ve doğru sözlü olan tacirler bu
hükümden müstesna kılınmıştır. Şarihler böyle yorum yapmışlar ve facirliği,
faydasız söz söylemek ve yemin etmek manasına yorumlamışlardır, demiştir.