SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’R-REHİN

<< 2466 >>

13- BİR KAVMİN ARAZİSİNİ ONLARIN İZNİ OLMAKSIZIN EKEN KİMSE (HAKKINDA GELEN HADİS) BABI

 

حدَثنا عَبْدُ اللهِ بْنُ عَامِرِ بْنِ زُرَارَةَ. ثنا شَرِيكٌ عَنْ أَبِي إِسْحاقَ، عَنْ عَطَاشٍ، عَنْ رَافِعِ بْنَ خَديجٍ؛ قَالَ:قَالَ رَسُولُ الله صلى الله عليه وسلم ((مَنْ زَرَعَ فِي أَرْضِ قَوْمٍ بَغَيْرِ إِذنِهِمْ، فَلَيْسَ لَهُ مِمَ الَّرْعِ شَيْءٌ، وَتُرَدُّ عَلَيْهِ نَفَقَتُهُ)).

 

Râfi' bin Hadîc (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Kim bir kavmin arazisini onların izni olmaksızın ekerse, ziraattan ona bir şey yoktur ve onun masrafı (arazi sâhiblerince) ödenir..

 

Diğer tahric: Tirmizi ve Ebu Davud da bunu rivayet etmişlerdir.

 

AÇIKLAMA:     Hadis, bir araziyi gasbedip eken kimseye ziraattan bir şey verilmiyeceğine ve ancak tarla için yaptığı masrafın arazi sahibi tarafından kendisine ödeneceğine delildir. Tirmizi: ilim ehlinin bazısının uygulaması bu hadise dayanır, Ahmed ve İshak'ın kavli de böyledir, demiştir.

 

Avnü'l-Mabüd yazarı bu hadisin şerhinde özetle şu bilgiyi verir: .. İbn-i Reslan, es-Sünen şerhinde şöyle der: Tirmizi'nin dediği gibi Ahmed bu hadisi delil göstererek şöyle hükmetmiştir. Sahibinden izin alınmadan ekilen bir arazi, ya ekini biçilip kaldırıldıktan sonra veya ekini henüz ayakta iken sahibi tarafından geri alınır. Eğer arazi sahibi, arazisini hasaddan sonra geri alırsa, kaldırılan mahsul tarlayı gasben ekmiş olana aittir. Bu hükme muhalefet eden bir alimi bilmiyoruz. Mahsulün araziyi gasbedene ait olmasının sebebine gelince, mahsulonun attığı tohumdan meydana gelmiş ve fazlalaşmış bir malı durumundadır. Araziyi gasbeden kişi, bunu sahibine teslim edinceye kadar geçen süre için arazinin kirasını ödemek mecburiyetindedir. Ayrıca, ziraat nedeniyle tarlanın toprağında meydana gelen zayıflığın tazminatını ödemesi ve tarlada ziraattan dolayı açılan çukurları doldurup tarlayı tesviyesi gerekir. Şayet ekin, henüz biçilmemiş iken arazi sahibi, araziye el koyup alırsa, araziye tecavüz etmiş tarafı, ektiğini kökünden söküp götürmeye zorlayamaz. O yani tarla sahibi dilerse mütecavizin masrafını öder ve ekin kendisine ait olur. Dilerse ekini, mütecavize bırakır. (Yukarda anlatıldığı gibi arazinin kirasını, toprağın zayıflamasının tazminatını alır ve mütecaviz, hasaddan sonra tarlayı eski haline göre tesviye eder) Ebu Ubeyd de böyle hükmetmiştir.

 

Şafii ve fıkıhçıların ekserisi: Arazi sahibi, mütecaviz tarafı, ekinini kökünden söküp götürmeye zorlama hakkına sahiptir, demişler ve; .... = ''Hiç bir zalimin (mütecavizin ekip diktiği, kökü için (veya haksız yere) ekilip dikilen hiç bir kök için bir hak yoktur.'' hadisini delil göstermişlerdi. Bu gruba göre ekin, tohum sahibine aittir ve tohum sahibi buna karşılık arazi kirasını öder. (Yani tarla sahibi mütecavizin ektiği ekini kökünden söktürebilir ve söktürdüğü takdirde bunu mütecavize teslim etmekle beraber tarlasının işgal edilmiş olduğu süre için mütecavizden kira alır. Şayet söktürmeyip mahsulü biçme zamanına kadar müsaade ederse gene mahsul mütecavizindir ve mütecaviz tarlanın kirasını öder)

 

İbn-i Reslan daha sonra ilk grubun başka bir delilini zikretmektedir. Bu arada özetle şöyle der: Şafii ve arkadaşlarının gösterdikleri delil dikilip yer altına uzun kök salan fidanlar . hakkındadır. Rafi (r.a.)'ın hadisi ise ekilen tarım hakkındadır. Durum bu olunca iki hadis arasında bir çelişki söz konusu olmaz ve her iki hadisle amel edilir.

 

Şevkani'nin beyanına göre: Malik ve Medine alimlerinin ekserisi ilk grub gibi hükmetmişlerdir.