SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-AHKAM

<< 2362 >>

27- ŞAHİDLİK ETMESİ TALEB EDİLMEYEN BİR KİMSENİN ŞAHİDLİK ETMESİNİN YASAKLlĞI BABI

 

حدّثنا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ وَعَمْرُو بْنُ رَافِعٍ، قَالاَ: ثنا جَرَيرٌ عَنْ مَنْصُورٍ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ، عَنْ عَبِيدَةَ السَّلْمَانِيِّ؛ قَالَ: قَالَ عَبْدَ اللّهِ بْنُ مَسْعُودٍ: سُئِلَ رَسُولُ اللهِ : أَيُّ النَّاسِ خَيْرٌ؟ قَالَ:  ((قَرْنِي، ثُمَّ الَّذينَ يَلُونَهُمْ، ثُمَّ الَّذينَ يَلُونَهُمْ. ثُمَّ يَجىُ قَوْمٌ تَبْدُرُ شَهَادَةُ أَحَدِهِمْ يَمِينَهُ، وَيَمِينُهُ شَهَادَتَهُ)).

 

Abdullah bin Mes'ûd (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e: (mu'min olan) insanların hangileri daha hayırlıdır? diye soruldu. Resûl-İ Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «(En hayırlı insanlar) benim karn'ım (sahâbîlerim)dir. Sonra onların hemen ardından gelen (Tabiî) lerdir. Sonra bunların hemen ardından gelen (Tabiilerin Tabiî) leridir. Daha sonra bir takım insanlar gelir ki onlardan birisinin şâhidliği yeminini ve yemini şâhidliğini geçer.»

 

 

Diğer tahric: Bu hadisi Buhari, Müslim, Tirmizi ve Nesai de rivayet etmişlerdir.

 

AÇIKLAMA:    Hadisteki Karn kelimesinin asıl manası zamandır. Ancak bu zaman süresinin tesbit ve tayini hususunda değişik görüşler vardır: On, yirmi, otuz, altmış, yetmiş, seksen, yüz, yüz yirmi yıl olmak üzere muhtelif rivayetler vardır. Bazılarına göre Karn. insan kuşağıdır. Her kuşak bir Karn'dır. Bir kısım alimler: Her yüz yıl bir Karn'dır, demişlerdir. Bu hadisteki Karn ile kasdedilen mananın tesbiti hususunda da ihtilaf vardır. Nevevi 'nin beyanına göre, el-Muğire: Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in karn'ı O'nun sahabileridir. Onların hemen ardından gelenlerden maksad sahabilerin evladıdır ve bunların hemen ardından gelenlerden maksad da sahabilerin evladının evladıdır, demiştir.

 

Nevevi daha sonra: Sahih olan kavil şudur: Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in karn'ından maksad O'nun sahabileridir. İkinci karn'dan maksad, Tabiilerdir ve üçüncü karn'dan maksad da Tabiilerin Tabiileridir. Alimler, karn'ların en hayırlısının Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in karn'ı yani sahabileri olduğu hususunda ittifak etmişlerdir. Cumhurun kavline göre Resul-i Ekrem (s.a.v.)'i bir saat bile gören her müslüman sahabi sayılır.

 

Hadis, en hayırlı kuşağın, sahabiler kuşağı olduğuna delalet eder.

 

Bundan maksad kuşağın tümüdür. Bu itibarla bu hadis, sahabi'nin peygamberlerden üstün olduğuna ve herhangi bir sahabi kadının, Meryem ve Asiye gibi kadınlardan daha faziletli olduğuna delalet etmez. Çünkü kasdedilen mana bir kuşağın diğer kuşaklara üstünlüğüdür. Üstün olan kuşaktaki her ferdin diğer kuşataki bütün ferdlerden üstünlüğü anlamı çıkarılamaz.

Hadisin son kısmında gelen ''... onlardan birisinin şahidliği yeminini ve yemini şahidliği geçer,. cümlesi ile ilgili olarak da Nevevi şöyle der: Bu cümle, şahidlik ederken yemin eden kimseyi yermektedir.

 

Cümlenin manası: Adam hem yemin eder, hem de şahidlik eder. Artık bazen önce yemin eder ve bunun arkasında şahidlik eder. Bazen de bunun tersini yapar. Bazı Malikiler bu hadisi delil göstererek: Şahidlik ederken yemin eden adamın şahidliği reddedilir, demişlerdir. Fakat cumhur, şahidlik ederken yemin eden adamın şahidliğini reddetmez.

 

Sindi de bu cümle ile ilgili olarak: Cümleden kasdedilen mananın şu olduğu umulur: Yani anılan üç kuşaktan sonra gelen bir takım insanların yalan konuşmaları çoğalır ve şahidliklerine güvenilmez. Bu nedenle adamlar şahidliklerini yeminleri ile takviye etme gayretinin içine girerler. Artık şahidlik ederken ifadelerinden önce veya sonra yemin ederler, demektedir.

 

Hadis, yemin ve şahidliğin önemli şeyler olduğuna ve İslam'ın ilk dönemlerinde bunlara ehemmiyet verildiğine işaret eder. Nitekim Buhari bu durumu belirtmek için bu hadisin sonunda İbrahim Nehai'nin şu sözünü de rivayet etmektedir: Biz çocuk denecek yaşta iken konuştuğumuzda "Eşhedu billah" ve "Allah ile ahdim olsun" sözünü kullandığımız için velilerirniz bizi döverlerdi.