6- HAD (CEzA)LAR (IN
UYGULANMAMASı YOLUN) DA ARACI OLMAK BABI
حدّثنا
مُحَمَّد
بْنُ رُمْحٍ
المِصْرِيُّ. أَنْبَأَنَا
اللّيْثُ
بْنُ سَعْدٍ
عَنِ ابْنِ
شِهَابٍ،
عَنْ
عُرْوَةَ،
عَنْ عَائِشَةَ؛
أَنَّ قُرِيْشاً
أَهَمَّهُمْ
شَأْنُ
المَرْأَةِ المَخْزُمِيَّةِ
الَّتِي
سَرَقَتْ.
فَقَالُوا:
مَنْ
يُكَلِّمُ
فِيهَا
رَسُول
اللهِصلى
الله عليه
وسلم؟
قَالُوا:وَمَنْ
يَجْتَرئُ
عَلَيْهِ
إَلاَّ
أُسَامَةُ
بْنُ زَسْدٍ،
حِبُّ رَسُول
الله صلى الله
عليه وسلم؟
فَكَلَّمَهُ
أُسَامَةُ.
فَقَالَ
رَسُول اللهِ
صلى الله عليه
وسلم: ((أَتَشْفَعُ
فِي حَدٍّ مِن
حُدُدِ اللهِ؟)).
ثُمَّ قَامَ
فَاخْتَطَبَ
قَقَالَ: ((يَا
أَيُّهَا
النَّاسُ!
إنَّما
هَلَكَ
الَّذِينَ
مِنْ
فَبْلِكُمْ
أَنَّهُمْ
كّانُوا، إذَا
سَرَقَ
فِيهْمُ
الَّشَرِيفُ،
تَرَكُوهُ. وَإذَا
سَرَقَ
فِيهِمُ
الضَّعِيفُ
أَقَامُوا
عَلَيْهِ
الحَدَّ.
وَأيمُ اللهِ!
لَوْ أَنَّ
فَاطِمَةَ
بِنْتَ
مُحَمَّدٍ
سَرَقَتْ، لَقَطَعْتُ
يَدَهَا)).
قَالَ
مُحَمَّد
بْنُ رُمْحٍ:
سَمِعْتُ
الَّليْثَ
بْنَ سَعْدٍ
يَقُولُ: قّدْ
أَعَاذَهَا
اللهُ
عَزَّوَجَلَّ
أَنْ تَسْرِقَ.
وَكُلُّ
مُسْلِمٍ
يَنْبَغِي
لَهُ أَنْ يَقُولَ
هذَا.
Âişe
(r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Benî Mahzûm kabilesinden hırsızlık eden (Fâtıma
isimli) kadının durumu Kureyş'i cidden üzdü, ızdıraba soktu. Bunun üzerine
bunlar: Bu kadın hakkında kim Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile
konuşabilir, diyorlardı. (Kendi aralarında böylece görüşdükten sonra) dediler
ki: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in mahbûbu (sevdiği) Usame bin
Zeyd (r.a.)'dan başka kim bunu arz etmeye cesaret edebilir? (Sonra Kureyş,
konuyu Usame ile görüşüp aracı olmasını istediler.) Usame de Resûl-i Ekrem
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile konuştu. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem): «Sen Allah'ın (koyduğu) hadlardan birisi (nin terkedil-mesi)
hakkında mı aracı oluyorsun?» diyerek onu kınadı. Sonra kalktı ve (halka)
yüksek sesle hitabede bulunarak: «Ey insanlar! Sizden öncekiler — İsrail
oğulları — şöyle davrandıkları için helak oldular: Bunlar kuvvetli adam
aralarında hırsızlık ettiği zaman onu bırakırlardı da zayıf adam aralarında
hırsızlık ettiği zaman onun aleyhinde had (ceza) uygularlardı. Allah'a and
olsun ki eğer Muhemmed'in kızı Fâtıma çalmış olsayds şüphesiz ben o'nun elini
keserdim,» buyurdu.
(Müellifin şeyhi)
Muhammed bin Rumh dediki: Ben el-Leys bin Sa'd'dan; Allah (Azze ve Celîe)
Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in kızı Fâtıma'yı hırsızlık
etmekten şüphesiz korumuştur, sözünü söylerken işittim. Her müslüman da bunu söylemelidir.
AÇIKLAMA: 2548’de