DEVAM: 12- BORÇLANMA
HAKKINDA TEŞDİD BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ
ثَعْلَبِةَ
بْنِ سَوَاءٍ.
ثنا عَمِّى
مُحَمَّدُ
بْنُ
سَوَاءٍ، عَنْ
حُسَيْنٍ
الْمُعِلِّمِ،
عَنْ مَطَرٍ الوَرَّاقِ،
عَنْ
نَافِعٍ،
عَنْ ابْنِ
عُمَرَ؛
قَالَ: قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم: ((مَنْ
مَاتَ
وَعَلَيهِ دِينَارٌ
أَوْ
دِرْهَمٌ
قُضِى مِنْ
حَسَنَاتِهِ.
لَيْسَ ثُمَّ
دِينَارٌ
وَلاَ
دِرْهَمٌ)).
في الزوائد:
في إسناده
مُحَمَّدُ
بْنُ ثعلبة بْنُ
سواء. قَالَ
فيه أَبُو
حاتم: أدركته ولم
أكتب عنه، ولم
أر لغيره من
ألأئمة فيه
كلاماً، غيره.
وباقي
الإسناد ثقات
عَلَى شرط مسلم.
(Abdullah)
bin Ömer (r.a.)'dan rivâyel edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Üzerinde bir dinar veya bir dirhem (borç) bulunduğu
halde Ölen kimsenin borcu onun hasenatından (hayırlarından) ödenir. Orada (Yâni
kıyamette) ne dinar var ne de dirhem.»
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedinde Muhammed bin Salebe bin Seva vardır. Ebu
Hatim onun hakkında: Ben ona yetiştim de onun hadislerini yazmadımt demiştir.
Ben onun hakkında yalnız bunu gördüm. Ebu Hatim'den başka hiç bir imam'ın onun
hakkında bir şey söylediğini görmedim. Senedin kalan ravileri Müslim'in şartı
üzerine sİka zatlardır.
AÇIKLAMA: ZevAİd türünden olan bu hadisin bir benzerini
Taberani, gene İbn-i Ömer (r.a.)'den rivayet etmiştir. Oradaki merfü rivayet
şöyledir: "Borç iki nevidir: Borcunu ödemek niyetinde iken ölen kimsenin
veIisi (yardımcısı) benim. Borcunu ödemek niyetinde olmadığı halde ölen kimse
de hasenatı (hayırları) ndan alınan (ve alacaklıya verilen) borçlu işte budur.
O gün ne dinar var ne de dirhem."
Taberani'nin
rivayet ettiği metinde belirtildiği gibi borçlu ölen her mü'minin borcuna
karşılık hayır ve ibadetlerinin sevabından alınıp alacaklıya verilmesi manası
kasdedilmemiştir. Ancak borcunu ödemek niyetinde olmayan ve böylece
müslümanların haklarını ve mallarını telef etmek gibi kötü niyeti bulunan
kimseler bu halde ölürlerse, borcu nisbetinde sevabIarından alınıp alacaklıya
verilmesi kasdedilmiştir. denilebilir.
\ ..