SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-AHKAM

<< 2341 >>

DEVAM: 17- KOMŞUSUNA ZARAR VEREN BİR ŞEYİ KENDİ MÜLKÜNDE İNŞA EDEN ADAMIN BABI

 

حدّثنا مُحَمَّد بْنُ يَحْيَى. ثنا عَبْد الرَّزَّاقِ. أَنْبَأَنَا مَعْمَرٌ عَنْ جَابِرٍ الجُعْفِيِّ، عَنْ عِكْرِمَةَ، عَنْ ابْنِ عَبَّاسٍ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّهِ :  ((لاَضَرَرَ وَلاَضِرَارَ)).

 

في الزوائد: في إسناده جابر الجعفيّ، متهم.

 

(Abdullah) bin Abbâs (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Zarara sokmak ve zarara karşı intikam almak yoktur.»

 

Not: Bunun senedinde bulunan Cabir bin el-Cafi'nin sikalığımn şüpheli olduğu, Zevaid'de bildirilmiştir.

 

AÇIKLAMA:   Bu iki hadis Zevaid türündendir. İkinci hadisi Ahmed de rivayet etmiştir. İki hadiste geçen Darar ve Dırar kelimelerinin manaları hakkında Sindi şöyle der: Darar: Birisine herhangi bir yönden zarar vermektir. (Dilimizde kullanılan zarar, kelimesinin aslı budur.)

 

Dırar: İki kişinin birbirine karşılıklı olarak zarar vermesidir. Yani birisi karşıdakini zarara sokunca, karşı taraf bunun intikamını almanın meşru olduğunu zanneder. Halbuki, öyle değildir. Zarar vereni zarara sokmak ve intikam almak caiz değildir. Ancak zarar veren kimseden zarar mikdarını tanzim etmek hakkı vardır.