13- BİR KAVMİN
ARAZİSİNİ ONLARIN İZNİ OLMAKSIZIN EKEN KİMSE (HAKKINDA GELEN HADİS) BABI
حدَثنا
عَبْدُ اللهِ
بْنُ عَامِرِ
بْنِ زُرَارَةَ.
ثنا شَرِيكٌ
عَنْ أَبِي
إِسْحاقَ، عَنْ
عَطَاشٍ،
عَنْ رَافِعِ
بْنَ خَديجٍ؛
قَالَ:قَالَ
رَسُولُ الله
صلى الله عليه
وسلم ((مَنْ
زَرَعَ فِي
أَرْضِ قَوْمٍ
بَغَيْرِ
إِذنِهِمْ،
فَلَيْسَ
لَهُ مِمَ
الَّرْعِ
شَيْءٌ،
وَتُرَدُّ
عَلَيْهِ
نَفَقَتُهُ)).
Râfi' bin Hadîc
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir: «Kim bir kavmin arazisini onların izni olmaksızın
ekerse, ziraattan ona bir şey yoktur ve onun masrafı (arazi sâhiblerince)
ödenir..
Diğer tahric:
Tirmizi ve Ebu Davud da bunu rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Hadis, bir araziyi gasbedip eken kimseye ziraattan bir şey
verilmiyeceğine ve ancak tarla için yaptığı masrafın arazi sahibi tarafından
kendisine ödeneceğine delildir. Tirmizi: ilim ehlinin bazısının uygulaması bu
hadise dayanır, Ahmed ve İshak'ın kavli de böyledir, demiştir.
Avnü'l-Mabüd
yazarı bu hadisin şerhinde özetle şu bilgiyi verir: .. İbn-i Reslan, es-Sünen
şerhinde şöyle der: Tirmizi'nin dediği gibi Ahmed bu hadisi delil göstererek
şöyle hükmetmiştir. Sahibinden izin alınmadan ekilen bir arazi, ya ekini
biçilip kaldırıldıktan sonra veya ekini henüz ayakta iken sahibi tarafından
geri alınır. Eğer arazi sahibi, arazisini hasaddan sonra geri alırsa,
kaldırılan mahsul tarlayı gasben ekmiş olana aittir. Bu hükme muhalefet eden
bir alimi bilmiyoruz. Mahsulün araziyi gasbedene ait olmasının sebebine
gelince, mahsulonun attığı tohumdan meydana gelmiş ve fazlalaşmış bir malı
durumundadır. Araziyi gasbeden kişi, bunu sahibine teslim edinceye kadar geçen
süre için arazinin kirasını ödemek mecburiyetindedir. Ayrıca, ziraat nedeniyle
tarlanın toprağında meydana gelen zayıflığın tazminatını ödemesi ve tarlada
ziraattan dolayı açılan çukurları doldurup tarlayı tesviyesi gerekir. Şayet
ekin, henüz biçilmemiş iken arazi sahibi, araziye el koyup alırsa, araziye
tecavüz etmiş tarafı, ektiğini kökünden söküp götürmeye zorlayamaz. O yani
tarla sahibi dilerse mütecavizin masrafını öder ve ekin kendisine ait olur.
Dilerse ekini, mütecavize bırakır. (Yukarda anlatıldığı gibi arazinin kirasını,
toprağın zayıflamasının tazminatını alır ve mütecaviz, hasaddan sonra tarlayı
eski haline göre tesviye eder) Ebu Ubeyd de böyle hükmetmiştir.
Şafii ve
fıkıhçıların ekserisi: Arazi sahibi, mütecaviz tarafı, ekinini kökünden söküp
götürmeye zorlama hakkına sahiptir, demişler ve; .... = ''Hiç bir zalimin
(mütecavizin ekip diktiği, kökü için (veya haksız yere) ekilip dikilen hiç bir
kök için bir hak yoktur.'' hadisini delil göstermişlerdi. Bu gruba göre ekin,
tohum sahibine aittir ve tohum sahibi buna karşılık arazi kirasını öder. (Yani
tarla sahibi mütecavizin ektiği ekini kökünden söktürebilir ve söktürdüğü
takdirde bunu mütecavize teslim etmekle beraber tarlasının işgal edilmiş olduğu
süre için mütecavizden kira alır. Şayet söktürmeyip mahsulü biçme zamanına
kadar müsaade ederse gene mahsul mütecavizindir ve mütecaviz tarlanın kirasını
öder)
İbn-i Reslan
daha sonra ilk grubun başka bir delilini zikretmektedir. Bu arada özetle şöyle
der: Şafii ve arkadaşlarının gösterdikleri delil dikilip yer altına uzun kök
salan fidanlar . hakkındadır. Rafi (r.a.)'ın hadisi ise ekilen tarım
hakkındadır. Durum bu olunca iki hadis arasında bir çelişki söz konusu olmaz ve
her iki hadisle amel edilir.
Şevkani'nin
beyanına göre: Malik ve Medine alimlerinin ekserisi ilk grub gibi
hükmetmişlerdir.