DEVAM: 7- ŞAHİD
DAVACI'YA, YEMİN DE DAVALI'YA DÜŞER, BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ عَبْدِ
اللهِ بْنِ نُمَيْرٍ،
وَعَلِيُّ
بْنُ
مُحَمَّدٍ.
قَالاَ:
حدّثنا
وَكِيعٌ
وَأَبُو
مُعَاوِيَةَ.
قَالاَ:
حدّثنا
الأَعْمَشُ
عَنْ
شَقِيقٍ،
عَنِ الأَشْعَثِ
بْنِ قَيْسٍ؛
قَالَ: كَانَ
بَيْنِي وَبَيْنَ
رَجُلٍ مِنَ
الْيَهُودِ
أَرْضٌ. فَجَحَدَنِي.
فَقَدَّمْتُهُ
إِلَى
النَّبِيِّ
صلى الله عليه
وسلم. فَقَالَ
لِي رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم: ((هَلْ
لَكَ
بَيِّنَةٌ؟))
قُلْتُ: لاَ
قَالَ
لِلْيَهُودِيِّ
((احْلِفْ))
قُلْتُ: إِذاً
يَحْلِفُ
فِيهِ
فَيَذْهَبُ
بِمَالِي.
فَأَنْزَلَ
اللهَ
سُبْحَانَهُ
((إِنَّ
الَّذِينَ
يَشْتَرُونَ
بِعَهْدِ اللهِ
وَأَيْمَانِهِمْ
ثَمَناً
قَلِيلاً)) الخ
الآيَةِ.
El-Eş'as bin Kays
(r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Benimle yahûdîlerden bir adam arasında bir arazî
vardı. Yahûdi benim hakkımı inkâr etti. Ben onu Nebi (SalIallahu Aleyhi ve
Sellem)'in huzuruna götürdüm. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) bana: «Senin şahidin var mı?» buyurdu. Ben: Hayır, dedim. Bunun üzerine
Resul-i Ekrem yahûdi'ye: «Yemin et» buyurdu. Ben: Yemin ona düşünce o yemin
eder ve malımı götürür, dedim. Bunun üzerine Allah sübhâneh: إِنَّ
الَّذِينَ
يَشْتَرُونَ
بِعَهْدِ اللهِ
وَأَيْمَانِهِمْ
ثَمَناً
قَلِيلاً ''Allah'ın ahdini ve kendi yeminlerini az bir değerle
değişenlerin, işte onların âhirette hiç bir nasibi yoktur. Allah kıyamet günü
onlara hitab etmeyecek» onlara bakmayacak, onları temize çıkarmayacaktır. Elem
verici azab da onlar içindir.'' [Al-i İmran 77] âyetini indirdi.
EBU DAVUD HADİSLERİ VE İZAH: